İstanbul Eczacı Odası 14 Mayıs Eczacılık Günü kapsamında Taksim'de basın açıklaması yaptı. Eczacılık mesleğinde yaşanan sorunlara yer verilen açıklamada, meslek örgütlerini zayıflatma, bölme planlarından da vazgeçilmesi çağrısı yapıldı

İstanbul Eczası Odası: Kamu otoritelerinin artık bizleri görmesini, sesimizi duymasını istiyoruz

İstanbul Eczacı Odası (İEO) 14 Mayıs Eczacılık Günü kapsamında Taksim'de bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İEO Başkanı Ecz. Cenap Sarıalioğlu tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’de bilimsel eczacılık eğitimine başlanmasının 181. yıldönümünün kutlandığı hatırlatıldı

Halk sağlığını korumak adına koronavirüse karşı en ön safta mücadele yürütüldüğü ifadelerini yer aldığı açıklamada, koronavirüs nedneiyle 5 eczacı ve 1 eczane teknisyeninin yaşamını yitirdiğine dikkat çekildi.

Ekonomik baskılar, istihdam, nöbet güvenliği, internet satışları, ürünlerin eczane dışına çıkarılmak istenmesi ve daha pek çok sorunun ifade edildiği açıklamada, “Kamu otoritelerinin artık bizleri görmesini, sesimizi duymasını istiyoruz. Angarya işler istemiyoruz. Bizlere ekonomik açıdan nefes aldıracak, asli görevimiz olan ilaç ve sağlık danışmanlığı hizmeti vermemize imkan sunacak düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz” denildi.

'MESLEK ÖRGÜTLERİNİ BÖLME PLANINDAN VAZGEÇİLSİN'

Açıklamada ayrıca meslek örgütlerini zayıflatma, bölme planlarından vazgeçilmesi çağrısında bulunularak "Türkiye'de kalıcı bir demokrasi inşa edilmek isteniyorsa, meslek örgütleri engel olarak görülmemeli, meslek örgütlerinin saygınlıklarını azaltacak söylemlerden kaçınılmalıdır" ifadeleri yer aldı.

İstanbul Eczacı Odası Başkanı tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:

"Bugün, ülkemizde bilimsel eczacılık eğitimine başlanmasının 181'inci yıldönümünü kutluyoruz. Tüm dünyayı ve ülkemizi tehdit eden koronavirüs nedeniyle, maalesef bu 14 Mayıs'ı bayram havasında karşılayamıyoruz.

Bizler, eczacılık fakültelerinden mezun olup mesleğimize adım atarken "Hayatımızı insanlık hizmetine adayacağımıza" yemin ettik. Her zaman olduğu gibi içinde bulunduğumuz bu zorlu süreçte de Eczacılık Yemini'mizin gereğini yerine getiriyor, halk sağlığını korumak adına koronavirüse karşı en ön safta mücadele yürütüyoruz. Sağlık çalışanı/emekçisi olarak, bu zorlu günlerde topluma umut ışığı oluyoruz.

Türkiye'nin dört bir yanında 7/24 ilaç ve danışmanlık hizmeti sunan, içinde bulunduğumuz olumsuzlukları yok sayarak koronavirüse karşı canla başla savaşan, ülkemize ve insanımıza değer katan tüm meslektaşlarımıza, özverili ve fedakarca çalışmaları dolayısıyla bir kez daha teşekkür ediyoruz.

istanbul-eczasi-odasi-kamu-otoritelerinin-artik-bizleri-gormesini-sesimizi-duymasini-istiyoruz-731353-1.

Maalesef koronavirüs ile mücadelemizde 5 meslektaşımızı ve 1 eczane teknisyenimizi kaybettik, acımız büyük. Kaybettiğimiz arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabır diliyoruz.

Eczacılar olarak, koronavirüs ile mücadelenin dışında bir de "ayakta kalma" savaşı veriyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı Türkiye'de ilacın ve eczacılığın üzerinden adeta silindir gibi geçti. Ekonomik baskılar, istihdam, nöbet güvenliği, internet satışları, ürünlerin eczane dışına çıkarılmak istenmesi ve daha pek çok sorunumuz var. Kamu otoritesinin artık bizleri görmesini, sesimizi duymasını istiyoruz. Angarya işler istemiyoruz. Bizlere ekonomik açıdan nefes aldıracak, asli görevimiz olan ilaç ve sağlık danışmanlığı hizmeti vermemize imkan sunacak düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz.

Değerli Meslektaşlarım;

İstanbul Eczacı Odası olarak 64 yıldır mesleki mücadelemizi sürdüyoruz. Meslek örgütleri;

*Hukuki bir çerçevesi olan (Anayasa)

*Ekonomik yapısı bakımından kar amacı taşımayan,

*Yarattığı katma değeri tekrar mesleğin ve meslektaşlarının gelişimine harcayan ve bu anlamda sosyal fayda yaratan çok önemli yapılardır.

Daha önce de gündeme getirildiği gibi bugün yine meslek örgütlerinin

* Bölünmesi,

* Parçalanması,

* Küçültülmesi,

* Yönetimsel olarak zaafiyete uğratılması konusunda planlamalar yapılıyor.

Halbuki, güçlü meslek örgütleri, demokrasiyi de güçlendirir. Aynı şekilde güçlü bir demokrasi, meslek örgütü üyelerinin hak arama mücadelesine olanak sağlar.

Türkiye'de kalıcı bir demokrasi inşa edilmek isteniyorsa, meslek örgütleri engel olarak görülmemeli, meslek örgütlerinin saygınlıklarını azaltacak söylemlerden kaçınılmalıdır. Bir kez daha meslek örgütlerini zayıflatma, bölme planlarından vazgeçilmesi çağrısında bulunuyoruz.

Değerli Meslektaşlarım;

Biz eczacılar; bilimin, aydınlığın her zaman savunucusu olduk. Cumhuriyet sevdalısı eczacılar olarak, şartlar ne olursa olsun Cumhuriyet'e, Atatürk İlke ve İnkılaplarına sahip çıkmaktan hiçbir zaman vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

Çünkü;

*Cumhuriyet demokrasidir.

*Laikliktir.

*Bilimsel eğitimdir.

*Cumhuriyet hukukun üstünlüğüdür.

*Çağdaşlıktır.

*Aydınlıktır.

*Cumhuriyet özgürlüktür.

*Kadın-erkek eşitliğidir.

*Seçme-seçilme hakkıdır.

*Cumhuriyet "yurdu demir ağlarla örmek"tir.

*Fabrikadır.

*İştir, emektir.

*Devrimdir.

Bizler Cumhuriyetle var olduk.Cumhuriyet'i bizlere miras bırakan, bizlere onurlu bir yaşam, bağımsız bir ülke armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarına minnet duyuyor, saygıyla anıyoruz.

Tüm meslektaşlarımızın Eczacılık Gününü bir kez daha kutluyor; mesleğimizin tüm sorunlarının çözüldüğü, pandemi sürecinin sona erdiği, hayatın normalleştiği güzel günlere bir an önce ulaşmayı diliyoruz."