2019 yılı Mayıs döneminde işsizlik oranı %12.8 düzeyinde gerçekleşti. Bu geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %3.1 artışı temsil ediyor. Bir yılda işgücüne 152 bin kişi katılmış; buna karşın istihdam edilen yurttaşların sayısı 869 bin azalmış. Dolayısıyla işsiz sayısı 1 milyon 21 bin tırmanmış. Bunun anlamı soğuk istatistiklerin ötesinde, 1 milyon insanımızın evine ekmek götürememesidir, çocukların eğitiminin aksamasıdır, aile içi huzursuzlukların artmasıdır…

İŞGÜCÜNE KATILIM DA DÜŞÜYOR

Dikkati çeken bir nokta da, işgücüne katılma oranının düşmesi. Diğer bir ifadeyle iş bulma umudu azalan birçok kişi, iş aramanın da hem maddi hem de manevi maliyetini göze alamadığı için havlu atıyor. Tarım dışı işsizlik oranının %11.6’dan %15.0’e, manşet işsizlikten daha fazla %3.4 oranında zıplaması ise kriz ortamında bazı yurttaşlarımızın çareyi köyüne dönmekte bulduğu izlenimi veriyor.

GENÇ İŞSİZLİK ENDİŞE VERİYOR

15-24 yaş arasını kapsayan genç işsizlik oranı da 2018’in aynı ayında %17.8 iken, 2019 Mayıs’ta %5.5 tırmanarak %23.3 gibi endişe verici bir boyuta ulaşmış. Ne eğitimde ne istihdamda bulunan, bir anlamda gelecek umudu kararmış gençlerimizin oranı da %21.9’dan %24’e yükselmiş…

ÖZEL SEKTÖRDE RAKAMLAR DAHA DA KÖTÜ

TUİK verilerine göre, son bir yılda kamu istihdamı 428 bin artmış. Toplam istihdam 869 bin gerilediğine göre özel sektörde çalışanların sayısı 1 milyon 297 bin gibi vahim bir düşüş göstermiş. Özel sektörün yeni iş kapıları açamadığı bir dönemde kamunun devreye girerek açığı kapatması iktisadi açıdan isabetli bir tutum sayılabilir. Ne var ki kamu istihdamında liyakat ölçütlerinin uygulanmaması, mülakatlarda adayların mesleki bilgi ve deneyim yerine “din, iman” kriterleriyle tartılması ayrı bir sorun.

HİZMETLER DE KERVANA KATILDI

İş kollarına göre değerlendirme, 1 yılda tarımda 307 bin, sanayide 123 bin, inşaatta 538 bin istihdam kaybı yaşandığını, buna karşın hizmetlerde istihdamın 99 bin arttığını gösteriyor. İnşaatta işgücünün dörtte birinden fazlası buharlaşmış. Son 1 ayda sanayide 7 bin, hizmetlerde 62 bin istihdam erozyonu yaşanması ise işsizlik sorununun tüm sektörlere yayıldığını gösteriyor.

İŞSİZLİK TRENDİ 16 AYDIR TIRMANIYOR

İşgücü piyasasında trendleri izlemek açısından mevsim etkisinden arındırılmış verilere bakmak daha doğru olacaktır. Bu göstergeye göre işsizlik 2018 Şubat’ından bu yana aralıksız artarak %14’e dayanmış bulunuyor. Tarım dışında %16.2, genç nüfusta ise %25.5 oranlarıyla karşılaşıyoruz. Mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı da 38 bin kişi artarak 4 milyon 527 bin olmuş. Bunun meali, 4 milyon 157 bin kişi olarak açıklanan manşet işsizlik rakamının dahi tabloyu tam yansıtmadığı, trendlerin 4 milyon 527 bin gibi daha da ürkütücü bir rakama işaret ettiğidir.

TÜRKİYE İŞSİZLİKTE DÜNYA DÖRDÜNCÜSÜ

Dünyanın 42 büyük ekonomisi arasında Türkiye; Güney Afrika, Yunanistan, İspanya’dan sonra en yüksek işsizliğe sahip 4. ülkedir. Küresel koşullardaki uygun ortamın döviz kurunun ve faiz oranlarının biraz istikrar kazanmasını getirdiği, ancak bu yumuşamanın yatırım ve istihdama yansımadığı görülüyor. Özetle, işsizlik Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu olmaya sürdürüyor.