Ankara’da ‘7’nci Ayında Covid-19’ raporunu açıklamak isteyen İSİG Meclisi üyelerine polis müdahale etti, 8 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Rapora göre, 7 ayda en az 294 emekçi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.

İSİG Meclisi üyelerine polis müdahalesi: 294 işçinin öldüğünü kimse duymasın!

EMEK SERVİSİ

Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin “7’nci Ayında Covid-19” raporunu paylaşmak için İbn-i Sina Hastanesi önünde yapmak için istediği açıklamaya polis müdahale etti. Çoğu sağlık emekçisi olan 8 kişi darp edilerek gözaltına alındı. Açıklamayı ve polis müdahalesini takip etmeye çalışan gazetecinin telefonuna el konuldu.

Gözaltına alınan sağlık emekçileri, sosyal medyada paylaştıkları videoyla yaşadıklarını anlattı. Bir emekçi şunları söyledi: “Sağlık çalışanları olarak çok zor koşullarda çalışıyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın ve yetkililerin önlem almamasından dolayı arkadaşlarımız hayatını kaybediyor. Bugün 7’nci ay raporunu açıklamak istediğimizde açıklayamayacağımızı söylediler ve bir grup arkadaşla gözaltına alındık. Bizim sağlık çalışanlarına, milyonlarca işçiye karşı sorumluluğumuz var ve bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek için mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Öte yandan açıklamayı takip etmek isteyen gazeteci Demet Aran da polis tarafından gözaltına alınmaya çalışıldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan yapılan açıklamaya göre, basın kartını göstermesinin ardından serbest bırakılan Aran’ın video çektiği telefonuna polis tarafından el konuldu.

7 AYDA EN AZ 294 ÖLÜM!

İSİG Meclisi, açıklamalarına izin verilmeyen raporu sosyal medyadan paylaştı. İzlenen politikalarla salgının adım adım bir işçi sınıfı hastalığına dönüştürüldüğüne dikkat çekilen raporda, “7 ayda sermayeyi koruyan, ‘ne olursa olsun çarklar dönsün’ anlayışı ile işçi sınıfını sürü bağışıklığına iten politikalar, virüsün işyerlerinde ve işçilerin yaşam alanlarında hızla yayılmasına neden oldu” dendi.

Rapora göre, salgının ilk 7 ayında en az 294 emekçi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Bu emekçilerin 105’i sağlık, 69’u ticaret/büro, 20’si belediye, 19’u tekstil, 14’ü metal, 14’ü güvenlik, 13’ü taşımacılık işkolunda çalışıyordu.

Sağlık emekçilerinin en fazla hastalanan ve ölen kitle olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Sağlık bu dönem yalnızca hastalarla yüksek yoğunlukta temas etmenin bir sonucu olarak değil, kötü çalışma koşullarının bir sonucu olarak da en çok ölümün yaşandığı işkolu oldu. Bu süreçte 29 bin 865 sağlık çalışanı hastalığa yakalandı” ifadeleri kullanıldı.

MESLEK HASTALIĞI SAYILSIN

Raporda salgına karşı acilen yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:

■ Covid-19 sağlık emekçileri için meslek hastalığı, diğer işkollarında çalışan işçiler için ise iş kazası olarak tanınmalıdır.

■ İşyerlerinde başta üretim alanları olmak üzere; ulaşım, beslenme, barınma gibi tüm alanlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır.

■ Kronik hastalığı olan ve belli bir yaşın üzerindeki işçiler bu süreçte idari-ücretli izne çıkarılmalıdır.

■ İşten atmalar yasaklanmalı ve izne çıkarılan işçilere bin 168 lira değil, tam ücret ödenmelidir.

■ Çalışma saatleri, ücretlerde kesintiye gitmeden azaltılmalıdır.

■ İşçilere ücretsiz yaygın testler yapılmalı, vakaların arttığı işyerlerinde üretime ara verilmelidir.

■ Evden çalışan işçilerin çalışma saatleri düzenlenmeli ve iş için yaptıkları harcamalar karşılanmalıdır.

***


Salgın komiteleri kuralım

İSİG Meclisi’nin raporunda şu çağrı da yer aldı: “Yana yana gelmedikçe ve sustukça daha fazla arkadaşımızın öleceğini, daha kötü koşullarda çalışmaya mecbur bırakılacağımızı biliyoruz. İş cinayetlerine, salgına, işsizliğe, açlığa ve güvencesiz çalıştırmaya karşı tüm emekçileri işyerlerinde salgın komiteleri kurarak mücadele etmeye ve kendi sağlığımız hakkında söz sahibi olmaya çağırıyoruz.”

***

Bu korku neden?

İSİG Meclisi’nden Murat Çakır, BirGün'e yaptığı açıklamada, “İktidar pandemiyi en başından itibaren yönetemiyor, bunu dile getirenlere de sert bir şekilde müdahale ediyor” dedi. Salgının temel kaynağının fabrikalar ve yoksul mahalleler olduğunu belirten Çakır, “Biz de bunu araştırıyoruz ama verileri açıklamamıza izin verilmiyor. Neden korkuyorlar, gerçek rakamları halkın öğrenmesinden mi, işçilerden mi?” diye sordu.