İşçinin hakkı da enkaz altında kaldı
Fotoğraf: DHA

‘‘Maraş’ta ağır hasar alan metal fabrikasına ürün çıkartmak için giren işçiler, tavan ve kolonların çökmesi sonucu enkaz altında kaldı. Çökme sonucu 1 işçi hayatını kaybetti, 5 işçi yaralandı. Fabrikanın duvarı ve girişindeki iş güvenliğine ilişkin uyarılar dikkat çekti. Ofis duvarında ‘İş güvenliği bu noktada başlar’ ile fabrika duvarlarında ‘Önce iş güvenliği’ yazısının olduğu görüldü.”

Yukarıda özet metnini sunduğum haber 27 Şubat tarihli gazetemiz BirGün’den. Ülkemizde İşçi sağlığı ve İş güvenliğinin sadece tabelalarda kaldığı ve bizim neden hâlâ iş cinayetlerinde Avrupa birincisi, Dünya üçüncüsü gibi kötü istatistiklere sahip olduğumuza örnek oluşturmuş bu haber.
Bu acı haberin ardından konunun yasal boyutuna da bakmalıyız elbette:


Ülkemizdeki iş cinayetlerine derman olsun diye 2012 yılında çıkartılan 6331 Sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Kanunu bazı riskli hallerde işçiye bir iş görmekten kaçınma, yani çalışmamak hakkı veriyor. Bu madde aynen aşağıdaki gibidir:

“Çalışmaktan kaçınma hakkı MADDE 13:

1 Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir.

2 Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.

3 Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.

4 İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır.

5 Bu Kanunun 25 inci maddesine göre işyerinde işin durdurulması hâlinde, bu madde hükümleri uygulanmaz.”

Madde metninden de açıkça anlaşılabileceği gibi yaşamsal bir risk söz konusu olduğunda işçi önce işyerlerinde oluşturulması zorunlu olan iş sağlığı ve güvenliği kurulu ya da işverene başvuracak ve önlem alınmasını talep edecektir. Ancak 3. Fıkrada yer aldığı gibi tehlikenin ciddi ve yakın hatta önlenemez olması koşulunda herhangi bir usule uyulmaksızın direkt olarak işyerini ve bölgeyi terk etmesi, güvenli bir yere gitmesi yani çalışmayı bir yana bırakın bölgeyi dahi terk etmesi gerekmektedir.

Üstelik yasanın 4. fıkrasında yer aldığı üzere tedbir alınmaması koşulunda işçi iş sözleşmesini dahi sona erdirebilir. Yani işten ayrılabilir. Yine yasa maddesi işçilerin bu davranışlarından dolayı haklarının kısıtlanamayacağına da vurgu yapmaktadır.

Şimdi yaşadığımız bu acı olaya dönecek olursak ilk aklımıza gelen soru İşyerinin girişine “İş güvenliği burada başlar” tabelası asan bir işveren riskli bir binaya o işçileri nasıl sokar sorusu olmalıdır elbette. Ama bu sorunun yanıtını da biliyoruz aslında. Hatta bizim bildiğimiz gibi o işveren, o işçi de biliyor.
İşveren “işçi benim talimatıma nasıl uymayacak, uymasında göreyim, hem beni kim denetleyecek ki" diye düşünüyor,

İşçi “iş görmekten kaçınayım da işimden mi olayım” diye düşünüyor.

Önce iş güvenliği yazısı da duvarda öylece duruyor.

O halde olması gerekenleri bir kez daha tekrar ederek yazımızı sonlandıralım.

Hiçbir işçi risk taşıyan bir işyerini bırakın bir bölgede dahi bulunmamalıdır. Hiçbir işveren işçileri buna zorlayamaz ve riskli işyerlerine gelme, çalışma talimatlarına uymadığı gerekçeleri ile işçileri işten çıkaramaz. Bu tür fesihler geçersizdir. İşçiler önlem alınmaması koşulunda çalışmamak haklarını kullanabilecekleri gibi iş sözleşmelerini haklı nedenle sona erdirerek kıdem tazminatlarını da talep ederek işten ayrılabilirler.