Hendek’te 7 kişinin ölümüne yol açan havai fişek fabrikasındaki patlama ile ilgili davanın karar duruşması başladı. Patlamada ağabeyini yitiren Yılmaz "Satın alınmaya çalışılan şey, tüm işçi sınıfının canı" dedi.

İşçi sınıfının canını almak istiyorlar

HABER MERKEZİ

Sakarya’nın Hendek ilçesinde 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin de yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlamayla ilgili açılan davanın karar duruşması, dün başladı. Karar duruşmasında patlamada ihmali olduğu öne sürülen fabrika sahibi Yaşar Coşkun, fabrika sorumlu müdürü A.A., fabrika müdürü ve genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu, genel ustabaşı E.Ö., iş güvenliği uzmanı A.B., sorumlu personel A.Ç. ve A.R.E.C. hakkında ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 2’şer yıl 8’er aydan 22’şer yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor. Davada fabrika sahibi Yaşar Coşkun ile genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu tutuklu yargılanıyor.


Fabrikada ölen işçilerin aileleri, avukatlar ve davayı takip etmek isteyen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri duruşma salonu önünde toplanıp basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından duruşma salonuna girmek isteyen grup, yoğun güvenlik önlemleriyle içeri alındı. Mahkeme heyeti tarafından hazırlanan listede ismi bulunmayan kişiler duruşma salonuna alınmadı. Önceki duruşmaya SEGBİS üzerinden katılan tutuklu sanıklar bu kez duruşmada mahkeme salonunda hazır bulundu.

Sakarya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti, önceki duruşmalarda sanıklar ile avukatlarının patlamanın sabotajdan kaynaklandığını iddia etmesi üzerine, Milli İstihbarat Teşkilatı’na yazı yazarak bilgi istemişti. MİT’ten mahkemeye verilen cevapta, patlamayla ilgili kendilerine ulaşan sabotaj ihbarı olmadığı belirtildi. Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaayı tekrar etti. Mahkeme heyeti ise Cumhuriyet Savcısının verdiği mütalaa sonrasında müşteki, sanık ve taraf avukatlarına beyanlarını söylemeleri için söz hakkı verdi. Konuya ilişkin davanın duruşmasında söz hakkı alan müştekiler adalet istediklerini ve sanıkların cezalandırılmalarını istedi. Bilirkişi raporunda fabrikada gerçekleşen 4 ayrı patlamadan biri olan misket deposundaki patlamanın 13 bin 396 kilogram TNT’ye (5700 kilo gök bombası) eş değer miktarda patlama olduğu belirtilmişti.

Akla ve vicdana sığmaz

Önceki duruşmada sanık avukatlarıyla yaşadıkları tartışmayı hatırlatan patlamada hayatını kaybeden işçi Halis Yılmaz’ın kardeşi Mervenur Yılmaz ise, "Geçen duruşmada bu salonda akla ve vicdana sığmayacak şeyler yaşandı. Bizim 7 canımıza maddi değer biçildi. Bunu savunma adı altında yaptılar. Bizce neyi ve kimi savunduğun değil, nasıl savunduğun önemli. Bu salonda satın alınmaya çalışılan şey, yalnızca bizim 7 işçimizin canı değil, tüm işçi sınıfının canı. Bizler adaletin yerini bulmasını istiyoruz" dedi.
Davada çıkan sonucun Türkiye’deki diğer işçi sınıflarının da kaderini belirleyeceğini belirten avukat Can Atalay, "Bu işçi sınıfımızın, emekçi halkımızın davası. Türkiye’de en ucuz maliyet kalemi işçi canı. Buradaki insanlar emekçi halk için mücadele ediyor" diye konuştu. Duruşma, bugün devam edecek. Haber Merkezi