İsrail işgal diyor Trump destekliyor!

ABD’nin çekimser oy kullandığı oylamayla birlikte ilk kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, geçen hafta İsrail’i ‘hemen ve tamamen, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, işgal altındaki Filistin topraklarında tüm yerleşim yeri faaliyetlerini durdurmaya’ çağırmıştı. Bu çağrının ardından başta ABD ve İsrailli yetkililer olmak üzere, İsrail - Filistin sorununun kilit aktörlerinden art arda sert açıklamalar geldi. Kısa süre sonra ABD’deki başkanlık görevini devralacak olan Donald Trump, Obama yönetimini eleştirirken Obama yönetiminden ise söz konusu kararın arkasında duran açıklamalar geldi.

Trump’tan ‘dayan’ açıklaması
ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, hem Barack Obama yönetimini hem de İsrail’e çağrı yapan Birleşmiş Milletleri eleştirdi. Trump geçen günlerde yaptığı açıklamalarda, Birleşmiş Milletler’i ‘sohbet kulübü‘ sözleriyle tanımlamıştı. Seçilmiş Başkan önceki gün ise Twitter’dan Obama yönetimini eleştirdi. Filistin’i tanımayan ve Filistin topraklarını işgal anlayışını savunan İsrail’i destekleyen Trump “İsrail’e saygısızca davranılmasına ve hor görülmesine izin veremeyiz. İsrail’in ABD’de büyük dostları vardı ama artık yok. Sonun başlangıcı İran’la yapılan berbat anlaşmaydı. Şimdi ise şu BM meselesi. Güçlü ol İsrail, 20 Ocak hızla yaklaşıyor” dedi. Trump Başkanlık görevini 20 Ocak 2017’de devralacak

Kerry’den çözüm önerisi
Trump’ın açıklamaları, daha önce İsrail ve Filistin arasındaki müzakerelere arabuluculuk yapmış olan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin konuşmasından saatler önce geldi. Kerry konuşmasında ABD’nin BM’de kullandığı çekimser oyu savundu ve şunları söyledi:

“İki devletli çözüm, İsrailliler ve Filistinliler arasındaki adil ve kalıcı bir barışa ulaşmanın tek yoludur. İsrail’in bir Yahudi devleti ve demokratik bir devlet olarak geleceğini sağlama almanın tek yoludur. Bu gelecek şimdi tehlikede.

Dostlar birbirilerine zor gerçekleri söylemelidirler ve dostluklar karşılıklı saygı gerektirir. Amerika Birleşik Devletleri, tıpkı bizden önceki ABD yönetimlerinin Güvenlik Konseyi’nde yaptığı gibi, değerlerimize uygun olarak oy verdi.

Uygulanabilir iki devletli çözümün gözlerimizin önünde yıkılmasına izin verirsek İsrail’i hakkıyla savunamayız ve koruyamayız.”

Netanyahu’dan savunma!
Kerry’nin konuşmasının ardından yazılı bir açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise ABD’ye tepki göstermeye devam etti.

ABD Dışişleri Bakanı’nı önyargılı davranmakla suçlayan Netanyahu, “Yahudi yerleşimlerini takıntı haline getirmiş durumda” dedi.

Netanyahu ayrıca Kerry’i İsrail-Filistin sorununun ‘özünden bahsetmemekle suçladı ve “Filistinlilerin İsrail devletinin varlığına karşı çıkmasına ve sınırlarına saygı göstermemesine çok az değindi” dedi.

‘Müzakereye hazırız’
Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas ise Kerry ve Netanyahu’dan sonra konuştu ve “Barışın mümkün olduğuna ikna olmuş durumdayım” dedi.

Ancak Abbas, herhangi bir barış müzakeresinin başlamasından önce İsrail’in yerleşim yeri inşaatlarını durdurması gerektiğini de vurguladı. Mahmud Abbas’ın açıklamasını Filistinli başmüzakereci Saib Erekat okudu. Abbas açıklamasında “İsrail, Doğu Kudüs dahil tüm yerleşim yerlerindeki inşaatları durdurma kararı aldığı an Filistin yönetimi uluslararası hukuk çerçevesinde sağlanacak bir barış anlaşmasını müzakere etmeye hazırdır” dedi. İsrail ve Filistin arasında ABD arabuluculuğuyla yürütülen görüşmeler 2014’te çökmüştü.

***

Netanyahu hakkında soruşturma

İsrail Başsavcısı Avihai Mandelblit, Başbakan Netanyahu hakkında soruşturma başlattı. İsrail’de başsavcılık, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun da dahil gizli tutulan olduğu iki konu hakkında cezai soruşturma başlatma kararı aldı. İsrail kaynaklarının aktardığı bilgiye göre, Başsavcı Mandelblit polise de Netanyahu’yu sorgulama yetkisi verdi. Netanyahu’nun sorgulanacağı tarihinse ilerleyen günlerde belirleneceği kaydedildi. Haberde ayrıca, Mandelblit incelediği iki dosyadan daha ciddi olanının henüz kamuoyu tarafından bilinmediği belirtildi.

***

NE OLMUŞTU?

Netanyahu’nun adı Almanya’dan alınan denizaltılarla ilgili bir yolsuzluk iddialarına karışmış, ancak Netanyahu ‘bu konunda muhtemel bir çıkar çatışması olduğunu’ söyleyerek haberleri yalanlamıştı.