AKP içinde İstanbul Sözleşmesi etrafında dönen tartışma büyüyor. İktidarın kontrolündeki Türkiye gazetesinin yazarı Fatih Selek, sözleşmeye sahip çıkan AKP’li kadınlara yüklenerek, “En iyilerini onlar bilir, bizim için en iyilerini kendileri düşünürler!” şeklinde tepki gösterdi.

İstanbul Sözleşmesi, AKP’lileri birbirine düşürdü: Sizin gibi anlamak zorunda değiliz!

MEDYA SERVİSİ

Kadına yönelik şiddeti engellemeyi hedefleyen İstanbul Sözleşmesi, AKP içinde yarılma yaratmaya devam ediyor.

İktidar sözcüleri sözleşmeden çekilmeyi dillendirirken, aralarında AKP’li kadınların da bulunduğu kimi gruplar, sözleşmenin uygulanmasından yana taraf oluyor. İstanbul Sözleşmesi konusunda nihai kararın verileceği AKP MKYK’nin geçtiğimiz günlerde ertelenmesi de iktidar cephesindeki bu fikir ayrılığının bir sonucu olarak yorumlanmıştı.

Yandaş Türkiye gazetesinin yazarı Fatih Selek, bugünkü köşesinde İstanbul Sözleşmesi’ni gündem yaptı. Sözleşmeye sahip çıkan AKP’li kadınları eleştiren Selek, “Eleştirmeyeceksin, karşı çıkmayacaksın, yaklaşan tehlikeye dikkat çekmeyeceksin. İstedikleri bu” diyerek, muhafazakâr cenahta sözleşmeyi eleştirenlere gösterilen tepkilerden yakındı.

Selek, sözleşmeden yana tavır koyan AKP’li kadınları, “Herkes sizi tasvip ve tasdik etmek, sözleşmeyi sizin gibi anlamak ve anlam yüklemek zorunda değil!” ifadeleriyle eleştirdi.

Türkiye yazarı Fatih Selek’in ‘Hiç mi eleştirmeyelim?’ başlıklı köşe yazısının ilgili başlığı şöyle:

‘KENDİNİZİ MUHASEBE EDİN’ MESAJI

“AK Parti Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam sözleşmeyi eleştirenleri "İktidarı iki ateş arasında sıkıştırmaya çalışmakla, medyatik çıkışlarla kendi reklamını yapmakla, sağa sola salvolarla saldırarak tartışmalar üzerinden prim elde etmeye çalışmakla" suçladı.

Okuyunca ne söyleyeyim bilemedim. Eleştirmeyeceksin, karşı çıkmayacaksın, yaklaşan tehlikeye dikkat çekmeyeceksin. İstedikleri bu. Çünkü en iyilerini onlar bilir, bizim için en iyilerini kendileri düşünürler! Yaklaşım bu! Birincisi; herkes sizi tasvip ve tasdik etmek, sözleşmeyi sizin gibi anlamak ve anlam yüklemek zorunda değil! İkincisi; kendi mahallenizden, tabanınızdan ilk defa bu kadar reaksiyon alıyorsunuz. Ama siz kendinizi muhasebe etmek yerine sizi eleştirenlere veryansın ediyorsunuz.

Üçüncüsü; Hukukçu Kadınlar Derneğinden 12 kadın hukukçu, oturup çalışmışlar. Yedi ayda bir rapor çıkarmışlar. Tek tek izah etmişler, çekincelerini dile getirmişler. Özetle "Bu sözleşme projedir" diyorlar. Onlara da sözünüz yok mu? Yoksa onlarda mı size ateş ediyor, Ayasofya'yı gölgede bırakmaya çalışıyorlar?”