İsrafın bedelini yurttaş ödüyor
Kamu kaynaklarında israfın boyutu onlarca trilyon lirayı buluyor. Kur Korumalı Mevduat iki yılda 1 trilyon 58 milyar lira yutarken iktidarın yanlış politikaları kamu kaynaklarını tüketmeye devam ediyor.
EKONOMİ SERVİSİ
Ekonomik krizin ortaya çıkardığı yükü yurttaşa yükleyen iktidar, ekonomi politikaları ile kamu kaynaklarını tüketmeye devam ediyor. İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Türkiye’nin İsraf Karnesi raporunu yayımladı.
Vergi Uzmanı Ozan Bingöl ile birlikte hazırlanan raporda, kamu kaynaklarında israfın boyutları gözler önüne serildi. Raporda, kriz ağırlaşırken kamuda israfın artmasına ve kaynakların verimli kullanılmamasına dikkat çekildi.
Kamu iki yılda trilyonlarca lira zarara uğratıldı. Yalnızca Kur Korumalı Mevduat, kamu kaynaklarının iki yılda 1 trilyon 58 milyar lira zarar etmesine neden oldu.
Rapordaki israf kalemlerinden biri de faiz giderleri oldu. “Artan merkezi yönetim bütçesi açıkları borçlanma ihtiyacını artırmıştır” denilen raporda, 2022 Temmuz ayında 3 trilyon 620 milyar lira olan merkezi yönetim borç stokunun bu yılın temmuz ayı itibariyle 8 trilyon 106 milyar liraya çıktığına dikkat çekildi. 2 yılda borç stokunda yüzde 127,87 oranında artış kaydedildi. Borç stokundaki artışın, faiz giderlerini de tetiklediğine dikkat çekilen raporda, “2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde yer alan faiz harcama hedefinin 2019 yılında gerçekleşen faiz ödemesinin 12,5 katı olduğu görülmektedir” denildi.
Vergilerin faiz ödemelerindeki payı da devasa boyutlara ulaştı. 2016’da vergi olarak ödenen her 100 liranın 10 lira 95 kuruşu faiz harcamasına giderken 2024’te 100 liradaki faiz payı 16 lira 93 kuruşa ulaştı. Raporda, faiz ödemelerinin kamu yararına yatırımların önüne geçtiği söylenerek “Bütçeden faize giden tutarın daha az kamusal hizmet, daha az altyapı yatırımı anlamına gelmesi sebebiyle faiz, vergiler üzerindeki en büyük israf kalemi olarak tanımlanmaktadır” denildi.
Garanti ödemeleri de ülkenin israf karnesinde yer aldı. Raporda, “Sayıştay ve Dünya Bankası verileri araştırılınca garanti ödeme tutarlarının, yatırım maliyetlerinin kat kat üstünde olduğu görülüyor” denildi. Kuzey Marmara projesinin Kınalı-Odayeri kesimi yatırım tutarının 1 milyar 40 milyon dolar olmasına rağmen garanti tutarı yatırım tutarının 2,4 katına ulaşıp 2,5 milyar dolar oldu. Projenin Kurtköy-Akyazı kesiminin garanti tutarı da yatırım tutarının 2,7 katı olarak kaydedildi. Zafer Havalimanı'nda da garanti ve yatırım bedeli arasındaki hata payı yüzde 97,45 oldu.
Raporda ayrıca, kamuda tasarruf tedbirlerinin uygulanmadığının altı çizildi. Kamuda malzeme alımları ile farklı gider kalemlerinin incelendiği raporda şöyle denildi: “Ekonomik kriz koşullarında vatandaşlardan tasarruf etmesi beklenirken kamu tasarruf etmemektedir. Merkezi yönetim baskı ve cilt giderleri, büro mefruşat alımları, lojman kiralama giderleri, taşıt bakım ve onarım giderleri ve ilan giderleri gibi harcama kalemlerinde de ciddi artışlar yaşanmaktadır. 2023 yılında büro mefruşat alımı tutarı, okul mefruşat alım tutarının 6,9 katı; hastane mefruşat alım tutarının 13,3 katı oldu. Kira artışına yüzde 25 sınır getirildiği 2022 yılından 2023 yılına olan dönemde lojman kira harcamaları yüzde 57,8 oranında arttı. Halkımız zor koşullarda yaşarken merkezi yönetimin kendisinden başlayarak israfla mücadele etmesi, kamu kaynaklarını etkin ve verimli kullanması beklenir. Rapor tam aksi bir tabloyu gösteriyor.”