Resmi rakamlara göre pazar akşamı gözaltına alınanların sayısı 851’di. IŞİD’e karşı yapıldığı söylenen operasyonlarda gözaltına alınanların çoğu devrimci ve yurtsever. Aynı şekilde “IŞİD’i bombalıyoruz” diye çıkılan yolda bombalara maruz kalan Kandil oldu. YPG de “IŞİD dediniz, bizi bombalıyorsunuz” diye açıklama yaptı.

Bizi aptal yerine koyma çabaları, medyanın da desteğiyle, büyük bir şaşaa içerisinde sürüyor. Ama IŞİD yine de memnun değil.

Örgütün Konstantiniyye adlı dergisinin son çıkan ikinci sayısının önsözünde Türkiye’ye sitem ediliyor:

“Ayrıca son dönemde garip tavırlar sergileyerek İslam devletini karşısına almak isteyen Türkiye devletinin PKK’ya verdiği destek ve tavizlerle bölünmeye doğru yol aldığını da izah etmeye çalıştık.”

Yani “son dönemde garip tavırlar sergiliyorsunuz, halbuki daha önce böyle miydik, bize ne oldu?” mealinde, çok sert ifadelere başvurmayan, gizliden gizliye korumacı bir cümle.

Tüm olup bitenlerin ardından (MİT’le yollanan silah dolu TIR’lar, IŞİD mensuplarının göğsünü gere gere yaptığı İstanbul toplantıları, memleketteki bazı İslamcı örgütlerin IŞİD’e verdikleri açık destek…) AKP’nin IŞİD’e “sempatik” bakışını inkâr etmek absürd.

Öte yandan AKP/ABD ile İslamcı örgütlerin, örgüt mensupluğu her gün değişen mücahitlerin günlük/aylık ilişkisini takip etmemiz de mümkün değil. ÖSO denilen, küçük mücahit örgütlerden oluşan topluluğunun mobilize hali ve aslında böyle bir “ordu” olmaması bir yana, Ortadoğu’da müttefikliğin ne kadar süreceği de belli olmaz. Dolayısıyla IŞİD’in son günlerde bu taraftan silah alamıyor olması, belki doğru ama aslında önemsiz bir bilgi:

“(PKK’den bahsediyorlar) Tağut AKP hükümetinin İslam devletine hiçbir şekilde yardım etmediklerini de çok iyi bilmektedirler. Bilakis Erdoğan hükümeti İslam devletiyle savaşan ve PKK’nin en büyük dostlarından olan Özgür Suriye Ordusu’na eğitim, silah ve maddi destek verdiğini açıkça ifade ettiler. Hatta kendi hava sahasını ABD’ye açarak birçok Müslüman kanının dökülmesine sebep oldular.”

ABD’nin açıklamalarından anlaşılacağı üzere, “AKP’nin IŞİD’i verip Rojava’yı aldığı” yorumunu doğruluyorlar. Zaten “Erdoğan’ın Kürt ‘Devleti’” başlıklı makalede de aralarındaki mesafeyi olabildiğince açmaya çalışıyorlar:

“Dinini ve gerçek maksadını unutmuş, tam da rejimin istediği bir Müslüman tip meydana gelmişti. Yıllarca İslami mücadeleyi dinin bir kaç meselesine indirgeyen ve dini mücadele verdiğini zan edenlere istedikleri verilince, maksatlarına erdiklerini ve dinlerini kemale erdirdiklerini zan ettiler. Şekil itibariyle İslam dinine de uymayan bir başörtüsü için yıllarca meydanlarda din mücadelesi verdiklerini zan ettiler. Kandırıldılar, asimile edildiler, asıl maksatlarından uzaklaştırılıp sistemin istediği bir tip haline geldiler. Dini mücadele verdiklerini zan eden bu zihniyet CHP’yi en büyük düşman bilip ona savaş açarak dinini kurtaracaklarını düşünüyorlardı. CHP’ye karşı verdikleri mücadelede başarılı olan bu Müslüman ve Mücahid olduklarını iddia edenler bu süreç içerisinde on numara bir müşrik oldular.”

IŞİD de AKP de yeni kurulmadı ama demek IŞİD, AKP’yi yeni keşfetti. Oysa endişeye mahal yok, Türkiye devletinin ve hükümetlerinin düşmanları 100 yıldır hiç değişmedi.