Google Play Store
App Store

HTŞ liderliğindeki cihatçıların Esad yönetimini devirmesinin ardından İsrail, Suriye’de başlattığı işgali sürdüreceğini açıkladı. İşgal altındaki Golan’a giden Netanyahu, Suriye’deki varlıklarını 2026’ya kadar sürdürme talimatı verdi.

İşgale devam talimatı
Fotoğraf: AA

Dış Haberler

Suriye’de emperyalistlerin yönetimi ele geçiren cihatçılar ve bölgedeki güçler üzerinden ülkeyi yeniden dizayn girişimleri sürerken İsrail’den “işgale devam” mesajı geldi. Suriye’nin fiili yöneticisi konumuna gelen cihatçı Heyet Tahrir eş Şam’ın (HTŞ) lideri, işgale rağmen İsrail’e “ılımlı” mesajlarını sürdürdü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından İsrail'in askerî varlığını artırdığı Golan Tepeleri'ne yakın Hermon Dağı'nda konuştu. Başbakanlık Basın Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu'nun Suriye'de işgal edilen tampon bölgede yer alan Hermon Dağı'nda “durum değerlendirmesi” yaptığı belirtildi. Açıklamada Netanyahu'nun İsrail ordusunun Hermon Dağı'ndaki işgalinin “geleceğine yönelik yönergeleri belirlediği” belirtildi.

Sosyal medya hesabından video mesaj yayınlayan Netanyahu, “İsrail'in güvenliği için” bölgenin öneminin daha da arttığını söyledi. Netanyahu, İsrail'in güvenliğinin sağlanacağı bir düzlem kurulana kadar bölgede kalacaklarını söyledi. İsrail’in Kanal 12 Televizyonunda yer alan haberde ise Netanyahu'nun orduya Hermon Dağı'ndaki tampon bölgede işgalin “2025 sonuna kadar sürdürülmesi” talimatı verdiği ifade edildi.

İSRAİL İLERLİYOR

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise İsrail güçlerinin Suriye-Ürdün sınırındaki Dera kırsalında dokuz kilometre ilerleyerek bölgedeki Kuya köyüne ve tarihi El-Wehdah barajı bölgesine girdiğini duyurdu. İsrail güçlerinin bölge sakinlerine silahlarını teslim etmelerini emrettikten sonra stratejik mevzilere konuşlandığı belirtildi. SOHR, ayrıca İsrail güçlerinin İsrail-Suriye sınırındaki tampon bölge yakınlarındaki Kuneytra bölgesi ve Dera arasındaki sınırda yer alan Sayda köyü yakınlarındaki askeri bir bölgeye girdiğini aktardı.

HTŞ lideri Muhammed el Colani’nin de İsrail ve Batı’ya yönelik ılımlı mesajlar gelmeye devam ediyor. İngiliz The Times’a verdiği demeçte Colani, Suriye'nin “İsrail veya herhangi bir başka devlete yönelik saldırıların üssü olarak kullanılmasına izin vermeyeceğini” söyledi. “İsrail’in işgalden önceki pozisyonuna geri çekilmesi lazım” diyen Colani, “İsrail ile çatışma istemediklerini” yineledi.

DÜRZİLER İSYAN ETTİ

İsrail’in Golan Tepeleri’nden başlayarak Suriye’nin güneydeki yaşam alanlarını işgali genişlerken bölgede yaşayan Dürziler, HTŞ liderliğindeki cihatçılara karşı bayrak açtı. Suriye-Ürdün sınırında yer alan Süveyda bölgesinde yaşayan Dürziler, yaptıkları yazılı açıklamada HTŞ’ye sert tepki göstererek federalizm talep etti. Açıklamada, “Colani gibi, terörizm ve aşırılıkla bağlantılı olan şahsiyetlerle işbirliği yapmak, ulusal duruşumuzu ve meşru mücadelesini tehlikeye atmaktadır” denildi.

İŞBİRLİĞİ OLMAYACAK

Colani’ye yakın isimlerin bölgede halkın siyasi tutumlarını değiştirmek için 500 bin dolar harcadığı kaydedilen açıklamada, bu durumun büyük kaygıyla izlendiği belirtildi. Açıklamada, Colani veya aşırılık yanlısı güçlerle herhangi bir işbirliğine karşı çıkılacağı belirtilerek, “Biz Süveyda halkı olarak, HTŞ veya taraftarları ile işbirliği yapılmasını şiddetle reddediyoruz çünkü bu yalnızca haklarımızı ve kazanımlarımızı zayıflatacaktır” denildi.

Öte yandan bir HTŞ heyeti, Dürzi toplumunun ruhani lideri Şeyh Hikmet el Hicri ile görüşmek üzere Süveyda'ya gitti.

Dürziler, iç savaş döneminde çok sayıda katliama maruz kalmışlardı. HTŞ'nin içinden koptuğu ve El Kaide'nin Suriye kolu olan, başında Colani'nin yer aldığı Nusra Cephesi, 2015'te Idlib'de en az 20 Dürzi'yi katletmişti. Nusra Cephesi, 2013 yılının aralık ayında ise Şam kırsalındaki Adra kasabasında en az 15 Alevi ve Dürzi sivili katletmişti. Öte yandan İsrail’in işgal ettiği Golan bölgesinde de yaklaşık 20 bin Dürzi yaşıyor.

∗∗

HTŞ: FEDERALİZMİ REDDEDİYORUZ

Suriye’de yönetimi ele geçiren cihatçı HTŞ’nin komutanlarından Ebu Hasan el Hamawi, AFP’ye verdiği demeçte “federalizmi reddettiklerini” söyledi. Hamawi, devletin ordusu dışında hiçbir silahlı yapı olamayacağını ve kendilerini feshederek orduya entegre olacak ilk silahlı örgütün HTŞ olacağını söyledi. Suriye’de SDG’nin kontrolündeki bölgelerin de ülkenin yeni yönetimine entegre edileceğini öne süren Hamawi, federalizmi reddettiklerini söyledi ve “Kürt halkı Suriye halkının bileşenlerinden biridir. Suriye bölünmeyecek ve federal bir varlık olmayacak” dedi. Hamawi, uluslararası topluma Suriye topraklarının İsrail tarafından işgal edilmesine karşı ses çıkarmaya ve HTŞ lideri Colani hakkındaki “terörist” tanımlamasını kaldırma çağrısı yaptı.

∗∗

ROJAVA’DAN ‘BÜTÜNLEŞME’ KARARI

Kuzey ve Doğu Suriye (Rojava) Özerk Yönetimi, kontrolü altındaki bölgelerle Suriye’nin diğer bölgeleri arasındaki gümrük ve vergilerin kaldırılmasına karar verdi. Rudaw’ın haberine göre Rojava’nın Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan bağlılığına vurgu yapılarak mevcut vergi ve gümrük uygulamasının “zorba rejim” olarak nitelendirilen Beşar Esad döneminde Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelere dayatılan ambargo ve gümrük uygulamalarına karşı önlem olarak alındığı belirtildi.

∗∗∗

‘SUUDİLER FİLİSTİN’DEN VAZGEÇTİ’

İsrail gazetesi Haaretz, Suudi Arabistan ve İsrail arasındaki normalleşme görüşmelerinde ilerleme kaydedildiğini yazdı. Müzakereler hakkında bilgi sahibi kaynaklara dayandırılan haberde Riyad’ın “Filistin devleti kurulması” şartından geri adım attığı ileri sürüldü. Gazete, Suudi Arabistan’ın “bir Filistin devletinin tanınması” talebini kabul etmek yerine İsrail’in “Filistin devletine giden yol” konusunda muğlak bir taahhüt vermesi üzerine anlaşma sağlandığını yazdı. İsrail ile Suudi Arabistan arasında normalleşmenin yolunu açan Abraham Anlaşmaları, İsrail’in Gazze’de başlattığı savaşla askıya alınmıştı. Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ise daha önce ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a “Filistin meselesini kişisel olarak umursamıyorum ama halkım umursuyor” dediği ortaya çıkmıştı.