Binlerce yurttaş Bakırköy'den seslendi: İnsanca yaşamak istiyoruz!

MERAL DANYILDIZ

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla binlerce yurttaş, dün krize, zamlara, vergi adaletsizliğine, emek düşmanı politikalara, savaş politikalarına karşı Bakırköy Pazar Meydanı’nda bir araya geldi. Yurttaşlar ülkeyi yönetenlere “İnsanca yaşamak istiyoruz!” diye seslendi

KRİZİN YÜKÜ PATRONLARA

Bakırköy Metro İstasyonu ile Metrobüs İstasyonu’nda bir araya gelen gruplar, buradan kortejler eşliğinde miting alanına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşte, “İnsan onuruna yakışır ücretle çalışma koşulları istiyoruz”, “Yoksulluk ve sefalete teslim olmayacağız”, “Güvenceli iş güvenli yaşam”, “Halk için bütçe demokratik Türkiye”, “İş cinayetleri son bulsun”, “EYT yasası çıkarılsın” ve “Sömürüsüz, saraysız, kayyumsuz, hür ve eşit bir Türkiye istiyoruz” yazılı pankart ve dövizler taşındı.

Yürüyüş boyunca sık sık “Savaşa değil emekçiye bütçe”, “İnsanca yaşam istiyoruz”, “Mezarda emekli olmayacağız”, “İnsanca ücret vergide adalet”, “Krizin yükü patronlara” sloganları atıldı.
Kortejlerde kadın ve gençlerin yoğun katılımı dikkat çekerken, kadınlar yüzlerini boyayarak kadın cinayetlerini protesto etti.

ŞİMDİ MEYDANLAR KONUŞUYOR

Mitingde açılış konuşmasını yapan DİSK Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Kamber Saygılı, “Gözaltılara, tutuklamalara rağmen gelecek güzel günlere olan inancımız, sevdamız, öfkemiz ve coşkumuz var. Yine bir arada, omuz omuzayız. Emek, barış demokrasi güçleri adına sizleri selamlıyoruz” diyerek sözlerine başladı.

Ortadoğu’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Latin Amerika’ya, dünyanın dört bir yanında işçilerin, kadınların, gençlerin, yoksulların, ötekileştirilenlerin meydanlarda olduğuna dikkat çeken Saygılı, “Çünkü yaşamı her gün yeniden üreten emekçilerin emeğine saldıran, geleceğini ipotek altına alan kapitalist haydutların 40 yıllık vahşi politikası dibe vuruyor. Şimdi meydanlar konuşuyor” ifadelerini kullandı.

AKP’NİN GEMİSİ BATIYOR

“Söz sırası bize de gelecek” diyen Saygılı, şöyle devam etti: “17 yıldır Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşayan ve yaşatan, seçme hakkına bile tahammül edemeyen, memleketi kayyum cumhuriyetine çeviren, bizleri iş cinayetleriyle, çocuk istismarlarıyla koyun koyuna çalışmaya ve yaşamaya mahkûm eden AKP iktidarının gemisi batıyor. Bu gemiyi kurtarmaları mümkün değil. ‘Bu gemi batarsa hep birlikte batarız’ diyorlar. Biz emekçiler olarak bu gemide yokuz. Bizden artık AKP-MHP blokuna oy yok. Biz bu sömürü düzenine mahkûm değiliz. Kader diye yutturmaya çalıştıkları bu düzene dur diyebiliriz, buna gücümüz var.”

Bu mitingin sadece bir başlangıç olduğunu vurgulayan Saygılı, “Umutsuzluk yaymaya çalışıyorlar. Umutsuzluk yasak! Yılgın türküler söylemek de yasak! Biz emek, barış ve demokrasi güçleri olarak bundan sonra da AKP düzeninin önümüze koymaya çalıştığı bu yöntem ve baskılara karşı mücadelemizi yükselterek devam ettireceğiz” diye konuştu.

BİZİM GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDE

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı TTB’den Osman Öztürk ile Eğitim Sen’den Özlem Tolu okudu. Öztürk, “İnsanlarımız geçim zorluğu nedeniyle evine ekmek götüremiyor. İktidardakiler ‘Bakın burası çok önemli’ diyerek büyüme rakamlarına inanmamızı bekliyorlar. Yarattıkları siyasi ve ekonomik krizlere bahaneler uyduruyor; ‘Darbe girişimi, savaş var’ diyorlar. Savaş ve barış sözcüklerini dahi yasaklıyorlar. Seçmen iradesini yok sayıyor, sandıkta kaybettikleri seçimleri YSK darbesiyle kazanmaya çalışıyor, seçilmiş belediye başkanlarının yerine kendi memurlarını kayyum olarak atıyorlar” dedi.

Bütün bu yaşananların sorumlusunun 17 yıldır iktidarda olan siyasal İslamcı AKP-Saray rejimi olduğunu vurgulayan Öztürk, “Artık ne baskıları, ne yalanları ne de savaş politikaları halkın gerçek gündemini gizleyebiliyor. Emekçilerin gündemi art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar, işsizlik, yoksulluk, enflasyon, hayat pahalılığı. Peki, biz çaresiz miyiz? Hayır. Onlar bir avuç, biz milyonlarız. Bizim gücümüz birliğimizdedir” diye konuştu.

SESİMİZ YENİLGİ TANIMAZ

İş cinayetlerinin, kadın cinayetlerinin, doğa katliamlarının, eğitimde gericileşmenin, laiklik karşıtlığının tüm hızıyla sürdüğüne işaret eden Tolu ise emekçiler olarak öncelikli taleplerini şöyle sıraladı: “İşten çıkarmalar yasaklansın. Asgari ücret insan onuruna yakışır düzeyde belirlensin, işsizlik fonu işçilere verilsin. Elektrik, su, doğalgazda vergi kaldırılsın. Emeklilikte yaşa takılanların talepleri kabul edilsin. Barışçıl politikalar temel alınsın; bütçe kaynakları savaşa değil, sağlığa ve eğitime harcansın.”

Şili, Ekvador, Kolombiya, İran, Irak, Lübnan’daki eylemlere de dikkat çeken Tolu, “Dünyanın dört bir yanında halklar isyan ediyor. Türkiye’de işten atılan işçiler, kölelik koşulları dayatılan taşeron çalışanlar, KHK’lerle işlerinden edilen kamu emekçileri, emeklilikte yaşa takılanlar, aması yapılmayan öğretmenler, işsizliğe mahkûm edilen gazeteciler, tazminat haklarını isteyen madenciler isyan ediyor. İsyanları isyanımızdır” ifadelerini kullandı.

Tolu, “Onlar kaybedecekler! Biz kazanacağız! Tarih ve coğrafya şahidimizdir ki bizim sesimiz yenilgi tanımaz” diyerek sözlerini tamamladı.

Miting, sloganlar ve halaylar eşliğinde sona erdi.

Mitingden bazı kareler şöyle:

Mitingi örgütleyen kurumlar şu talepleri öne çıkardı:

• Vergi adaletsizliği kaldırılsın
• Elektrik, su ve doğalgazdan alınan vergi kaldırılsın
• Emekçiden alınan gelir vergisi yüzde 15 ile sınırlandırılsın
• Temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın
• İşsizlik Fonu işçilere verilsin
• KHK ve OHAL uygulamaları kaldırılsın
• Kayyumlar çekilsin