Ankara İSİG Meclisi üyeleri 2019 Yılı İş Cinayeti Raporu’nu açıklamak istedi ama polis izin vermedi. "Süpürün" talimatının ardından 6 kişiyi gözaltına alan polis, iş cinayetlerine dikkat çeken pankart ve dövizleri de yırtarak çöpe attı

İşçiler ölürse ölsün  yeter ki kimse duymasın!

BirGün/Ankara

Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi üyelerinin “Türkiye ve Ankara 2019 Yılı İş Cinayeti Raporu’na ilişkin dün gerçekleştirmek istediği basın açıklaması, polis tarafından engellendi.

Ankara Valiliği’nden izin alınmadığı gerekçesiyle açıklamanın yapılamayacağını savunan polisler, Madenci Anıtı önünde bir araya gelen İSİG Meclisi üyelerine müdahale etti. İSİG Meclisi üyelerinin iş cinayetlerine ilişkin pankart ve dövizlerini yırtan polisler, “Süpürün” talimatının ardından 6 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan Pınar Abdal, Özgür Bozkurt, Furkan Bircan, Osman Çokaman, Kansu Yıldırım ve Zarife Çamalan, açıklamayı gözaltı aracında okudu.

BİR YILDA BİN 736 İŞÇİ ÖLDÜ

Gözaltına alınan altı kişi serbest bırakılmasının ardından SES Ankara Şubesi’ne geçerek polisin açıklamasına izin vermediği raporu kamuoyuyla paylaştı. Polis müdahalesine tepki gösterilen açıklamada, Türkiye’de 2019 yılında bin 736, Ankara’da ise 56 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği belirtildi.
Raporda öne çıkan başlıklar şu şekilde:

AŞIRI ÇALIŞMA ÖLDÜRÜYOR

Uzun saatler ve aşırı çalıştığımız için ölüyoruz, kayıt dışı ve güvencesiz çalıştığımız için ölüyoruz. Yeterli beslenemediğimiz ve sağlıksız yerlerde barındığımız için ölüyoruz, kâr hırsı yüzünden ölüyoruz, örgütsüz olduğumuz için ölüyoruz.

EN KÖTÜ KOŞULLAR GÖÇMENLERDE

En çok iş cinayetinin yaşandığı altıncı il olan Ankara’da ölenlerin 5’i kadın, 5’i çocuk işçi, 13’ü kayıt dışı çalışma ve kötü çalışma koşullarının en görünür olduğu kesimlerden olan göçmen işçilerdir. Ankara’da geçtiğimiz yıl 12 işçi yangın sonucu öldü. Siteler’de bir mobilya fabrikasında yangın sonucu can veren 5 işçi, İskitler’de adları bile belirsiz 7 göçmen işçi kölece koşullarda çalışıp barındıkları metruk binada yanarak can verdi. Çoğunluğu inşaat işçisi 10 işçi arkadaşımızı yüksekten düşme sonucu, 8 işçiyi trafik kazası sonucu, 6 işçiyi ezilme ve göçük sonucu, 4 işçiyi kalp krizi sonucu, içlerinde göçmen kadın işçi Nadira Kadirova’nın da olduğu 3 işçiyi ise silahlı saldırı sonucu kaybettik.

İŞ CİNAYETLERİ POLİTİKTİR

İş cinayetleri politiktir. Biliyoruz ki, bütün bu ölümler alınmayan önlemlerin, yapılmayan denetimlerin, sermayenin kâr hırsının ve devlet politikalarının bir sonucudur. Bir kez daha vurguluyoruz ki, yaşanan tek bir iş cinayeti dahi kaçınılmaz değildir. İş cinayetlerinde ‘işçi kusuru’ arayan sermaye mantığı işçileri maliyet kalemi dışında hiçbir şey olarak görmeyen sermaye mantığını perdelemek etmek içindir. ‘Sıfır kaza deklarasyonları’, ‘Çocuk işçilikle mücadele yılı’ atılımları reklam çalışmasının ötesine gitmemekte, bunların gölgesinde işçiler hala ölmeye devam etmektedir.

MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Ölümleri örtbas etmek için kaza, kader, fıtrat diyenlere karşı mücadelemiz sürecek. İşçilerin hayatlarını maliyet olarak gören sisteme karşı mücadelemiz sürecek. Yaşamak ve yaşatmak için direneceğiz.”