Brezilyalı yönetmen Adriana Cordeiro, BaBa ZuLa’nın İstanbul ile ilişkisini Constantly Flying belgeseliyle beyazperdeye taşıdı. Cordeiro, “BaBa ZuLa ve İstanbul, benim zihnimde sonradan doğan bir birleşimdi” dedi.

İstanbul BaBa’ları beyazperdede
Fotoğraf: BirGün

Erkin Can SEYHAN

Türkiye’nin özgün müzik gruplarından BaBa ZuLa, 1996’dan beri İstanbul’un müzik kültürüne yön veren gruplardan biri. Grubun kurucuları ve daimi üyeleri Murat Ertel ile Levent Akman’ın yanı sıra birçok önemli müzisyeni kadrosunda buluşturmuş ya da birlikte çalışmalar yapmış olan grubun müziğe bakış açısı ve yarattıkları müzik tarzı, belgesellere konu olmaya devam ediyor.

İlk gösterimini 2 Kasım’da Barselona’da gerçekleştiren Constantly Flying, BaBa ZuLa’nın müziğini ve grubun temsil ettiği değerlerden yola çıkarak BaBa ZuLa’nın İstanbul için ne ifade ettiğini anlatıyor. Filmin Türkiye galası, 22 Mayıs’ta Beyoğlu’ndaki Canavar Studios’ta yapıldı. Gösterime BaBa ZuLa üyeleri Murat Ertel, Levent Akman ve Periklis Tsoukalas’ın yanı sıra filmin yönetmeni Adriana Cordeiro ve film ekibi katıldı. Constantly Flying, BaBa ZuLa’nın müziğine ve temsil ettiği değerlere odaklanırken İstanbul’daki sosyal ve demografik yapıya, kozmopolit kültürel ortama, sokak müziklerine ve İstanbul kedilerine kadar pek çok değeri ele alıyor. Yönetmen Adriana Cordeiro ile konuştuk.

Cordeiro, filmde BaBa ZuLa üzerinden İstanbul’un müzik kültürüne vurgu yapılması hakkında “BaBa ZuLa ve İstanbul, benim zihnimde sonradan doğan bir birleşimdi. İlk önce BaBa ZuLa’nın müziğiyle karşılaşmıştım. Sonra İstanbul’da vakit geçirdikçe ve BaBa ZuLa’nın müziğine aşina oldukça aralarındaki ilişkiyi gördüm ve bu anlamda daha derine inmek istedim. Bu karşılıklı bir yansıma. Sokak müzisyenlerinden, BaBa ZuLa’nın kendine has tarzı, İstanbul’un kedileri, motifleri, şehrin yaşayışı… Bunların hepsinin birbirinde bir karşılığı olduğunu gördüm ve bu ilişkiyi belgeselde yansıtmak istedim” ifadelerini kullandı.

BaBa ZuLa üyeleri ise filmle ilgili heyecanlı ve mutlu olduklarının altını çizerken grup üyelerinden Murat Ertel, Cordeiro ile ilk olarak İspanya’nın bir köyünde buluşup belgesel fikrinin temellerini attıklarını ifade etti. Ertel, belgeselin ortaya çıkış hikâyesini şöyle anlattı: “Biz ona inandık ve ‘evet, yapalım’ dedik. Sonra bizi birçok yerde takip etmeye başladı ve birçok konserimize geldi. Sonra İstanbul’a gelmeye karar verdi, epeyce çalıştı. Sonra da kitlesel fonlama yöntemiyle insanların desteğini alarak filmi yaptı. Güzel de oldu ama bence filmin büyük bir eksikliği var, o da filmde bizim şarkı sözlerimize yer vermemesi ve tamamen enstrümantal şarkılarımızı kullanması. Bunu neden yaptığını bilmiyorum ama kendi seçimidir, karışamayız. BaBa ZuLa’nın bir dönemini güzel bir şekilde anlatmış oldu.”

ROMANTİK DEĞİL GERÇEKÇİ BİR MÜZİK YAPIYORUZ

Filmde BaBa ZuLa ve İstanbul ilişkisinin ve grubun, şehrin müzik kültüründeki öneminin vurgulanması üzerine konuşan Ertel, “Bu coğrafyanın köklerinden ilham alan ve İstanbul odaklı bir müzik yapıyoruz. İstanbul’un kültürü, Asya ve Avrupa kültürleri arasında bir geçiş noktası olarak çok önemli. Biz yeni bir İstanbul müziği yarattık. Dünyada da çok sevilen Türk Anadolu Rock ya da Türk Saykedelik müziğin izinden giderek İstanbul Saykedelik diye bir tür yarattık ve isim babası olduk. Ayrıca belgesel bize şehir üzerinden yaklaşmış olsa da bizim protest yönümüzün de müziğimizi tanımladığını düşünüyorum. Elektronik ritimler başta olmak üzere kendine has bir makine ve insan ilişkisi kuruyoruz. Herkes bu ilişkiyi başkalarının yaptığı hazır ses örneklerinden alırken biz kendi seslerimizin örneklerini alıp onları kullanıyoruz ve ortaya özgün bir ilişki çıkarıyoruz. Kent ozanı ve âşık kavramlarını yeniden tanımlıyoruz. Bir köyün pastoral romantizmi içinde değil; çok daha gerçekçi, dünyanın ve ülkemizin sorunlarıyla cebelleşen, onları sorgulayan bir aydınlanma ve aydınlatma biçimi olan müzik ve sözleri ortaya koyuyoruz” dedi.

HEDEF DÜNYAYA AÇILMAK

Belgeselin önümüzdeki günlerde hangi platformlarda gösterileceği henüz netlik kazanmış değil. Film ekibinden Arzu Zeynep Demirtaş, “Filmin yayın hakları ve gösterimiyle ilgili herhangi resmi bir bağımız yok. Hedefimiz bu filmi uluslararası festivallerde seyirciyle buluştumak.” dedi. Constanty Flying hakkındaki gelişmeler, filmin internet sitesi veya sosyal medya hesaplarından takip edilebilir.