Işık cemaatinde ilahiyat hesapları
Işık cemaatinin yayın organı Türkiye gazetesinde son zamanlarda ilahiyat fakülteleri hedef alınıyor. Yazılarda ‘AKP’nin fetvacısı’ olarak bilinen Hayrettin Karaman dahi hedef gösteriliyor. Fakülteler ‘sapkınlıkla’ suçlanıyor.
HABER MERKEZİ
Işık cemaatinin yayın organı Türkiye gazetesi son zamanlarda İlahiyat fakültelerini hedef alıyor. C. Ahmet Akışık imzasıyla 14 Ağustos’tan bugüne yayımlanan yazılarda ilahiyat fakültelerinin sapkınlık yaptığı dile getiriliyor.
İlk olarak 14 Ağustos’ta “Samsun İlahiyat”ta “Ilımlı İslam” Patentli Sünnî İslam’a Karşı “Sapkın Din” Anlayışı başlığıyla yayımlanan yazıda Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Okuyan’ın fikirleri ele alınıyor. Yazıda ayrıca Mustafa İslamoğlu ve İsrafil Balcı’nın düşüncelerine de değiniliyor. Ayrıca bu kişiler “Batı’nın şer odaklarının hedefleri doğrultusunda bilimsel(!) çalışmalar yapıldığı görülmüş ve tespit edilmiştir” ifadeleri kullanılıyor.
‘FONLANIYORLAR’
28 Ağustos’ta ise “Ankara İlahiyat”ta Sünnî İslam’a karşı “Oryantalist” kaynaklı “Sapkın Din” anlayışı başlığıyla ikinci bir yazı yayımlandı. Bu yazıda da benzer şekilde Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde görev yapan akademisyenlerin fikirlerine yer veriliyor. Bunlara Akışık kendi düşünceleriyle karşı çıkıyor. Sonuç olarak bu akademisyenler fonlanmakla suçlanıyor ve şöyle deniliyor: “Hıristiyanlıktaki gibi tahrifat özlemi içinde olsalar, hatta basında bazı çalışanlar gibi fonlansalar da kesinlikler başarıya ulaşamayacaklardır.” 11 Eylül’de de yine Ankara Üniversitesi hedef gösterildi ve Ankara İlahiyat Merkezli Fazlurrahman’ın “Sapkın Din” Anlayışı başlıklı bir yazı yayımlandı. Yazının son kısmında şu ifadeler yer alıyor: “Yüce Allah’ın kelâm’ı Kur’an-ı hakim’i eleştiren ve hükümlerinin çağa uymadığını söyleyen bir kişi, Mekke Müşrikleriyle aynı saftadır.” İlginç olan bu yazıda Cübbeli Ahmet lakaplı Ahmet Mahmut Ünlü ve Ahmet Şimşirgil gibi iktidara yakın isimlerden övgüyle söz ediliyor.
Son yazı ise dün yayımlandı. Marmara İlahiyat’ta Mezhepsizlik ve Masonluğu Reddetmeyen “Sapkın Din” Anlayışı başlıklı yazıda ‘iktidarın fetvacısı’ olarak bilinen Hayrettin Karaman hedef gösteriliyor. Karaman FETÖ’ye yakın olmakla ve masonluğu desteklemekle suçlanıyor. Karaman’a ilişkin şu ifadeler kullanılıyor: “Hayrettin Hoca! Doğrusunu söylemiyorsun. Dine inanmayan bir kişi, İmam-ı A’zam gibi bir müceddid olabilir mi? O, münafıkların başı Abdullah b. Abdillâh b. Übeyy b. Selûl’e veya F. Gülen’e benzetilebilir. Çünkü F. Gülen de münafıklık/masonluk cübbesini giyenlerdendir. Acaba bu basîret kapalılığı, senelerce FETÖ kurumlarında danışmanlık yapmanın zulmetinden mi geliyor?”
YALNIZCA İLAHİYAT DEĞİL
Öte yandan aynı gruba ait olan İhlas Haber Ajansı da dönem dönem bazı üniversitelerle ilgili yolsuzluk haberlerini servis ediyor. İlk yazının yayımlandığı tarihe çok yakın olarak 15 Ağustos’ta Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’yle ilgili servis edilen haber dikkat çekti. Haberde şu ifadeler kullanıldı: “Yükseköğretim Kanunu’nda yer alan ilke ve esaslara riayet edilmeden açıldığı ve kurulduğu günden bugüne kadar öğrencisi olmayan teknoloji fakültesine 2019 yılında dekan ve fakülte sekreteri görevlendirilerek maaş ödemesi yapıldı. Fakültenin öğrencisi olmadığı ve atıl kaldığı halde personel istihdam edilerek maaş ödenmesi Sayıştay raporunda ortaya çıktı.” Sayıştay raporlarının yayımlanmasından aylar sonra yapılan bu haber merak konusu oldu.
Bir diğer konu da Siirt Üniversitesi’nin eski rektörüyle alakalıydı. Birçok üniversitede yapılan işten çıkarmaları ve mobbingi dikkate almayan İHA eski Rektör Prof. Dr. Murat Erman’ın koronavirüs nedeniyle üniversitenin anaokulunda görevli öğretmen ve personeli işten çıkarmasını haberleştirdi. Ayrıca benzer koşullarda birçok rektör olmasına ragmen Erman’ın konutunda sürdürdüğü iddia edilen lüks yaşamı servis etti. Bu haberlerin ardından Erman görevinden istifa etti.