Google Play Store
App Store

TİHV, BM’ye bağlı İşkenceye Karşı Komite’ye rapor sundu. Raporda, işkenceciye takipsizlik verildiği işkence görene karşı ise dava açıldığı belirtilerek Türkiye’nin başarısızlığına vurgu yapıldı.

İşkence sokağa taştı, cezasızlık arttı

Ebru ÇELİK

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türkiye’nin de 1988 yılından beri taraf olduğu İşkence ve Diğer Zalimane Gayrıinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme’nin uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite’ye alternatif rapor sundu.

Rapora göre, hem mevzuat hem de yargı işkence suçunun cezasız kalmasına imkan sunuyor. İşkence ve diğer kötü muamele sokağa taşarken, bu suçu işleyenler değil, işkenceye maruz kalanlar yargılanıyor. TİHV, dikkat çekilen sistematik sorunların çözümüne ilişkin 108 öneriyi Komite’ye sundu. Komite, 17-18 Temmuz’da Cenevre’de yapılacak oturumlarda Türkiye’yi değerlendirecek.

Rapor, TİHV Başkanı Metin Bakkalcı tarafından İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısıyla duyuruldu. Raporda, 2016’dan bu yana işkenceye maruz kalıp derneğe başvuranların sayısının toplam 5 bin 553 kişi olduğunu ve başvuranların 232’sinin çocuk olduğu açıklandı. TİHV’e yapılan başvurular bile Türkiye’nin işkence ve diğer kötü muameleyi engelleme konusunda başarısız olduğunu ortaya koydu.

Rapora göre fiziksel şiddet ve işkence uygulamalarında artış görülürken, cinsel şiddet de bir işkence yöntemi olarak varlığını sürdürdü. Ters kelepçenin insan anatomisine zararı sorumlular tarafından göz ardı edilirken 2016’dan bu yana artışı da söz konusu oldu.

Derneğin hazırladığı rapora bakıldığında kayıt dışı gözaltılar kaygı verici bir şekilde arttı. THİV’e başvuranlar 5 bin 587 kişinin en çok işkence gördüğü mekanlarda ilk sırada %48,4 oranında emniyet, %43,3 oranında sokak/açık alan, %33,8 oranında araç içi ve %11,3 oranında polis karakolu olarak sıralandı.

Rapora göre, yargı işkence suçunun cezasız kalmasına imkan sundu. İşkence görenlerin en fazla olduğu mekanlar arasında kamuya açık alanlar olmasına rağmen, bu suçu işleyenler değil, işkenceye maruz kalanlar yargılandı. Suçlu kişilerin yargılanmaması ya da caydırıcı cezalar almaması da işkence oranının artmasına sebebiyet verdi.

TUTUKLU SAYILARI ARTTI

Raporda hapishanelerde mahpus sayılarının giderek fazlalaştığı, sayının 78 bin 50’lere ulaştığı komite ile paylaşıldı. Hapishanelerde ki yaşam koşullarının insan haklarına aykırı şekilde olması ve mahpusların işkence ve kötü muamelelere uğradığı raporda vurgulandı. Tutuklu kişilerin sağlık sorunları olduğu halde sağlık hizmetlerinden faydalanamadığı, sağlık kurumlarında dahi baskılara maruz kalındığı belirtildi.

EN AZ 73 MAHPUS ÖLDÜ

Yeni açılan “S Tipi Ceza İnfaz Kurumu”, “Y Tipi Ceza İnfaz Kurumu” ve “Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu” olarak adlandırılan hapishanelerde tecridin olağan rejim olarak kabul edildiği belirtilen raporda, hasta mahpusların durumuna da dikkat çekilerek, 2022 yılından bugüne en az 73 mahpusun hastalık, intihar, şiddet, ihmal gibi çeşitli gerekçelerle öldüğü aktarıldı. Raporda, çok sayıda siyasi mahpusun keyfi kararlarla denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme hakkından mahrum bırakıldığının da altı çizildi.

BASIN ÖZGÜR DEĞİL

Raporda 2019 -2023 yılları arasında 222 gazeteci ve medya çalışanının fiziksel şiddete maruz kaldığı aktarıldı. TİHV Dokümantasyon Merkezine göre, 2015 -2019 yılları arasında en az bin 118 meyda çalışanının tutuklandığını ve 311 medya çalışanının çeşitli gerekçelerle toplam bin 592 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldığı kaydedildi.

AYM CEZASIZLIĞI TAHKİM ETTİ

İşkence ve diğer kötü muamele iddiaları dahil, ağır insan hakları ihlallerinde cezasızlık politikasının güçlenerek devam ettiğine vurgu yapılan raporda, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) de kararlarıyla bu cezasızlık politikasını tahkim ettiği belirtildi.

TİHEK’E ELEŞTİRİ

Raporda Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na ilişkin de (TİHEK), eleştiriler yer aldı. TİHEK’in BM’nin kılavuz ilkelerine aykırı bir şekilde “soruşturma” yürüttüğü belirtilen raporda, kurumun 2016 – 2023 yılları arasında kendisine yapılan 4 bin 708 başvurunun yalnızca 15’inde “ihlal” tespit ettiğine dikkat çekildi.