Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ölümünün ardından ‘post’ kavgasının başladığı İsmailağa Cemaati’nde, Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadeddin Ustaosmanoğlu, Cübbeli Ahmet’i “Erkeksen şeyhliğini ilan et de kasetlerini patlatalım” ifadeleriyle hedef aldı.

İsmailağa’da ‘post’ kavgası: Şeyhliğini açıkla da kasetlerini patlatalım
Saadeddin Ustaosmanoğlu (solda) ve Ahmet Mahmut Ünlü (sağda)

Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ölümü ardından İsmailağa Cemaati’nde post kavgası başladı. Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadeddin Ustaosmanoğlu, cemaatin tanınan isimlerinden Cübbeli Ahmet’e, “Erkeksen şeyhliğini ilan et. Çok meraklısın çünkü. İlan et de kasetlerini patlatalım. Hadi buyur” diye seslendi.

İsmailağa Cemaati’nin şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu 23 Haziran’da yaşamını yitirmişti. Cenazede, Ustaosmanoğlu’nun yerini dünürü olan Hasan Kılıç’a bıraktığı, cenazede yapılan açıklama ile duyurulmuştu. Ancak bu vasiyet, cemaat içindeki kavgaya engel olamadı. Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, cenazede engellendiğini belirtip, "Efendi Hazretlerimize bir bardak, bakraç cenaze şerefisine su bile döktürmediler" demişti.

Cemaat içindeki gerilim, son olarak Cübbeli Ahmet’e yönelik bir tehditle kendini gösterdi.

‘Post’ kavgasının taraflarından Cübbeli Ahmet’e dair Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Saadeddin Ustaosmanoğlu, Kökler Derneği isimli Youtube kanalında açıklamalarda bulundu.

Dört saatlik yayınında Ustaosmanoğlu, “Cübbeli Ahmet Mahmut'un ülkeler arası maceraları. Filmin kendisini daha piyasaya sürmedik. Bunlar daha fragman" dedi ve “"Endonezya'dan başlayalım mı? Mısır, Lübnan, İran... Film ortaya çıktığında bütün şalterlerin atacak zaten” diye devam etti.

İddialara dair ayrıntı paylaşacağını ifade eden Ustaosmanoğlu, “Erkeksen şeyhliğini ilan et. Çok meraklısın çünkü. İlan et de kasetlerini patlatalım. Hadi buyur” dedi.

“2009 yılında efendi hazretleri hayattayken kime biat ettin? Tarikat icazetini kimden aldın. Bunun cevabını da kasetlerle vereceğiz” ifadelerini de kullanan Ustaosmanoğlu, şöyle devam etti:

“Şimdi ağlayıp sızlıyorsun, 'Cenazede bana bir bakraç su döktürmediler' diye. O bakracın da bir karşılığı var, onu da anlatacağım. Sen cenazeye su dökmeye gelsen Show TV'yle geleceksin. Seninle mi uğraşacaktık. Basit bir derse giriyorsun külliyede, Show TV orada.

Bütün pislikler ortaya dökülüyor.

Endonezya'daki şeyhin sana getirdiklerini sen mi açıklarsın, biz mi açıklayalım. Ve ne kadar verdin? Sende çoktur. Endonezya'dan getirttiklerini kimin evinde misafir ettiğini de açıkla. Nisa taifesinden (karşı cins) olan bu misafirleri birkaç ay sonra Endonezya'ya geri gönderdiğini de biliyoruz.

Senin cemaatin artık İsmailağa değil. Ahmet abin bile yazmış. Ahmet Hakan.

Kahire'nin pavyon sokaklarında ne yaptın? Kahire'de aradığını bulamayınca Lübnan'a gittiğini de biliyorum.

Mahkemedeki fareni de yakaladık. Sen kendini çok uyanık sanıyorsun ama öyle değil o işler.

Sen bittin, kendi kendini bitirdin... Evet, Cübbeli Ahmet Mahmut artık perttir.”