Mahkeme kararına rağmen imam hatip ortaokuluna dönüştürülen İsmail Tarman Ortaokulu’nda basın açıklaması düzenlendi. Açıklamayı düzenleyen veliler ve mahalleli, “MEB hukukun temel ilkelerini, Anayasa’yı uygulamalıdır” dedi.

İsmail Tarman Ortaokulu velileri: Hukuka uyun!

Umut Can FIRTINA

İstanbul Beşiktaş’ta bulunan İsmail Tarman Ortaokulu’nun imam hatip ortaokuluna dönüştürülme işlemi mahkemece iptal edilmesine rağmen karar hala uygulanmıyor. 2 bin 207 gündür eylemlerine devam eden veliler ve mahalleli, okulun önünde basın açıklaması düzenledi. Mahkeme kararına uyulmadığının altı çizilen açıklamada “Mahkeme kararlarını uygulamayan görevlilerin görevden alınmaları gerekirken terfi ettiriliyorlar” denerek kararlar uygulanana kadar mücadeleye devam edileceği belirtildi.

Açıklamaya veliler, Konaklar Mahallesi’nden yurttaşlar, SOL Parti PM Üyesi Alper Taş, CHP İstanbul İl Eğitim Sekreteri Mazlume Oruç, HDP Beşiktaş Eş Başkanı Mutlu Öztürk, Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Ayfer Koçak katıldı.

Açıklamada ilk sözü alan Arzu Becerik velilerin yıllardır mücadele ettiğini ve davayı kazanmalarına rağmen mahkeme kararlarının uygulanmadığına dikkat çekti.

Açıklamayı sırayla okuyan veliler ve mahalleli, açtıkları davalarda İsmail Tarman Ortaokulu’nun kapatılmasına yönelik işlemin tamamen usulsüz olduğunun mahkemeler tarafından tespit ve iptal edildiği halde bu kararın yıllardır uygulanmadığına dikkat çekerek “İsmail Tarman Ortaokulu eğitim vermeye başlatılmıyor” denildi.

"KANUNA AYKIRI DAVRANIŞLAR ÖDÜLLENDİRİLİYOR"

Açıklamanın devamı şu şekilde:

“Türkiye Cumhuriyeti’nde günümüzdeki en büyük sorunlardan biri, hukuk devletinin gereklerinin yerine getirilmemesi ve mahkeme kararlarının uygulanmamasıdır. Anayasa’nın en temel ilkelerinden biri olan Hukuk Devleti ilkesi fiilen yok sayılmaktadır, keyfilik yaygınlaşmaktadır.

Bir hukuk devletinde idarenin kanunlara aykırı hareket etmesi kabul edilemez, kanuna aykırı işlem yapan görevliler hakkında derhal gerekli işlemler yapılır, görevden alınır, yargılanır. Milli Eğitim Bakanlığı, Bakan, Bakan Yardımcısı, İl Milli Eğitim Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Vali, Kaymakam mahkeme kararlarını uygulamamakta hukuk devletine aykırı hareket etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nde hukuk devletine aykırı hareket edilmesi ve kanunların uygulanmaması, birkaç görevlinin davranışını aşan bir sistem sorunu haline gelmiştir. Mahkeme kararlarının uygulanması için Milli Eğitim Bakanlığının yanında İstanbul Valiliğine ve Beşiktaş Kaymakamlığına da başvurularda bulunduk. Mahkeme kararlarından başta haberdar olmasa bile başvurularımız ile artık kararı öğrenmiş olan valilik ve kaymakamlık da bakanlık gibi, kararın uygulanması konusunda hiçbir girişimde bulunmamıştır. Bakanlığın mahkeme kararını uygulamayarak kanuna aykırı davranma tutumu Valilik ve Kaymakamlık tarafından da benimsenmiştir.

İsmail Tarman Ortaokulu hakkındaki mahkeme kararı Türkiye Büyük Millet Meclisine bile taşınmıştı; milletvekilleri tarafından defalarca yazılı ve sözlü soru önergeleri verilmişti, kararlar hem yürütmenin bakanlık düzeyindeki tüm temsilcilerine duyurulmuştu hem de mahkeme kararlarını uygulama çağrısı yapılmıştı. Bu önergelere verilen cevaplarda kararın uygulandığına dair hiçbir bilgi yer almamıştır.

Bir hukuk devletinde mahkeme kararlarının uygulanması için daha hangi makama gidilmeli, hangi mecradan talepte bulunulmalıdır? Mahkeme kararlarını uygulamayan görevlilerin görevden alınmaları gerekirken terfi ettiriliyorlar, kamu görevlilerinin kanuna aykırı davranışları ödüllendirilerek teşvik ediliyor.

Bizim okulumuzla ilgili, mahkeme kararına karşın gerçeği yansıtmayan bir yazıda imzası olan Nazif Yılmaz, bugün Milli Eğitim Bakan Yardımcısıdır. Nazif Yılmaz, mahkemece İmam Hatip Ortaokulu işleminin iptali kararını uygular gibi görüntü yaratmış, gerçek olmayan bilgilere dayalı bir karara imza atmıştır. 05.09.2018 tarihli bu kararda, “...İsmail Tarman Ortaokulu’nun kullanılmayan dersliklerinde imam hatip ortaokulu açılması, okulun Beşiktaş İsmail Tarman İmam Hatip Ortaokulu olarak adlandırılması...” yazmaktadır. İsmail Tarman Ortaokulu’nda boş derslik yokken sanki boşta kalan derslikler varmış ve onlar değerlendirilecekmiş gibi bir görüntü çizen, mahkeme kararlarına aykırı olarak imam hatip ortaokulunu açık tutma amacıyla, gerçek olmayan bilgilere içeren bu karar, o dönemde Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretim Genel Müdürü olan Nazif Yılmaz tarafından da imzalanmıştır. Mahkeme kararlarını iletmek üzere Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığında yaptığımız görüşmeler sırasında kendisiyle de görüşmüştük. Şu anki aşamada ise mahkeme kararları uygulanmadığı gibi Nazif Yılmaz da Milli Eğitim Bakan Yardımcılığına terfi ettirilmiştir.

Bir hukuk devletinde, mahkeme kararlarını eğip büken kamu görevlileri nasıl olur da görevinden alınmaz, aksine terfi ettirilip Milli Eğitim Bakan Yardımcısı yapılır? İdarenin bu tercihi, bürokratları kanunsuzluğa teşvik ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti toplumunun bireyleri olarak bir hukuk devletinde ve demokratik bir düzende yaşamak istiyoruz. Hukuk devletinin yerini keyfiliğin almasını kabul etmiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, hukuk devleti temel ilkelerini, Anayasa’yı, uluslararası belgeleri, yasaları uygulamak zorundadır. Mevcut durumda kanuna aykırı tutumuyla Bakanlık, keyfiliği teşvik etmektedir.

"HAKLARIMIZI MEŞRU YOLLARLA ARIYORUZ"

Kanunlara uyulmaması, mahkeme kararlarının uygulanmaması, demokratik bir toplumu kaosa sürükler. Kaos ortamında hiçbir işlem denetlenemez, hiçbir işlem öngörülemez, hiçbir yanlış da düzeltilemez. Biz bu kaos durumunu kabul etmiyoruz. Bir hukuk devletinde yaşadığımızın bilincindeyiz, haklarımızı meşru yollarla arıyoruz.

İdarenin eğitim politikası, sürekli bir ayrımcılık yaratıyor, okullar arasında, öğrenciler arasında, öğretmenler arasında sürekli bir ayrımcılık oluşturuluyor.
İsmail Tarman İmam Hatip Ortaokulunda sınıflar 23 öğrenci ile eğitimine devam etmekte iken, normal ortaokullarda sınıf mevcutları 45’e çıkmıştır. Velilere İsmail Tarman Ortaokulu yerine işaret edilen Nimetullah Mahruki Ortaokulu, Şair Mehmet Emin Yurdakul İlkokulunun bahçesindeki bir binaya sıkıştırılmıştır. (Nimetullah Mahruki Ortaokulunun ismi de Şehit Şenay Aybüke Yalçın Ortaokulu olarak değiştirilmiştir.) Bu okulun da müzik, bilgisayar ve sosyal etkinlik sınıfları, derslik olmadığı için ne yazık ki kapatılmıştır.

İdare, herhangi bir sorun ya da şikâyette özel okulları teşvik ediyor. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne sınıfların kalabalıklığından şikâyet edenlere “Düz Ortaokul” ihtiyacını dile getirenlere özel okul öneriliyor.

İmam hatip lisesinde okumak istemeyen öğrenciler için yeteri kadar normal devlet okulu açılmıyor, öğrencilerin normal okul talebi karşılanmıyor. Var olan devlet okulları, bizim okulumuzda da olduğu gibi imam hatibe dönüştürülüyor. Mevcut normal devlet okullarında yer bulamayan öğrencilere ya özel okul ya imam hatip dayatması yapılıyor.

Yapılan ayrımcılık sadece öğrencilerle kalmıyor, öğretmenlere de yansıyor.

Kadrolu öğretmenlerin yanında ücretli öğretmenler de işe alınıyor. Ücretli öğretmenlik kaldırılmıyor, tüm öğretmenler kadrolu yapılmıyor. Ücretli öğretmenler, kadrolu öğretmenlerle aynı işi yaptıkları halde daha az maaş alıyor, öğretmenler arasında da ücretli-kadrolu ayrımı yapılıyor.

Bütün bu yapılanlar ile ne öğrenciler ne öğretmenler için bütüncül, kaliteli, sağlıklı bir eğitim ortamı sağlanıyor. Bunun sonucunda PISA 2018 Raporuna göre, Türk öğrencileri okuma, matematik ve bilim şeklindeki üç kategoride OECD ortalamasının altında kalmıştır, dünya eğitim seviyesi sıralamalarında gerileyerek 41’inci sıraya düşmüştür.

Mahkeme kararlarının uygulanmaması ile yaratılan keyfilik, idare kararının yine idare tarafından uygulanmamasına sirayet etmiştir.

Şu anda Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz imzalı kararda, İsmail Tarman Ortaokulunun kapatılması ile ilgili hiçbir şey yazmadığı halde bu karar bile uygulanmamaktadır. Artık Millî Eğitim Bakanlığında keyfiliği bile aşan, herkesin canının istediğini yaptığı bir ortam mı vardır? Biz, Bakan Yardımcılığına atanan Nazif Yılmaz’dan hiç değilse kendi kararını uygulamasını; açık tutulan İsmail Tarman Ortaokulunun öğrenci kaydı almasını, öğretmen atanmasını, gerçek anlamda eğitime başlamasını sağlamasını bekliyoruz.

Yaşamımızın, toplumsal hayatımızın, geleceğimizin ve çocuklarımızın hayatının belirleyicileri bizleriz. Kimse bizlerden yaşamımızın iradesini, sorgusuz sualsiz bir yönetime bırakmamızı beklemesin.

Bizler kamu görevlilerine temel ilkeler çerçevesinde daha iyi, daha çağdaş, dünyayla yarışacak seviyede eğitim verilmesi ve eğitimin devam ettirilmesi görevini verdik. Bu yüzden tüm işlemlerin takipçisiyiz, idareyi ve kamu görevlilerini her zaman denetleyeceğiz, hesap soracağız.

Mahkeme kararlarının uygulandığı güne kadar mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.”

CHP'Lİ ORUÇ: TALEPLERİN YERİNE GETİRİLMESİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Eylemde söz alan CHP İl Eğitim Sekreteri Oruç, “Derdi olanın davası olur. Mahallelinin ve velilerin derdi laik, bilimsel, kamusal eğitim talepler. Hukuki olarak kazandıklarının işletilmemesiyle ilgili sıkıntıları var. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle ‘Kamu görevlileri yanlışa ortak olmasınlar.’ Hukukun üstünlüğü ilkesinden hareketle hukukun işletilmesinin, velilerimizin taleplerinin yerine getirilmesinin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

HDP'Lİ ÖZTÜRK: SORUMLU OLANLAR HESAP VERECEK

HDP Şişli Eş Başkanı Mutlu Öztürk ise “Küçücük bir damlada deryayı görmek gibi bu ortaokulun yaşadığı süreç Türkiye’nin son 20 yılının özeti sayılabilir. Bir mahalle ve velilerin birlikte yaşamayı öğrenmeleri için çocuklarını yolladıkları bir okul var. Bu okula kendi yasalarını çiğneyerek bir idare gövde gösterisiyle el koyuyor. Mahalle halkının isteklerine, kendi yasalarına karşın bu okulu rövanşist bir intikam alma aracına çeviriyor. Okullar cumhuriyettir. Bu okullar hepimizin çocuklarını gönül rahatlığıyla kardeşleşmeyi ve birlikte yaşamayı öğrenmek üzere yolladığımız okullar olacak. Bu yaşananlardan sorumlu olanların hepsi hesabını verecek” diye konuştu.

SOL PARTİLİ TAŞ: MAHKEME KARARLARINA UYUN

SOL Parti PM Üyesi Alper Taş velileri ve mahalleliyi kutlayarak “Biz de direnişinizin bir parçasıyız, önünüzde değil yanınızdayız” dedi. Taş, ifadelerine şöyle devam etti:

“Dile kolay 6 yıldır, 74 aydır bir direnişi sürüklüyorsunuz. Çok anlamlı ve önemli bir iş yapıyorsunuz. Toplumsal mücadele açısından fikri takip çok önemli, bunun gereğini yerine getiriyorsunuz. Bazen insanın söyleyecek bir şeyi kalmıyor. Sözün bittiği yerdeyiz. En tepeden en aşağıya bu ülkeyi yönetenler, bu meselede bizi buraya yığanlar ne söylesek hak ediyorlar. Ama biz söylemiyoruz, ahlakımız, kültürümüz, terbiyemiz buna uygun olmadığı için söylemiyoruz.

Mesele tek başına burası değil. Bize sürekli yasayı, kanunu hatırlatıyorlar. Bu kanun nerede? Bu kanun, bu yasa kime geçerli be vicdansızlar? Bakın, Okmeydanı Fetihtepe Mahallesi’nde plan yok, kentsel dönüşüm var. Hukuki belge yok insanların evinde suyunu, doğalgazını, elektriğini kesiyorlar. Savaş hukukunda bile olmyan bir şey. Bir savaş kuşatması gibi mahalleyi kuşatmışsınız be vicdansızlar! Be merhametsizler! Be ahlaksızlar, kitapsızlar! Çekmeköy’de hukuk yok, ruhsat yok, siz bir mahallenin parkına gelip mahalleliye sormadan deprem toplanma alanına gidip, o parkı söküp inşaat yapmaya çalışıyorsunuz. Sizin yatacak yeriniz yok!

İşte burada İsmail Tarman. Kanunu uygulamıyorsunuz. Dindar ve kindar bir nesil istiyorsunuz. Onun için her yere imam hatip dayatıyorsunuz. Bu ülke laik olacak, demokratik olacak, özgürlükçü olacak, eşitlikçi olacak, sosyal olacak. Bu sadece İsmail Tarman meselesi değil, arkadaşımızın dediği gibi cumhuriyet meselesi. 2023’te Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında nasıl bir cumhuriyet inşa edeceğiz? Ya bu siyasal İslamcı, dinci rejim - dindar demiyorum dinci diyorum, bizim dindarlarla bir sorunumuz yok - ya bu rejim 2023’te kendisini takip edecek ve daha geri bir noktaya gideceğiz, ya da 2023’te bunları def edeceğiz, demokratik, laik, özgürlükçü bir cumhuriyeti hep beraber inşa edeceğiz. İsmail Tarman mücadelesi bundan bağımsız bir mücadele değildir. Bizi kanunsuzluğa teşvik etmeyin. Burada verilmiş olan mahkeme kararlarına uyun.”

AYFER KOÇAK: BU DİRENİŞ ÇOK ÖNEMLİ

Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Ayfer Koçak ise “Çok uzun zamandır İsmail Tarman Ortaokulu velileri çok önemli bir şeye imza atıyorlar. Bu direniş çok önemli ve her halükarda kazanacak. Hukuksal anlamda bir kazanç ortada, ama bu ülkede maalesef hukuk her şeyden önce ilk yitirdiklerimizden oldu bu iktidar döneminde. Biz Çorlu tren faciasının hukuksal sürecini biliyoruz. Biz Soma faciasının hukuksal sürecini biliyoruz. Ama hukuk herkes için ihtiyaç olacak. Umarım kendi hukuksuzluklarıyla yargılanmazlar” ifadelerini kullandı.