Durakoğlu,AYM’nin, kararını çoklu baroların kurulması ardından vermesi halinde kurulan baroların ortadan kalkmayacağını belirterek yürütmenin durdurulması kararı alınmasının önemine işaret etti

İstanbul Barosu Başkanı Durakoğlu: Barolar kurulmadan yürütme durdurulmalı

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, TBMM’den geçen çoklu baro düzenlemesine ilişkin, "Barolar kurulmadan yürütme durdurulmalı" düşüncesini dile getirdi.

Artı TV’de Nazım Alpman’ın sunduğu Gün başlıyor programına katılan Durakoğlu, AYM’nin, kararını çoklu baroların kurulması ardından vermesi halinde kurulan baroların ortadan kalkmayacağını söyledi. Durakoğlu, bunun önüne geçmek için yürütmenin durdurulması kararı alınmasının önemine işaret etti.

Durakoğlu, “İptal davasının açılması bizim açımızdan son derece önemli. Bizim en güçlü olduğumuz alan burası. Şu ana kadar işin içinde yasama olduğu için, doğal olarak siyaset sürecinin hukuki düzenleme yaptığı gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Şimdiye kadar gerçekleşen tartışmalar pür hukuk zemini yerine siyasal ve hukuki zemininde yaptık. Şimdi ise pür hukuk zemininde değerlendirme yapacağımız aşamaya gelmiş olacağız. Mahkemenin hukukçulardan oluşacağı için değerlendirmeler siyasal zeminden koparak hukuk zemine oturacak. Bundan dolayı bu bizim en güçlü olduğumuz alandır. Anayasanın birkaç maddesine aykırı olduğunu düşündüğümüz bir değişiklik ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Durakoğlu, “Anayasa'ya göre anayasa değişikliği ile ilgili açılan iptal davaları geriye yürümüyor. Davayı açmış olmanıza rağmen, bu yasanın ön gördüğü gibi ikinci veya üçüncü baro kurulursa, mahkemenin vereceği iptal kararı kurulmuş olan baroları ortadan kaldırmıyor." diye konuştu.

Durakoğlu, "Sadece onların anayasaya aykırı olarak kurulmuş olacağı ortaya çıkıyor. Ancak mahkeme kararları geriye yürümediği için bu barolar varlıklarını hukuki olarak devam ettirecektir. Bu nedenle AYM’den yürürlüğün durdurulması kararı alınabilirse, anayasaya aykırılık nedeniyle ortaya çıkabilecek bir iptal kararı da amacına ulaşmış olacaktır. Aksi durumda anayasaya aykırılık kararının da amacına ulaşamayacağı gerçekliği ile karşı karşıya kalacağız. Bizler de barolar olarak davaya kendi açımızdan katkı verebileceğimiz çalışmalar içindeyiz.” dedi.