İstanbul Sözleşmesi AKP içinde tartışmalara neden oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan KADEM’in çıkışı sonrası partisinin MYK toplantısını erteledi. Krizi aşamayan iktidar, toplumu muhafazakârlaşma hamleleriyle kuşatırken, bu politikalar modernleşme dinamiklerine çarpıyor.

İstanbul Sözleşmesi AKP'de çatlak yarattı: Muhafazakârlaşma hamlesi tutmuyor

Mehmet Emin Kurnaz

Tabandaki erimeye engel olamayan iktidar bloğu, kitleyi muhafazakârlaşma hamleleriyle konsolide etmeye çalışırken İstanbul Sözleşmesi’ne tosladı. Bir yandan Ayasofya’nın ibadete açılması, hilafet çağrısı, Diyanet İşleri Başkanı’nın açıklamalarıyla kamuoyunda nabız yoklanırken öte yandan İstanbul Sözleşmesi’nin içeriden sahiplenilmesi iktidar partisinde çatlak oluşturuyor.

DİLİPAK İLE KADEM GERİLİMİ

Akit yazarı Abdurrahman Dilipak ile İsmailağa Cemaati’nin sözcüsü Cübbeli Ahmet gibi radikal çevrelerin sert çıkışlarla hedef tahtasına koyduğu sözleşemeye, AKP Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin ile Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın yönetiminde olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) kendi şerhini koyarak sahip çıktı. Giderek sertleşen tartışmalar hakaret boyutuna ulaşırken bugün yapılması planlanan ve sözleşmenin masaya yatırılacağı AKP MYK’si de ‘Erdoğan’ın şehir dışında olduğu’ gerekçesiyle iptal edildi. İçeride devam eden tartışmalar Erdoğan’a toplantı erteletmeye kadar gidiyor.

Ayasofya’nın ibadete açılmasında görüldüğü üzere milliyetçi damarla ortak beslenen muhvazakarlaşma hamleleri iktidar cephesinde belli bir karşılık bulurken işin hilafet çağrısına, Atatürk’e hakarete kadar gitmesi ise tepki çekiyor. İstanbul Sözleşmesi sağ cenahta kafa karışıklığı yaratırken, AKP’ye oranla MHP tabanında bulunan seküler kesimler durumdan rahatsız oluyor. MHP’siz adım atmasının artık mümkün olmadığını bilen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise çark etmek zorunda kalıyor. Bu durum MHP’yi ittifakın geleceği açısından daha da etkin bir konuma sürüklüyor.

BAHÇELİ'NİN TUTUMU ÖNEMLİ

Öte yandan MHP’ye yakın Türkgün gazetesinde dün yayımlanan Mustafa Önder imzalı yazıda İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınması da dikkat çeken bir başka gelişme oldu. Önder, sözleşmenin AB dayatması olduğunu savunurken, “AKP, bu musibetten kurtulmalıdır!” ifadelerini kullandı. Anlaşılan o ki sözleşme, yalnızca AKP içinde değil, MHP içinde de polemiklere neden oluyor. Fakat Bahçeli’nin işin boyutu hilafet çağrısına gelince partisinden doğru yaşanan rahatsızlığı açıkça dile getirmesi de MHP’nin alacağı tutuma ilişkin ipuçları barındırıyor.

Son dönem kamuoyu yoklamalarında görüldüğü üzere sözleşmeye verilen desteğin boyutu da iktidar bloğunu geri adım atmaya zorluyor. MetroPOLL araştırmanın anket verilerine göre, halkın yüzde 63.6’sı hükümetin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini onaylamıyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 17’si “Evet, sözleşmeden çekilmeyi onaylıyorum” derken, yüzde 19.4’ün ise konuya dair fikri bulunmuyor. Toplum muhafazakârlaşma dalgasıyla boğulurken, kadınların İstanbul Sözleşmesi’nde ortaya koydukları tepki ve gençlerin sosyal medya düzenlemesine karşı aldıkları tutum iktidarın işini zorlaştırıyor. Topluma dayatılan gericileşme hamlesi, bugünün dünyasında modernleşme dinamiklerine çarpıyor.

Pandeminin de etkisiyle derinleşen yönetim krizini aşamayan iktidarın son çabaları da boşa düşüyor. Kitle desteğini sürekli yitiren iktidar için tünelin sonu her geçen gün daha karanlık hale geliyor.

GERİCİ PLATFORM ÇARK ETTİ

Siyasal İslamcıların önemli kurumlarından olan ve mayıs ayında Tayyip Erdoğan’a sunduğu raporla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi gündeme taşıyan Türkiye Düşünce Platformu geri adım attı. Hayrettin Karaman’ın onursal başkanı, Abdurrahman Dilipak’ın yöneticisi olduğu platform, yaptığı açıklama ile İstanbul Sözleşmesi tartışmasını “mayınlı” bulduklarını, tartışma süresince yorulup yıprandıklarını söyledi ve önerilerini geri çektiklerini duyurdu. Platformdan açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’ni savunanlar için “fahişe” ifadesini kullanan Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’a da isim vermeden gönderme yapılarak “Platformumuz istişaresinde, yönetiminde bulunan değerli zevatın bu konudaki bireysel çalışmaları platformu bağlamaz” denildi.