Havai fişek fabrikasındaki patlamada yaşamını yitiren işçilerden ikisi gözyaşlarıyla toprağa verildi. İşçiler ve işçi yakınları, fabrikada iş güvenliğinin olmadığını anlattı. Öte yandan MÜSİAD, fabrika patronu olan üyesi Yaşar Coşkun’a moral vermek için yemek düzenledi

İşçiler mezarda  patronlar yemekte

EMEK SERVİSİ

Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda önceki gün meydana gelen patlamada hayatını kaybeden işçilerden Havva Çelik ve Sebahattin Tepeçınar’ın cenazeleri dün gözyaşlarıyla toprağa verildi. Ekipler, haber alınamayan üç işçiye ulaşabilmek için çalışmalarını gün boyu sürdürdü. Öte yandan MÜSİAD yöneticileri, fabrikanın müdürü ve ortaklarından MÜSİAD Sakarya İl Başkanı Yaşar Coşkun’a “moral vermek” için yemek düzenledi. Daha ölen işçilerin cenazeleri toprağa verilmeden MÜSİAD’ın sosyal medya hesaplarında paylaşılan yemek fotoğrafı, yoğun tepki üzerine bir süre sonra silindi.

KAYIP İŞÇİLERE ULAŞILAMADI

Yukarıçalıca Mahallesi’nde 15 dönüm alan üzerine kurulu fabrikada önceki gün saat 11.15’te meydana gelen patlamada 4 işçi hayatını kaybetmiş, 114 işçi yaralanmıştı. 3 işçiye ise ulaşılamamıştı. Bölgeye gelen ekipler çalışmalarını gece boyunca sürdürdü. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kayıp işçileri arama çalışmalarına hız verildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’ne bağlı Afet Kriminal İnceleme ekipleri de enkaz bölgesinde arama çalışmalarına katıldı. Enkaz kaldırma ve ekiplerin çalışması drone ile havadan görüntülendi. Gazetemizin baskıya gittiği saatlerde işçilere hâlâ ulaşılamamıştı.

CENAZELER TOPRAĞA VERİLDİ

Patlamada yaşamını işçilerden ikisinin kimliği belirlendi. Ölen iki işçinin Havva Çelik ve Sebahattin Tepeçınar olduğu tespit edildi. Fabrikada 9 yıldır çalışan 45 yaşındaki Havva Çelik, evli ve iki çocuk annesiydi. Fabrikada daha önce gerçekleşen patlamalardan yara almadan kurtulmuştu. Atlattığı tehlikelere rağmen çalışmaya devam ediyordu. 47 yaşındaki Sebahattin Tepeçınar ise evli ve üç çocuk babasıydı, 10 yıldır fabrikada çalışıyordu. Her iki işçi de Akyazılıydı.
Havva Çelik ile Sebahattin Tepeçınar’ın cenazeleri, Akyazı ilçesindeki Gazi Süleymanpaşa Camisi’nde, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından kıldırılan cenaze namazlarının ardından aile mezarlıklarına defnedildi. Törene işçi yakınlarının yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu ve çok sayıda milletvekili de katıldı.

GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINMAMIŞTI

Havva Çelik’in eşi Salih Çelik, “Ben burada, Akyazı’da çalışıyordum. Patlamayı duydum ama eşimle ilgili haberi 5 gibi aldım. Uzun zamandır oradaydı ama güvenlik önlemi alınmamıştı. Ben de 4 ay orada çalıştım, şikâyet ettiğim için işten çıkartıldım. Biz acısını çekiyoruz, iki tane oğlum var benim, bize kim bakacak artık?” dedi.

Havva Çelik’in Hatay’da askerlik yapan oğlu Ogün Çelik ise “Askere giden herkes geride bıraktığı ailesine bir şey olması korkusunu yaşar ama ben böyle bir şey beklemiyordum tabii. İki ayım kalmıştı, annemle kahvaltı yapmak istemiştik ama nasip olmadı” diye konuştu.

ÇOK PATLAMALAR GEÇİRDİK
Havva Çelik ile aynı fabrikada uzun süre birlikte çalışan, bir süredir tedavisi nedeniyle işe gidemeyen Nagihan Temur ise “Çok sevdiğim bir ablamdı, gerçekten çok değerli bir insandı. Çok yakın arkadaşımdı. Güler yüzlü bir insandı. Çok patlamalar geçirdik ama en kötüsü buydu. Allah’ım beni korudu ama arkadaşlarım hayatını kaybetti. Allah rahmet etsin hepsine, çok iyi insanlardı” ifadelerini kullandı.

UYARDIK, DİNLEMEDİLER

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, Meclis Başkanvekili Haydar Akay ve Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Uğur Bayraktutan, patlamada yaralanan işçileri hastanede ziyaret etti. İşçiler, fabrikadaki mallarda ısınma olduğunu ve bu konuda 4 gündür uyarı yapmalarına rağmen önlem alınmadığını anlattı.

İşçilerden Nuray Cihangir, şunları söyledi: “Patlama üretim sırasında olmadı, arka depoda olmuş. Depolara konulan mallardandır. Isındıkları için. İşçide şu an bir hata yoktur. Mallarda ısınmamız vardı, 4 günden beri ben malları dışarı serdim. Söylüyordum içeriye. 4 gündür söylüyordum ve yanımdaki işçileri de uyarıyordum.”

Fabrikada 13 yıldır çalışan Kesiban Yolcu da “Üretim bölümünden çıktığını tahmin ediyorum. Isınma vardı orada. Isınma olmaması gereken bir şey, uyardık ama dinlemediler” dedi. Sendikalı olmadıklarına dikkat çeken Yolcu, “Çalışmamız için çok baskı yapıyorlardı, mal çıkacakmış” diye konuştu.

***

DİSK Başkanı Çerkezoğlu: Sürecin takipçisi olacağız

isciler-mezarda-patronlar-yemekte-752883-1.

DİSK yönetimi, patlamanın ardından Hendek’e giderek bölgede incelemelerde bulundu. Hem işçi aileleriyle hem de yöre halkıyla görüşen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi.

Çerkezoğlu, BirGün’e izlenimlerini şöyle aktardı: “Gördüğümüz tablo gerçekten çok vahimdi. Oldukça büyük bir alana yayılmış olan fabrikanın çeşitli birimleri var. Hepsinde çok ciddi bir hasar söz konusuydu. Biz oraya gittiğimizde patlamanın üzerinden beş saat geçmiş olmasına karşın patlamalar devam ediyordu. Biz fabrikanın içine kadar gittik, bizim olduğumuz yerde de patlamalar oluyordu. Gerçekten çok vahim bir tabloyla karşı karşıyaydık.”

Çok tehlikeli işlerin yapıldığı bu tür fabrikaların işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin eksiksiz alınması ve çok sıkı denetlenmesi gereken işyerleri olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu, “Bu fabrikada daha önce de patlamalar olmuş. Buna rağmen üretimin devam ettiği bir fabrika. Dünkü tabloda gerekli denetimlerin yapılmadığını, alınan önlemlerin yetersiz olduğunu bir kez daha gördük” dedi.

BU İŞYERİNDE SENDİKA OLSAYDI…

Bu işyerinde sendika olsaydı tablonun daha farklı olacağını vurgulayan Çerkezoğlu, “İşçiler sendikalı olabilseydi, gerek işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması gerekse denetim ve yaptırımların uygulanabilmesi açısından işçilerin çok daha güçlü olacağı kesin. Sendika olan işyerlerinde bu tür facialar daha fazla önlenebilir. Ancak ne DİSK’e bağlı sendikamızın ne de Türk-İş’e bağlı sendikanın burada örgütlenmesi mümkün olabilmiş. O yüzden biz bu süreçte, işçi sağlığı ve iş güvenliğindeki bu kara tablonun ortadan kaldırılması için iktidara çağrımızı yineliyoruz: Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalı” diye konuştu.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile işçi sağlığı ve iş güvenliği alanının piyasalaştırıldığını da belirten DİSK Başkanı Çerkezoğlu, bu alanın sendikalar, üniversiteler ve ilgili meslek örgütleri tarafından yönetilen, bütünüyle özerk ve demokratik bir yapıda olması gerektiğinin altını çizdi. Çerkezoğlu, “Tüm işçi sınıfına geçmiş olsun. DİSK olarak bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

***

Ustabaşılara gözaltı

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, yalnızca sorumlu müdür ile iki ustabaşı hakkında gözaltı kararı verildi. Fabrika sahiplerine ise dokunulmadı. Jandarma ekiplerince gözaltına alınan üç kişi, Hendek İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Öte yandan İçişleri Bakanlığı, patlamayla ilgili idari soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bakanlığın açıklamasına göre idari soruşturma kapsamında bir mülkiye başmüfettişi, bir polis başmüfettişi ve bir jandarma müfettişi görevlendirildi.

***

isciler-mezarda-patronlar-yemekte-752884-1.

Patrondan açıklama

Fabrikada yaşanan her patlamanın ardından işçileri suçlayan açıklamalar yapan Genel Müdür Yaşar Coşkun, bu kez işçileri suçlayamadı. Fabrikada sürekli denetim yapıldığını öne süren Coşkun, “İncelemeler yapıldıktan sonra daha detaylı bilgilendirme yapılacak. Önceliğimiz kayıplarımızın bulunması. İnşallah sağ salim ulaşılır üç çalışanımıza” dedi. Daha önceki açıklamalarında bu fabrikanın “Avrupa’nın en büyük ve en güvenli havai fişek fabrikası” olduğunu iddia eden Coşkun, 2011 yılındaki patlamanın ardından şöyle demişti: “Yüzlerce insan her gün iş kazalarında ölüyor, ama nedense bizdeki patlamalar olay oluyor. Bakkalda bile iş kazaları olabilir. Patlayıcı maddelerin yaratacağı iş kazalarının yüzde 98’ini engelleme şansı yoktur.”

***

Müsiad’dan moral yemeği!

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), fabrikanın müdürü ve ortaklarından Yaşar Coşkun’u yalnız bırakmadı. MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Yönetim Kurulu üyeleri ve bazı şube başkanlarıyla birlikte Sakarya’ya gelerek, MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’u olay yerinde ziyaret etti. MÜSİAD yöneticileri daha sonra Bayraktepe’ye geçerek burada yemek yedi. Yemeğin fotoğrafı MÜSİAD Bursa Şubesi’nin sosyal medya hesabından paylaşıldı. Daha üç işçiye ulaşılamamış, hayatını kaybeden işçiler toprağa bile verilmemişken yapılan bu paylaşım, yoğun tepki çekmesi nedeniyle bir süre sonra silindi.

***

İstifa edecek misiniz?

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, patlamayı Meclis gündemine taşıdı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması talebiyle soru önergesi veren Paylan, aynı fabrikada daha önce de çok sayıda patlama yaşandığına dikkat çekti. Paylan, Bakan Selçuk’a “Fabrikasında 13 yılda 7 patlama gerçekleşen bir şirketin işçi çalıştırmasına nasıl izin veriyorsunuz? İş cinayetlerinin sorumluluğunu alıp istifa edecek misiniz?” diye sordu.