SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen, gündemde yer alan mafya siyaset ilişki ağına yönelik açıklamalarda bulundu. İşleyen, sürecin iktidar ve devlet arasındaki ittifakın çözülmesi ve AKP’nin siyasi çürümesi olarak yorumladı.

İşleyen: Büyük bir çürüme yaşanıyor; aç ve boş midelerin devrimini görecekler

SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen, SOL TV’de yayınlanan SOL Gündem programında gündemdeki mafya iktidar ilişkilerini değerlendirdi. İşleyen, yaşanan sürecin Saray’ın özellikle 2015 sonrasında şekillenen ittifakında bir dağılma olduğunu söyledi.

İşleyen, gelinen süreci şu şekilde ifade etti:

“Hepimizin bildiği gibi bu ittifak devletin eski geleneksel unsurlarını da içerisine alan, onlarla bütünleşen, gerek dış politikada; özellikle Suriye ekseninin çimentosu etrafında, iç politikada da milliyetçi-İslamcı eksen etrafında birleştiler.

DAĞILMA SÜRECİNDELER

Şimdi burada çekirdeklerinde bir bölünme ortaya çıktı. Muhtemelen iç hesaplaşmaları bundan sonra da çeşitli biçimlerde devam edecek. Bunun da hızlandırıcı bir faktör olarak derinleşeceği bir tabloda ortaya çıkacak.

Dolayısıyla iki tane şeyi söylemiş oluyorum; birincisi, ne kadar çürümüş bir rejimle karşı karşıya olduğumuzun aynası. İkincisi de bu cumhur ittifakı denilen faşist iktidar bloğunun bir dağılma sürecinde olduğunun yeni bir ifadesi olarak görebiliriz.

ERGENEKON’DAN BERİ GELEN SÜREÇ

Cemaatle ittifak döneminde temiz eller operasyonlarından bahsettiler ve bu iktidarın taşlarını buralarda aldıkları desteklerle döşediler. Ve ortaya çıkan şey; Susurluk’tan sonra başka bir Susurluk. Yani Türkiye aynı şeyin içerisinde kalmaya devam ediyor.

Özellikle söylediğim gibi 1 Kasım ve 15 Temmuz gibi momentlerde kurulmuş bir ittifak ve onun öncesinde de aslında Ergenekon’daki kısmi tasfiye, oranın kendi iktidar blokları tarafından doldurulmasına, güncellenmesine ve formatlanmasına ilişkin bir süreçti. Ve büyük oranda cemaatin ve AKP'nin o dönemki kadroları tarafından yeni bir kontrgerilla, aslında yeni dünya düzenine, küreselleşmiş liberal dünya düzenine uygun bir formatlama çabasıydı ve ona uygun olmayanların da uyum sağlayamayanların da geride bırakılması süreciydi.

AÇ VE BOŞ MİDELERİN DEVRİMİ

Şimdi ise dış politikada kriz, bu toplumsal bunalımın yarattığı kriz, uluslararası desteklerini kaybetmiş olmasının yarattığı kriz. Tüm bunlar üst üste geldi ve artık iktidar bloğu sürdürülemez hale geldi ve çatlattı. Bu daha da derinleşecek. Ama asıl mesele şu; buradan Türkiye nasıl çıkacak?

Türkiye'deki bu tek adam rejiminden Türkiye'yi kurtarma mücadelesi, onların üzerinde yükseldiği bu çürümüş düzeni değiştirme mücadelesiyle birleşmek zorunda. Türkiye'nin kaderini, geleceğini hani “helallik istiyoruz” diyorlar ya o helallik istediği insanlar, emekçiler, halk hakkını kendi elleriyle söke söke alacak ve söke söke hesabını soracak. Tunus'ta devrimcilerin direnişlerinde söyledikleri bir söz var: ‘Aç ve boş midelerin devrimini öğreneksiniz.’ Biz de öyle söyleyelim. Aç ve boş midelerin devrimini görecekler. Ve onları bütün pisliğiyle aç ve boş mideli emekçiler, ezilenler süpürüp götürecek Türkiye'den.”