İTÜ’de yaşanan iş cinayetine ilişkin görülen davada, duruşmalara gelmeyen sanığa ‘yargılama sürecindeki olumlu davranışları’ göz önüne alınarak ceza indirimi yapıldı. Sanığın kalan cezası da para cezasına çevrildi

İşçinin canının bedeli 24 bin lira!

EMEK SERVİSİ

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) 3 yıl önce taşeron inşaat işçisi Murat Danacı’nın yaşamını yitirdiği iş cinayetine ilişkin davadan skandal bir karar çıktı. 22. Asliye Ceza Mahkemesi, ‘taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçundan asli kusurlu bulunan sanığı önce 4 yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu ceza, duruşmalara bir kere bile gelmeyen sanığın ‘yargılama sürecindeki olumlu davranışları’ göz önüne alınarak 3 yıl 4 aya indirildi. Ardından da “suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu ve sabıkasız oluşu” dikkate alınarak günlüğü 20 liradan toplam 24 bin 300 TL adli para cezasına çevrildi. Üstelik sanığa bir de bu cezayı 20 ay taksitle ödeme olanağı sağlandı.

MAHKEMEYE BİLE GELMEDİ!

Murat Danacı’nın oğlu Ozan Danacı, karara isyan etti. Danacı, sosyal medyada yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Adalet Bakanlığı’na, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na soruyorum: 2017 senesinde babam iş kazasında öldü! Sanık ve avukatı hiçbir mahkemeye gelmeye tenezzül bile etmedi. Çünkü adaletten korkmuyorlar. Çünkü hapis cezasının para cezasına çevrileceğini biliyorlar gibi. Ve mahkememiz ödül verdi. Ben ülkem için çalışan, öğretmen adayı olan genç bir bireyim. Hiçbir mahkemeye gelmeyen sanık, nasıl mahkemede olumlu davranış gösterir de indirim alır? Hapis cezası nasıl para cezasına çevrilir? Davamıza müdahil olmanızı bekliyorum.”

Danacı, kararı temyiz edeceklerini duyurdu.


NE OLMUŞTU?

İTÜ Maslak Kampüsü’nde 5 Mayıs 2017’de yaşanan olayda, Grand Paşa adlı taşeron firmaya bağlı çalışan 51 yaşındaki temizlik işçisi Murat Danacı, Elektrik Elektronik Fakültesi’nin camlarını silmek için platforma çıkmaya çalıştığı sırada üçüncü kattan aşağıya düşerek yaşamını yitirmişti. İşçilere eğitim verilmediği, 8 işçiye bir emniyet kemeri düştüğü, o kemerin de çok eski ve kullanılmaz durumda olduğu, işçilerin hiçbir iş güvenliği önlemi alınmadan güneş kırıcı platformun üzerinde çalışmak zorunda bırakıldığı ortaya çıkmıştı. Olayın ardından ne 15 yıl emek verdiği İTÜ’den ne de taşeron firmadan tek bir yetkili Danacı’nın ailesini aramamış, dava yalnızca taşeron firma yetkilisine açılmıştı.