İstanbul dediğin koca kent. Kırk parçaya bölüp gezsen de öyle kolay bitmeyecek kocaman bir vaha adeta. Biz o koca İstanbul’un kırk parçaya böldüğümüz ilk parçasını doya doya tam 5,5 saat gezdik

Gezmek gerçekten güzel bir duygu. Gezerken anlatmak ve paylaşmak, o yolculuğa anılar katmak benim için iki kat daha mutluluk verici. Bu sebeple de hep etrafımda birileriyle gezdim, keşfettim, öğrendim, ilk kez tattım, daha önce tattığımı önerdim bugüne dek. Son beş yıldır da Tamzara Turizm’le Bozcaada ile başlayan ve sonrasında birçok yeri dahil ettiğimiz turda katılımcılara yol arkadaşlığı yaptım. Şunu da belirteyim ki: “Turun rehberi oldum, turun lideriydim” gibi afili ve iddialı cümleleri ve tanımlamaları sevmiyorum.

Benimle özellikle Bozcaada’ya gelenlerin neredeyse hepsiyle sıkı arkadaşlıklarım, dostluklarım hâlâ sürüyor. Klasik turların dışında bir rota ile katılımcıların hayatlarına özenli bir virgül koymalarına katkı sunduğumu sanıyorum.

istanbul-u-bol-40-a-ve-gezmeye-basla-110670-1.

Edirne’nin camilerinde, Kuzey Ege’nin sahillerinde, Mardin’in mutfağında, Midyat’ın sokaklarında, Safranbolu’nun evlerinde, Gökçeada’nın köylerinde ve Bozcaada’nın her yerinde tura katılanlardan hep yeni şeyler öğrendim, her şeyi bildiğimi de hiç iddia etmedim, bildiklerimi, rivayetleri, efsaneleri anlattım. Ama yine ve hep gitmeyi istedim. Yola düşürdüm kendimi, peşimdekileri...

Bundan yaklaşık bir yıl önce Cevdet, “Kent yürüyüşleri yapmalıyız. Sayının az olmasının önemi yok, yeter ki kontrol edemeyeceğimiz kadar çok insan gelmesin. En önemlisi bu yürüyüşler ücretsiz olsun, herkesin katacağı bilgilerle yaşadığımız kenti gezelim” demişti. Cevdet, Tamzara Tur’un sahibi, rehber, aktivist, çevreci ve Karadenizli dostum.

Yürü İstanbul!

istanbul-u-bol-40-a-ve-gezmeye-basla-110671-1.

İstanbul dediğin koca kent. Kırk parçaya bölsen bitmeyecek kocaman bir vaha adeta. Biz o kırk parça İstanbul’un ilk parçasını Sirkeci’den Sultanahmet’e, Cankurtaran’dan Kadırga’ya, Gedikpaşa’dan Süleymaniye’ye uzayan bir parkuru belirledik. Bu yürüyüşlerimize bir isim vermek istedik ve Cevdet’in önerisiyle “Yürüİstanbul” dedik.

O zaman hemen bir çağrı yaptık ve üç gün içerisinde dönüş yapan 19 kişinin katılımıyla Sirkeci Garı’nda buluşarak İstanbul’u yürümeye başladık. Yukarıda da belirttiğim gibi yürüyüş esnasında Sirkeci, Sultanahmet, Cankurtaran, Kadırga, Gedikpaşa, Beyazıt, Süleymaniye ve Eminönü rotamızın ana hatlarını oluştururken, birçok özel nokta da yürüyüşün güzelliğini oluşturdu.

Soğukçeşme Sokağı, Milion Taşı, Türk Ocağı, Şeyh Bedrettin Türbesi, Dikilitaş, Cankurtaran, tren istasyonuna paralel sokaklar, Kadırga sokakları, Gedikpaşa Ermeni Kilisesi, Beyazıt Sahaflar Çarşısı, Süleymaniye Camii, Mimar Sinan Türbesi en beğenilen yerlerdi. Bazı yerlerin sadece önünden geçip, adını anmakla yetindik. Zira bir sonraki rotalarımızda buraları listeye çoktan ekledik bile.

Manzarasına tutulup uzun süre durduğumuz okul bahçeleri, yorgunluğun baş gösterdiği anlarda kendimizi attığımız bir ağaç altı, bir kiliseden gelen sese girip katıldığımız noel eğlencesi ve en önemlisi yeni arkadaş olduğumuz insanlarla bu yollarda yürümek aklımızda kalıcı hisler bıraktı.

Sirkeci Garı’nda günün ilk çaylarını içerken, Cankurtaran’daki Erol Taş Kahvesi’nde de yorgunluk çaylarını içtik. Süleymaniye’deki Ali Baba Kurufasulyecisi’nde nefis kurufasulye – pilavın tadına bakıp, Sirkeci’deki Hafız Mustafa’da ağzımızı tatlandırdık. Bu lezzetleri uzun uzadıya anlatıp ağzınızı sulandırmak istemem. Adres belli, çalın kapılarını!

Nihayetinde Anadolu yakasında oturanlarla birlikte Kadıköy vapurunda çaylarımızı hüpürdeterek içerken, Galata Kulesi’ne ve Kız Kulesi’ne el sallamayı ihmal etmedik.

Sonra bu “Yürüİstanbul” gezileri düzensiz bir şekilde devam etti. İstanbul’u böldüğümüz kırk parçanın bazen aynı parçalarının üzerinden geçerken, bazen de yeni parçaları arşınladık. Bazen sekiz kişi, bazen 23 kişi oldu grup... Şimdi “Yürüİstanbul”un yeni rotaları için yola düşme vaktinin geldiğini duyunca bu yazıyı kaleme alıp, eskiyi yâd etmenin güzel olacağını düşündüm. İstanbul’u, sokaklarını arşınlayarak keşfedeceğiniz bir programla gezmek niyetiniz varsa Tamzara’dan gelecek çağrıya kulak verin ve yollara vurun kendinizi!

istanbul-u-bol-40-a-ve-gezmeye-basla-110672-1.