İspanya’da bağımsız Katalonya karşıtı faşist cephe büyüyor

ÖZGÜR ÇOBAN

İspanya’da hükümet kurulamaması nedeniyle yenilenen seçimlerde çıkan sonuç, ülkeyi çok bilinmeyenli başka bir denklemin içerisine hapsetti. Yine hükümet kurulamıyor ancak yeni seçimle birlikte aşırı sağ ve Katalonya sorununun daha kompleks bir hale geldiğini görüyoruz.

AB bünyesindeki ülkelerde –birkaçı hariç- yapılan seçimlere ait fotoğraflarda sahne neredeyse hiç değişmiyor. Elleri havada, mutluluk pozları veren neofaşistler, başları önde, sıkıntılı merkez siyaset partileri temsilcileri ve sosyalistler.

Tam böyle olmasa da bunun bir örneğini birkaç gün önce gerçekleştirilen İspanya seçimlerinde de gördük. Oy ve sandalye kaybı yaşamasına rağmen Sosyalist İşçi Partisi seçimden birinci çıkarken, muhafazakâr Halk Partisi küçük bir miktar, neofaşist parti VOX ise oylarını 2 kat artırarak yeniden parlamentoya girdi. Periferdeki sol hareketin en önemli temsilcisi olan Unidas Podemos ise mevzileri korumayı başardı.

Bu kısa kategorik bilginin ardından asıl konumuz olan Katalonya’ya dönelim. Özerk bölge Katalonya’nın İspanya’dan ayrılma talebinin giderek güçlendiği bir süreçten geçiyoruz. Yüzyıllardır ana dillerini kullanma hakları ellerinden alınmış, kültürleri baskılanmaya çalışılan bir halktan bahsediyoruz. Bununla birlikte Katalonya’da bu bağımsızlık meselesini sadece “ekonomik temelli bir bağımsızlık” idesi etrafında şekillendirmeye çalışanlara yönelik tepki de giderek büyüyor. Bağımsızlık hareketinin, daha fazla para kazanmak ve İspanya’ya ödediği yüklü vergilerden kurtulmak isteyen Katalan burjuvazisi tarafından yönlendirilen politikacılar tarafından domine edildiği görüntüsü rahatsızlık veriyor. Burada burjuvazi ve sermaye düzenini oyun dışına iten, sırtını emekçi kitlelere dayamış, sınıf eksenli bir bağımsızlık hareketini organize edecek dinamiklerin üretilmesine ihtiyaç olduğu ortada.

İşte tam bu noktada PODEMOS tarzı siyasetin periferinde örgütlenen, sosyalist diskuru benimsemiş hareketlerin daha aktif tutumlar edinmesi gerekiyor. “Katalan sermayesinin, “bağımsızlık hareketini kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirdiğini” öne sürerek, sokaklarda haklarını arayan kitlelere mesafeli durmak sosyalist bir harekete yakışmıyor. PODEMOS’un bu sokak hareketlerinin örgütleyicisi durumuna getirilmesi gerekiyor.

FAŞİSTLER VE KATALONYA

Gelelim faşist parti meselesine. Bu neofaşistler nerede olursa olsun kendilerine başlarını dışarı çıkaracakları bir delik buluyorlar. Almanya, İtalya, Danimarka, Belçika gibi ülkelerde göç sorunu ve islamofobiyi kullanırken, İspanya’da Katalonya sorununu öne sürerek kendilerine alan açıyorlar. İspanya’daki aşırı sağcı parti VOX, Katalonya krizinin yükselmesine paralel olarak güç kazanmaya başladı. Partinin başındaki Santiago Abascal enteresan bir isim. Kendisi büyük bir boğa güreşi fanatiği. Boğa güreşi gösterilerini hiç kaçırmıyor. Abascal, muhafazakâr partili bir aileden geliyor. Dedesi tam bir faşist diktatör Franco hayranı ve destekçisi olarak biliniyor.

Abascal, klasik faşist liderlerin tüm özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Hayvan ve insan hakları düşmanı, homofobik, islamofobik, kürtaj karşıtı ve bunlara ek olarak Katalonyafobik bir adam.

Abascal’ın konuşmalarının en önemli maddesi Katalonya sorunu. Konuşmalarda, Katalonya sorununu büyütecek ırkçı mesajlar veriyor. Peki buradan ne sonuç çıkıyor? VOX’un giderek güçlenmesi Katalonya sorununu daha amorf bir çıkmaza hapsediyor. VOX’a oy veren İspanyolların büyük bir bölümü bu şekilde bağımsızlık isteyen Katalanlara yanıt verdiğine inanıyor. VOX’un parlamentoya güçlü bir şekilde girmesiyle, bölgelerin kısmî özerkliğini kaldırmak, Katalonya’daki bağımsızlık yanlısı partileri yok etmek ve etnik dillerde eğitimi tümüyle bitirmek isteyen faşist cephenin mesafe kaydettiğini görüyoruz. VOX’un da etkisiyle -ki aşırı sağcı partilerin zehirlerini enjekte ederek merkez siyaseti nasıl etkilediğine dair oldukça önemli örnekler Almanya, Avusturya ya da Belçika gibi ülkelerde hali hazırda yaşanıyor- parlamentoda bu yönde çalışmalar yapılmak istenirse Katalonya sıkıntısının daha da büyüyeceğini söylemek yanlış olmaz.

Özetlersek, Katalonya’da bağımsızlık hareketlerinin oldukça uzun bir geçmişi var. Katalanlar yüzyıllardır bağımsızlıkları için İspanyollar ile savaşıyor. Katalanlar, İspanya İç Savaşı’nda faşistlere karşı edindikleri mücadele deneyimini nesilde nesile aktarmayı başarabilmiş bir halk. Yüzbinlerce insanın katıldığı sokak gösterileri bunu gösteriyor. Bu açıdan neofaşist VOX’un yükselişi onlar için bir şey ifade etmiyor.

Katalanlar, kültürel ve tarihsel olarak kendilerini İspanya ile aynı yerde görmedikleri için bağımsızlık istiyor. Mesele ekonomik falan değil. İspanyollar faşist partiye oy vererek bu durumu değiştiremezler. Karl Marks’ın “Başkalarını ezen uluslar özgür olamaz” sözünden hareketle tüm İspanyol solunun Katalonya’nın bağımsızlık mücadelesine destek vermesi tarihsel bir sorumluluktur. İspanyol solcular için söylüyorum, neofaşist söylemlerle mücadele etmenin başka bir efektif yolu da görünmüyor.