Soru: 10 gün önce iş görüşmesine çağrıldım ve işi kabul ettim. Fakat sigorta girişimin 15 gün sonunda başlayacağı söylendi. Kayıt girişimle birlikte iş sözleşmesi talebinde bulundum ve sorun olmayacağı gerekli ise imzalanabileceği söylendi. İş sözleşmemi hazırlama aşamasındayım. Fakat bazı konularda kafamda soru işaretleri var. Bu konuda bana yardımcı olabilirseniz sevinirim. Çalışma durumuna gelince grafik tasarımcı olarak hafta içi 9,5 saat (+30 dk. mola), cumartesi 4,5 saat olarak haftalık 52 saat çalışıyorum. Böylece haftalık çalışma süresinin üzerinde olmuş oluyor ama mesai saati olarak herhangi bir açıklama yapılmadı. Ayrıca çalışma ortamımda lazer kesim makinası bulunmakta bu nedenle tehlikeli sayılabilecek bir ortamda çalışıyorum. Gerekli durumlarda benim de lazer kesim makinasını kullanmam talep ediyorlar. Ve şu an için iş güvenliği açısından herhangi bir çalışma yapılmadı. İş sözleşmesinde iş güvenliği açısından nasıl talepte bulunabilirim? Ayrıca maaş asgari ücretin üzerinde fakat enflasyon oranları karşısında maaşımın erimemesi için iş sözleşmesi imzalarken nasıl bir önlem almam gerekiyor?

Cevap: Öncelikle sigorta girişinizin neden 15 gün sonra yapılacağını anlayamadım. Yasa gereği sigorta girişi işçi işe başlamadan 1 gün önce yapılmalıdır. Bunun yasa dışı ve iyi niyetli bir işveren davranışı olmadığını belirtmeliyiz.

Esas itibarı ile iş sözleşmesi işe başlamadan önce işçi ile işveren arasında tüm çalışma koşullarında karşılıklı olarak mutabakat sağlanarak yapılmalıdır. İşe başladıktan sonra iş sözleşmesi yapmak üzerinde uzlaşılmayan detaylar bakımından uzun vadede sorun yaratabilir.

İş sözleşmenize ücret artışına ilişkin madde koydurabilirsiniz. İçinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda bu konu tüm çalışanlar açısından son derece önem arz ediyor. Haftalık iş süresi yasal bakımdan 45 saattir. Bu süre üzerinde yapılan çalışmalar fazla mesai olarak değerlendirilip saat başına yüzde 50 zamlı ödenmelidir. İşçi şayet denkleştirmeyi kabul ederse fazla mesai ücreti yerine serbest zaman kullanması mümkündür ( bu durumda işçiye her 1 saat fazla mesai için 1,5 saat serbest zaman kullandırılmalıdır)

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu gereği her çalışana işe başlamadan önce yapacağı işle ilgili İSG eğitimi verilmelidir. Bu eğitim olmaksızın işçi işbaşı yaptırılamaz. Kullanacağınızı belirttiğiniz lazer kesim makinası ile ilgili de size eğitim verilmelidir. Ayrıca bu cihazı kullanmak için mesleki yeterlilik eğitimi de gerekebilir. Bu konuyu işyerinizin İSG uzmanına danışmalısınız. İSG konusu yasadan kaynaklandığı için iş sözleşmesine bu konu ile ilgili ayrıca bir madde konulmasına bence gerek yok. Ücretinizin korunması ile ilgili olarak ta yukarıda da belirttiğim gibi iş sözleşmenize belirli periyotlarla (örn. altışar aylık) enflasyon oranında artış yapılacağına ilişkin bir madde koydurabilirsiniz.

İmza atmadan nelere dikkat etmeliyim?

Soru: Mevcut iş yerimde 6 yıldır çalışıyorum. Burada eski elemanları bir şekilde bazı mazeretler öne sürerek yıldırarak, en çokta yaptıkları herhangi bir hatadan dolayı tutanak tutarak ve referanslarına da etki ederiz diyerek anlaşma yoluyla tazminatını da eksik ödeyerek işten çıkartıyorlar. Bu şekilde tutanak tutmak hakları var mı? Mesela ‘git bir hafta izinlisin’ diyorlar sonra 3 günü geçti diye tutanak tutuyorlar. Bu işyerinden ayrılmayı düşünüyorum. Ayrılırken bir yere imza atmadan nelere dikkat etmeliyim?

Cevap: İşçiye işveren tarafından verilen uyarılar (ihtar) ve buna bağlı olarak tutulan tutanaklar somut olaylara dayanmadığı sürece bir önem taşımaz. Ayrıca bu ihtarlar sonucunda işçi işten çıkarılırsa konu yasal husumete dönüştüğünde işverenden iddialarını kanıtlaması beklenecektir. Dolayısı ile sözünü ettiğiniz tutanaklar şayet sırf işçiyi işten soğutmaya, istifaya zorlamaya, ya da ileride tazminatsız olarak işten çıkarmaya yönelik tutanaklar ise bunlara itiraz edebilmek ve bunlar karşısında savunma yapmak her zaman mümkündür. İşçiyi olumsuz referans tehdidi ile istifaya zorlamak ve ileride iş bulmasını engellemeye çalışmak Anayasal bir hak olan çalışma hakkına engel teşkil eden bir suçtur. Bu tür bir davranışa maruz kalan işçi işverene ayrıca tazminat davası açabilir. İşçiyi izine gönderip sonra devamsızlıktan çıkışını yapmak yine yasa dışı bir davranış ancak işçinin de zorunlu izni kabul etmemek gibi bir hakkı var. Yani işçi istemediği halde izne gönderilmesi mümkün değildir. Ayrıca izne giden işçiye yazılı izin belgesi düzenlenmelidir. Böylece işçi devamsızlık yapmadığını izinde olduğunu kanıtlayabilir.

Sorularınızdan bu işyerinin çalışanlarına karşı yasalara aykırı işlemler yapan bir işyeri olduğu anlaşılıyor. Bu işyeri ile ilgili şikayetlerinizi işyerinin bağlı bulunduğu Türkiye Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) Müdürlüğüne bildirebilirsiniz. İşyerinden ayrılırken size imzalatılacak olan belge muhtemelen ibraname (aklanma belgesi) olacaktır. Bu belgede dikkat edilecek olan husus var olan işçilik alacaklarınızın (tazminat, izin ücreti, fazla mesai, genel tatil ücretlleri,vb.) tamamının dökümünün bu belgeye yazılmış olmasıdır. Ayrıca istifa etmiyorsanız işverene istifa dilekçesi kesinlikle vermemelisiniz. Kullanmadığınız yıllık ücretli izin haklarınız varsa bunların karşılığının size nakden ödenmesi gerekir. Bu ücretleri almadan yine izin belgesine imza atmamalısınız. Şunu da belirtelim size bir takım belgeler imzalatılması ileride hak aramanıza engel teşkil etmez. İşverenin ödenmediğini iddia ettiğiniz haklarla ilgili ispat yükümlülüğü vardır.