Kızılay’ın madensuyu fabrikasındaki işçiler Türk-İş’e bağlı Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendi. Kızılay yönetimi ise Tekgıda-İş ile toplu iş sözleşmesi imzalamamak için her yolu deniyor, işçileri ve sendikayı tam 14 aydır oyalıyor.

İşçi düşmanı Kızılay
Kızılay’ın Afyon’daki fabrikasında çalışan işçileri daha önce eylem yapıp üretimi durdurmuştu. (Fotoğraf: İHA)

İsmail ARI

Uzun bir süredir tepkilerin ve eleştirilerin odağında yer alan Kızılay yönetimi sendika düşmanlığı yapıyor.

Kızılay yönetimi, kuruma bağlı Kızılay Lojistik, Kızılay Sağlık ve Kızılay Çadır şirketlerinde yandaş Hak-İş’e bağlı sendikalarla “toplu iş sözleşmesi” imzaladı. Ancak Kızılay yönetimi madensuyu fabrikalarındaki çalışan işçilerin örgütlendiği Türk-İş’e bağlı Tekgıda-İş Sendikası ile sözleşme imzalamamak için kanunları hiçe sayıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kızılay’ın madensuyu fabrikalarında toplu iş sözleşmesi yapılması için Tekgıda-İş Sendikası’na yetki verdi. Fakat Kızılay yönetimi tam 14 aydır toplu iş sözleşmesini imzalamamak için işçilere baskı kuruyor, hukuk yoluyla süreci uzatıyor.

14 AYDIR OYALIYORLAR

Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya, BirGün’e yaptığı açıklamada, “Kızılay, birçok şirketinde hükumete yakın olan Hak-İş Sendikası ile sözleşme imzaladı. Biz de madensuyu fabrikalarında sendika olarak yetkimizi aldık. Fabrikada çalışan işçilerin yüzde 40’ından fazlası sendikamıza üye olduğu için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu yetkiyi verdi. Fakat Kızılay’a 14 ay önce buna itiraz etti. Etik olmayan ve oldukça çirkin bir şekilde, bilinci olarak bu alanda yetkisiz olan ve karar veremeyecek bir mahkemeye itirazda bulundular” dedi.

MAHKEME OYUNU

Kızılay’ın ofisinin bulunduğu için İstanbul Çağlayan veya fabrikalarının bulunduğu Afyon ile Erzincan’daki mahkemelere itiraz etmesi gerekirken Bakırköy’deki mahkemeye itirazda bulunduğunu belirten Karlıkaya sözlerine şöyle devam etti:

“Kızılay kasıtlı olarak doğru mahkemeye itiraz etmedi. Mahkeme de haliyle biz yetkili değiliz dedi. Kızılay’ın hukukçuları süreci uzatmak için bu kararı istinafa taşıdı. İstinaf mahkemesi de başvurduğunuz konuda bu mahkeme yetkili değildir dedi. Bilerek süreci uzattılar yani. Şimdi 14 ay aradan sonra her şey sıfırdan başladı ve yarın Çağlayan adliyesinde ilk duruşma görülecek. Süreç devam edecek. Kızılay’ın bu tutumu nedeniyle 14 ay boyunca ağır çalışma koşullarında asgari ücretle çalıştı. Kızılay süreci uzatmak için bunları yapmasaydı çok daha önce karar çıkacaktı ve belki de toplu iş sözleşmesini çoktan imzalamış olacaktık.” Kızılay’ın bilinçli olarak yasalara aykırı davrandığını altını çizen Karlıkaya sözlerini şöyle tamamladı: “Çoğu patron dahi Kızılay gibi yapmadı. Kızılay işçileri asgari ücrete çalışıyor, mobbinge maruz kalıyor. Madensuyu fabrikalarında çalışma şartları çok kötü. Çalışma şartları ağır olduğunda, işçinin işverenden umudu kalmadığında işçiler birlikte hareket eder ve sendikalaşma başlar. Kızılay’da da bu oldu. Fakat anlaşılacağı üzere Kızılay iktidara yakın sendika istiyor.”

***

KINIK’IN İSTİFA ETMEYE NİYETİ YOK

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nda sunum yaptı. “Neden istifa etmiyorsunuz?” sorusuna yanıt veren Kınık, istifası halinde kaotik bir durum açığa çıkacağını savundu. Kınık, “Kızılay Genel Başkanı ve yönetim kurulunun istifası durumunda idari anlamda işlemler durur. Sahada 300 bin gönüllünün yönetilmesi kaotik bir duruma dönüşür” ifadelerini kullandı. AKP’li vekiller ise Kızılay Başkanı Kınık’a teşekkür etti.