Isparta’da yaşanan elektrik kesintisi ile ilgili araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi!

Genel Kurulda, İYİ Parti'nin "Isparta'da meydana gelen elektrik kesintilerine" ilişkin önergesi müzakerelerin ardından yapılan oylamalarda kabul edilmedi.

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, partisinin Isparta’da yaşanan elektrik kesintisinin sebeplerinin tespit edilmesi, elektrik dağıtım şirketi ve kamu kurumlarının ihmallerinin araştırılması ve yurttaşların mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla TBMM Başkanlığı’na verdiği araştırma önergesinin gündeme alınması önerisi üzerinde konuştu.

İYİ Parti’nin araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Cesur, şunları söyledi:

“Geçtiğimiz yaz söndürülemeyen orman yangınlarının, Kastamonu Bozkurt’taki sel felaketinin, Isparta Yalvaç’taki su kesintilerinin ve İstanbul Havalimanı’ndaki kar esareti rezaletinin ardından, Isparta’mızda Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir rezalete daha yaşandı. Bunun altındaki imza size ait.

21. yüzyılın Türkiye’sinde koskoca bir şehir, 8 ilçesi, 188 köyüyle 7 güne varan bir karanlığa ve soğuğa terkedildi. Bu afet ihmallerle, beceriksiz, öngörüsüz bir yönetim anlayışı ile insan eliyle hazırlanmıştır. 30 santim karda boğulmuştur Isparta. Kesintilerin, yoklukların, kuyrukların, beceriksiz yönetimlerin Türkiye’sindeki, Isparta’mızda yaşanan bu afet bir beceriksizlik vesikası olarak sizin alnınıza yazılmıştır. Bu teklif bunu alnınızdan silme teklifidir.

"BURDUR'DA AYNI KAR YAĞIDI AMA NEDEN SADECE ISPARTA'DA AFET YAŞANDI"

Isparta AK Partili Belediye Başkanı bilgi kirliliği yapmakla, Isparta AK Parti Milletvekili Sayın Bilgiç de kirli siyaset yapmakla suçladı. Siyasetin kirli yapıldığı doğrudur, biz de burada o kiri temizlemeye çalışıyoruz. Bilgi kirliliği varsa da burada her şeyi anlatacağız.

Neden Akdeniz Bölgesindeki Isparta’mızda vatandaşlarımız günlerce elektriksizliğe ve soğuğa maruz kaldılar, anlatacağız. Ve bugüne kadar ne yapmış yetkililer? Isparta’mız göller bölgesinde, doğu illerimizdeki gibi kar görmez, gören yerlerde de zaten elektrik kesilmez. 20 dakika uzaktaki Burdur’a da aynı kar yağdı ama neden sadece Isparta’da afet yaşandı? Trafolar patladı. Neden elektrik direkleri yıkıldı, kabloları koptu? Hepsinin cevap belli; ihmal, plansızlık, umursamazlık. Yatırımların zamanında yapılmaması. İktidarın üzerine düşen denetleme görevlerini yapmaması. Ve yanlış özelleştirmelere uzanan bir beceriksizlik hikayesi bu.

"HEPSİNİN ARAŞTIRILMASI, SORUMLULARIN TESPİT EDİLMESİ GEREKİYOR"

Isparta’mızın elektriği 2013’te özelleştirildi. Verilen şirket, Cengiz ve Limak ortaklığında Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., yani malum ‘beşli’. 2013’ten bu yana şirket gerekli yatırımları, bakımları yapmamış, Ak Partili Belediye Başkanı gerekli iyileştirmeleri talep etmemiş. İktidar özelleştirmelere uygun kanunu geçen seneye kadar yapmamış, bu şirketi denetleyen olmamış. Elektrik hatları yer altına alınmamış. Kabloların, iletim hatlarının bakımları yapılmamış, çürümüş. Elektrik hatlarına yakın ağaçlar budanmamış. Açıktaki elektrik hatları maksimum kar taşıma kapasitesine göre yenilenmemiş. Belediye Başkanı yatmış. Enerji Bakanı uyumuş. Şirket vatandaşa sadece ve sadece fatura kesmiş. Denetleme istenmiş; dağıtım şirketi devleti mahkemeye vermiş. EPDK elektrik dağıtım şirketlerine 4 milyar TL’ye yakın ceza kesmiş. Sadece yüzde 4’ü ödenmiş. Bakın bunların hepsi Sayıştay 2019 raporunun 12. ve 2020 raporunun 9. bulgusunda var. Şimdi deniyor ki devletin şebeke yenilenmesi için verdiği ödenekle masa koltuk alınmış, Antalya ve Burdur’a ise yatırım yapılmış. Deniyor ki; kalifiye elemanlar işten çıkarılmış; teknik ekip, ihtiyacı karşılayamayacak kadar küçültülmüş. Valilik kriz masasını geç kurmuş, Belediyeyle koordineli çalışılamamış. Belediye kara geç müdahale etmiş ve kar buzlanmaya döndükten sonra müdahale etmiş. Hepsinin araştırılması, sorumluların tespit edilmesi ve vatandaşın zararının bir kuruş kalmayacak kadar devlet tarafından karşılanması gerekiyor.”

"ACİLEN AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ, YOKSA BU KİRLİ SİYASET OLUYOR İŞTE"

Vatandaşlarımız günlerce elektriksiz kaldı. Yolları kapalı kaldı. 2 gün sular kesildi. Doğalgazı çalıştıramadı, elektrikli soba yakamadı. Telefonsuz, internetsiz yaşlısı, çocuğu, oksijen tüpüne üniteye bağlı yaşayan hastasıyla perişan oldu. Buzdolapları eridi, erzaklar ziyan oldu. Elektrikli aletler ani voltaj giriş ve çıkışlarıyla bozuldu. Üretim durdu, atölyeler çalışamadı. Elmaların depolandığı soğuk hava depoları ve elmalar zarar gördü. Seralar çöktü, domatesler, karanfiller ziyan oldu. Vatandaşlarımızın zararlarının devlet tarafından derhal tazmin edilmesi lazım. Şirketten kendisi tazmin etmeli. Vatandaş bir de şirketle yıllarca sürecek hukuki bir mücadeleye terk edilmemeli. Denetleme görevini yapmayan hükümet, en azından bunu yapmak zorunda. Isparta’nın acilen afet bölgesi ilan edilmesi lazım. Yoksa bu kirli siyaset olur işte.

"BECEREMİYORSANIZ, SORUN ÇÖZEMİYORSANIZ İSTİFA EDECEKSİNİZ"

Bizi bu olayları gündeme getirdik diye suçlamanız nafile. Vatandaş ne yaşadığını biliyor. İlk gün ben sabaha kadar şikayet gelince derhal sahada olayın içerisindeydim. Belediye Başkanı bereket bu, azıcık yağar, 1-2 gün elektrik gitti sadece diyordu. Bakanı aradım telefonuma çıkmadı. Birinci gün soru önergesi verdim ve ulusal basına taşınınca sosyal medya sahiplenince bakan bey Isparta’ya geldi. Biz ortalığı kaldırmasak ne olacaktı acaba? Ve Enerji Bakanı ‘1 ay faturaları erteliyoruz’ dedi çıktı ve helallik istedi. Elektrik dağıtım faaliyetleri 6446 sayılı kanunun 9. maddesinde, aynı kanunun 15. Maddesinde denetim görevi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda. Beceremiyorsanız, sorun çözemiyorsanız istifa edeceksiniz o koltukları işgal etmeyeceksiniz. Isparta halkı olarak biz hakkımızı helal etmiyor.

Genel Başkanımızın talimatıyla Isparta’ya gelen Genel Başkan Yardımcımız ve milletvekilleri ile çözüm önerileri sunduk. Isparta’yı afet bölgesi ilan edin. Kanun Teklifi verdik, indirin Genel Kurula. Bu araştırma önergemize evet deyin, Sayıştay araştırma yapabilsin. Isparta’da giden elektrikle beraber evlerde ampul de söndü. Türkiye yönetilemedikçe, daha çok ampul sönecek.”

(ANKA)