İstanbullu kredi borcunu ödeyemedi

EKONOMİ SERVİSİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul İstatistik Ofisi, 2019 yılına ilişkin İstanbul’daki finansal piyasaların değerlendirildiği Mart 2020 İstanbul Ekonomi Bülteni’ni yayımladı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) resmi verilerine dayanılarak hazırlanan bültene göre, 2019 yılında İstanbul’da hem kredi kullanımı hem de takibe düşen krediler arttı. Kredi kullanımı 2019 yılında 2018 yılına göre yüzde 11,6 oranında artarken, tahsil edilemeyip takibe düşen kredilerde ise son bir yılda yüzde 69,5’lik bir artış kaydedildi.

Bültene göre, 2019 yılsonu itibariyle İstanbul’da kişi başına düşen tasarruf mevduat tutarı 40 bin 798 TL iken, kişi başına düşen nakdi kredi 69 bin 304 TL oldu.

EN FAZLA ARTIŞ ALTIN MEVDUATINDA

Yılsonu itibariyle, toplam tasarruf mevduatı bir önceki yıla göre yüzde 27,3 arttı. Döviz cinsinden mevduatın payı yüzde 55,1 oldu. Bankalarda tutulan altın karşılığı mevduat, 2018 yılında 59,8 ton iken, 2019 yılı sonunda 88,3 tona yükseldi.
Toplam altın mevduatında ise bir önceki yılda 59,8 ton altın karşılığı mevduat mevcutken, 2019 sonu itibariyle bankalarda tutulan değer 88,3 ton altına yükseldi.

KREDİ KARTI BORCU YÜZDE 25 ARTTI

İstanbul’da bir önceki yıla göre tüketici kredileri yüzde 24 artarken, bireysel kredi kartlarındaki borç miktarında yaşanan artışın oranı ise yüzde 24,9 oldu. Konut kredilerinde yüzde 0,84’lük bir azalış görülürken, taşıt kredisinde yüzde 11,2 artış görüldü.

İNŞAAT KREDİ KULLANIMINDA BİRİNCİ

Sektörel krediler açısından bakıldığında inşaat sektörü, 2019 yılında, bir önceki yılda olduğu gibi, en yüksek miktarda kredi kullanılan sektör oldu. Oransal olarak en yüksek artış ise toptan ticaret ve komisyonculuk ile finansal kuruluşlar alanında gerçekleşti.

Tahsil edilemeyip takibe düşen kredilerde bir önceki yıla göre artışa bakıldığında ise turizm, inşaat, tekstil sektörleri ilk sıralarda yer aldı. Yılsonu itibariyle, turizm sektöründe kullanılan kredilerin yüzde 16,5’inin tahsil edilemeyip takibe düştüğü görüldü. Bu oran, denizcilik sektöründe yüzde14,4, inşaat sektöründe ise yüzde 10,1 olarak saptandı.