İşte anket sonuçları!

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Bayram için size anket sonucu aktaracağım. Bu anket, baskın 2018 Haziran seçimine dair bir anket değil. Bu anket, 1921-1923 arasında, büyük kargaşa, savaş ve isyan günlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk milletvekilleriyle yapılmış bir çalışma.

Ankette yanıtlanması istenen tek soru var: ‘Kazanılacak olan ulusal bağımsızlık savaşımızın bolluk getirici ve verimli olması neye bağlıdır?’ Anketi hazırlayan Meclis Evrak Müdürü Necmettin Sahir Bey. Necmettin Sahir, küçük bir kağıda yazıp çoğalttığı bu soruyu tüm vekillere yöneltiyor ve 437 milletvekilinin 315’i soruya yanıt veriyor. Anket çalışmasının başladığı 1921 yılının Temmuz ayında, Yunan Ordusu’nun kesin sonuç almak için Bursa ve Uşak yörelerinden saldırıya geçmiş olduğunu, ordumuzun büyük kayıplar vererek Sakarya’nın doğusuna çekildiğini ve büyüyen tehlike karşısında Meclis’in Ankara’dan Kayseri’ye taşınmasının tartışıldığını aklınızın bir köşesinde tutun lütfen. Hatta anketi yapan Necmettin Sahir Bey’in bile eşini ve çocuklarını daha güvenli gördüğü Kayseri’ye göndermiş olduğunu da söyleyeyim. Böylesi bir ortamda Ankara’da taş meclis binasının daracık koridorlarında elindeki kâğıtları milletvekillerine verip yanıt almaya çalışan Necmettin Sahir, tek bir soruya yanıt istiyor: Kazanılacak savaşın sonrasında ne olacak? Zaferin kazanılacağına yürekten inananlar, memleketin kaderini tek kişinin ellerine bırakmıyor ve tek kişi de çıkıp ‘her şeye ben tek başıma karar vereceğim’ demiyor. ‘Bu saatten sonra ne desek faydasız!’ diyen de yok!

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin sosyal bilimler alanında yapılmış ilk analizi böylece ortaya çıkıyor. 1923 yılında Refik Saydam Bey’in verdiği son yanıtla çalışma tamamlanıyor. Buna göre ankete katılan vekillerin verdiği yanıtların % 43.2’si kazanılacak zaferin verimli olmasının ekonomik gelişmeye bağlı olduğunu söylüyor. Ekonomik gelişme yanıtını %37.1’le ‘eğitime önem verilmesi, cehaletle mücadele’ yanıtı takip ediyor. Üçüncü sırada % 28.3’le ‘halkın egemen olması, halkın yönetimi’ yanıtı var. Milletvekillerinin yanıtları arasında %23.8’le ‘birlik, beraberlik, sevgi, azim ve kararlılık’ dördüncü sırayı, %23.2 ile ‘adalet, adil yönetim, hızlı adliye’ yanıtı da beşinci sırayı alıyor. Yanıtların %22.9’u da ‘iyi, temiz, baskıcı olmayan yönetim şart’ diyor.

Necmettin Sahir Sılan, hayatını kaybettikten sonra 1992 yılında bu anket varisleri tarafından Tarih Vakfı’na bağışlanıyor. Anketin detaylarını merak eden, Meclis Kültür Sanat ve Yayın Kurulu’nun bastırdığı ‘Birinci Dönem Tbmm üyelerinin Gelecekten Beklentileri’ kitabını okuyabilir.

Yani demem o ki dostlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduktan tam 98 yıl sonra bugün aşağıdaki tespit ve talepler etrafında son kez bir araya gelmeyi başardık başardık yoksa korkarım ki hayat kimse için bayram olmayacak.

1-Ekonomi yolunda gitmiyor

2-Çocuklara nitelikli eğitim verilemiyor

3-Halkın egemenliği tehdit altında

4-Ne sevgi kaldı ne birlik ne beraberlik ne azim ne de kararlılık

5-Adalet zaten yok

6-İyi, temiz, baskıcı olmayan yönetim istiyoruz.

‘İyi de bu tespit ve talepler etrafında herkesi bir araya getirip mücadeleyi örgütleyecek Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lideri nereden bulacağız?’ derseniz haklısınız. O’nun gibisi bir daha gelmeyecek ancak bozkırın ortasında açan umut çiçeğine, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sahip çıktığımız takdirde 98 yıl sonra birileri de bizim için ‘ve o yıl Haziran ayında bir kez daha başardılar’ yazacak. Bir kez başardık yine yapabiliriz dostlar. Azim ve kararlılığımızı ortaya koyabilirsek başkaca bir kurtarıcı aramamıza da gerek kalmayacak...