Son 25 yılını üzerinden sıyırıp atan İstanbul, yeni bir başlangıcın içinde. Henüz bu değişimin ön izlerini dahi görmek mümkün değil belki, çok erken elbette. Ama o değişimin en güzel izi yüzlere düşmüş bile. Dün, İstanbul’un 25 yılını geride bırakmak için Maltepe’ye akın eden insanların yüzleri işte öyle gülüyordu, işte öyle neşeliydiler. Dans eden de vardı, […]

İstanbul 25 yılını sıyırıp atarken…

Son 25 yılını üzerinden sıyırıp atan İstanbul, yeni bir başlangıcın içinde. Henüz bu değişimin ön izlerini dahi görmek mümkün değil belki, çok erken elbette. Ama o değişimin en güzel izi yüzlere düşmüş bile.

Dün, İstanbul’un 25 yılını geride bırakmak için Maltepe’ye akın eden insanların yüzleri işte öyle gülüyordu, işte öyle neşeliydiler. Dans eden de vardı, çiftetelli oynayan da. Sabah 09.00’da gelen de vardı, koşturarak İmamoğlu’nun konuşmasına yetişmeye çalışan da. Hatta şehir dışından gelenler bile vardı.

‘FARKIMIZ BU’

İstanbul’da mitingleri iki türe ayırabilirsiniz; daha doğrusu ayırabilirdiniz. Bir yanda İETT otobüsleri, kumanyalar vs ile iktidar mitingleri, diğer yanda toplu ulaşımın bile aksatıldığı muhalefet mitingleri. Dünkü miting bundan bir ay önce olsaydı alanın girişinde göreceğiniz sarı İETT otobüsleri artık ortalıkta yoktu. Bu otobüs meselesi bir mutluluk ve övünç kaynağına dönüşmüş adeta; “İşte bizimle, onlar arasındaki fark bu” diyenler özetledi.

Gençlerin çokluğu ve coşkusu da dikkat çekiciydi. Tehlike altındaki gelecekleri için Maltepe’ye geldiklerini ifade ettiler.

Miting, basının da yoğun ilgisini çekmişti. Tek sesliliğin hâkim kılınmak istendiği bugünlerde inadına gazetecilik yapmaya çalışanlar, “Vay be, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin etkinliğine akredite olup, takip etmek de varmış” diye aralarında şakalaşıyorlardı.

İmamoğlu’nun konuşmasını beklerken yurttaşların neler düşündüğünü de merak ettim.

‘UYKU TUTMADI’

İlk olarak kalabalığın içerisinde yaşlı bir kadını fark ediyorum, bariyere yaşlanmış, gülüyor. İsmi Zeynep Soner, 66 yaşında. İmamoğlu dinlemek için Sarıyer’den gelmiş. Soruyorum, şöyle yanıtlıyor: “Her şey güzel olacak. Yeni bir başlangıç bu. Öncekilerden memnun değildim. Bu sefer çok mutluyum.”

İnci Kuru ile de konuşuyorum. Fatih’ten geldiğini aktarıyor: “Koşa koşa geldik. Çok umutluyuz, ilk defa kendimizi güvende hissediyoruz. Otobüse bindiğimiz zaman sanki tüm İstanbul bizimmiş gibi düşünüyoruz.”

Alibeyköy’den gelen bir yurttaş, İmamoğlu’nun barış dili kullanmasını olumlu bulunduğunu dile getiriyor.

Makbule Kartal ile de konuşuyorum. 64 yaşında olduğunu ve Levent’ten geldiğini söylüyor. “İyi ki basın vardı da yazdınız gerçekleri” diyor ve ekliyor: “Sabah 9’da geldik. Gece yatmadık heyecandan uyuyamadık, uyku tutmadı.”

İmamoğlu konuşmasına başlarken ona alkışlar uzun bir süre eşlik etti. Konuşmasının başında yaşamını yitiren askerleri andı. Devamında da Erdoğan’ın kutuplaştırma söylemlerini eleştirdi, 31 Mart’ın bir ders olduğunu da sözlerine ekledi.

İstanbul’un dört bir yanından gelenler, oluşturdukları kalabalıkla iktidara da bir mesaj verdi: “Milyonlarınızın satın alamayacağı milyonlar var!