Bangladeş’te Cemaat-i İslami, Mısır’da Müslüman Kardeşler hakkında verilen idamlar için ‘karalar bağlayan’ AKP’liler meydanlarda ve Meclis’te “İdam isteriz” nutukları atıyor!

İslamcıların idam ikiyüzlülüğü

DERVİŞ CEMAL

Darbe girişiminin ardından bir kez daha alevlenen idam tartışmaları Ankara ile Brüksel arasında yeni bir krize daha yol açarken, AKP’nin her başı sıkıştığında gündeme getirdiği idam iktidarın birbiriyle çelişen, tutarsız politikalarının son örneği oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Brüksel’de gelen eleştirileri “Avrupa Birliği dışında dünyanın her tarafında idam var” sözleriyle savuşturmaya çalışırken, son olarak dün AKP’nin Meclis’teki Grup Toplantısı’nda idam talebi dile getirildi. Partililerin “İdam, idam” sloganlarına Başbakan Binali Yıldırım, gereği neyse yapılır sözleriyle yanıt verdi.

Nerden baksan tutarsızlık!

İdam iktidarın birbiriyle çelişen karar ve uygulamalarının turnusolu oldu. Suudi Arabistan’da Şii din adamlarının idamlarının savunan AKP iktidarının Bangladeş ve Mısır gibi ülkelerdeki idamlara karşı çıkarak “mezhepçi” reflekslerle tepki vermesi dikkat çekiyor. Saray ve hükümetin idam kararına en sert tepki verdiği ülke ise Bangladeş ve Mısır.

Cemaat-i İslami için dökülen gözyaşları

Bangladeş hükümetinin 1971’deki bağımsızlık savaşı sırasında Pakistan’dan ayrılmaya karşı çıkan Cemaat-i İslami liderlerini “vatana ihanet” ve “insanlığa karşı suç işlemek”ten idam etmesi Saray ve AKP hükümetini adeta ayağa kaldırdı. Bangladeş’te hükümet tarafından kurulan savaş suçları mahkemesinde yargılanan muhalefetteki Cemaat-i İslami partisinin lideri Motiur Rahman Nizami’nin Mayıs ayında idam edilmesi Ankara-Dakka arasında siyasi krize yol aşmıştı.


İdamları sert sözlerle kınayan Erdoğan “Bangladeş’te 75 yaşında bir mücahide, hiçbir dünyevi günahı olduğuna inanmadığımız insana idam kararı veren zihniyeti lanetliyorum. Her türlü girişimde bulunmuş olmamıza rağmen burada kinin, nefretin bu denli yaygınlaşmasını ve şu ana kadar bu tür idamları yapan bir anlayışı ben ne demokratik bir anlayış, ne de adil bir yönetim olarak görüyorum” ifadelerini kullanmıştı. Ankara’nın tepkisi bununla da sınırlı kalmadı. Ankara, Bangladeş’e ültimatom verdi. İdama mahkum edilen Cemaat-i İslam liderlerinden Abdülkadir Molla, Muhammed Kamaruzzaman ve Ali İhsan Mücahid için de AKP benzer tepkiler vermişti.

Müslüman Kardeşler’e göğüs gerdiler

AKP benzer şekilde Mısır’da Müslüman Kardeşler (İhvan) üyelerine verilen idam kararlarına da sert tepki göstermişti. Haziran 2015’te Muhammed Bedi, Muhammed Biltaci ve Mursi’nin de aralarında bulunduğu İhvan liderininin içinde yer aldığı yüzlerce kişiye verilen idam kararı Erdoğan, dönemin başbakanı Davutoğlu ve Dışişleri Bakanlığı’nca sert sözlerle kınanmıştı. Erdoğan, Batı’ya çağrıda bulunarak idama karşı gelmelerini şu sözlerle istemişti: “Karar hukukun, temel hak ve özgürlüklerin katledilmesidir, uluslararası toplum harekete geçmeli.” Dışişleri de 106 İhvan üyesine verilen idam cezalarının onanmasını kınamış, kararın toplumsal barışı dinamitleyeceği belirtilmişti.

Şii din adamının idamına onay

Mısır ve Bangladeş’teki İslamcılar için ayağa kalkan AKP hükümeti ve Erdoğan Suudi Arabistan’ın aralarında Şii din adamı Şeyh Nimr Bakır el Nimr’in de olduğu 47 kişinin idamına ses çıkarmadı. Ortadoğu’yu karıştıran ve bütün dünya tarafından kınanan idam için Ankara, “Suudi Arabistan’ın kendi iç işleyişi” açıklaması yapmıştı.