Genel-İş’in raporuna göre, ekonomik krizle birlikte ülkede yalnızca işsizlik değil, çalışan yoksulluğu da artıyor. Toplam istihdam içerisinde yoksulluk sınırının altında çalışanların sayısı, bir yılda yüzde 11 artarak 4 milyona dayandı

İşte ekonomik krizin bilançosu: 4 milyon çalışan yoksullukla boğuşuyor

DİSK Genel-İş Sendikası Araştırma Dairesi’nin hazırladığı ‘Türkiye’de Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk’ raporlarının ikincisi dün yayımlandı. Rapor, ekonomik krizin de etkisiyle işsizlik oranlarındaki tırmanış sürerken, çalışanların da yoksullaştığını ve gelir eşitsizliğinin arttığını ortaya koyuyor.


TÜRKİYE GELİR EŞİTSİZLİĞİNDE DÜNYADA ÜÇÜNCÜ SIRADA

Rapora göre Türkiye, gelir dağılımında dünyanın en adaletsiz ülkelerinden biri. Gelir dağılımı eşitsizliğinde Türkiye, OECD ülkeleri içinde üçüncü sırada bulunuyor. Türkiye’nin üzerinde bulunan yalnızca iki ülke var: Güney Afrika ve Meksika.

Avrupa veri tabanına göre (Eurostat), Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesim, en yoksul yüzde 20’lik kesimden 8,7 kat fazla kazanıyor. Meksika’da bu oran 10,3 kat, Güney Afrika’da ise 37,6 kat.

Öte yandan Fransa’da en zengin yüzde 20’lik kesim, en yoksul yüzde 20’lik kesimden 4,2 kat fazla kazanırken, Almanya’da 5, İngiltere’de 5,4, İspanya’da 6 kat fazla kazanıyor.

HER BEŞ YURTTAŞTAN BİRİ YOKSUL

Yaklaşık 80 milyon insanın yaşadığı Türkiye’de 16 milyon kişi yoksul, 18 milyon kişi ise yoksulluk riski altında yaşıyor. Geçen yıl patlak veren ekonomik kriz, gelir dağılımındaki eşitsizliği derinleştirdiği gibi yoksulluğu da artırıyor. Türkiye’de yoksulluk sınırı altında yaşayan kişi sayısı, 2017 yılında 15 milyon 864 bindi. Bu sayı, bir yılda 1 milyon 24 bin kişi artarak 16 milyon 888 bine yükseldi.

Rapora göre, Türkiye’de yoksulluk riski ile karşı karşıya olan kesim, yoksulluk oranlarının daha da artacağının habercisi. AB üyesi ülkelerin yoksulluk riski ortalaması riski 16,9 ilen, Türkiye’de bu oran yüzde 22,2. Fransa’da bu oran yüzde 13,4, Almanya’da ise yüzde 16 seviyesinde.

Rapor, ekonomik krizin çalışan yoksulluğunu da artırdığını ortaya koyuyor. Buna göre, Türkiye’de çalışan yoksulların oranı bir yılda yüzde 11 arttı. 2017 yılında Türkiye’de toplam istihdam içerisinde yoksulluk oranı yüzde 12,8 iken, 2018 yılında bu oran 13,9’a çıktı.

Toplam istihdam içerisinde yoksulluk sınırının altında çalışanların sayısı 2017’de 3 milyon 493 bin iken, bu sayı bir yılda 396 bin artarak 2018 yılında 3 milyon 889 bine ulaştı.

HER 10 KİŞİDEN 3’Ü BESLENME İHTİYACINI KARŞILAYAMADI

Rapora göre yoksulluğun artması, toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanmasını da kısıtladı. Nüfusun büyük bölümü en temel ihtiyaçlardan olan sağlıklı beslenme, ısınma gibi ihtiyaçlarını karşılayamadı.

2018 yılında nüfusun yüzde 32,2’si iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek ihtiyacını gideremedi. Nüfusun yüzde 30,4’ü beklenmedik harcamalarını, yüzde 19,1’i ise ev içinde ısınma ihtiyacını karşılayamadı.

KRİZİN BEDELİNİ YİNE İŞÇİLER ÖDEDİ

Tüm dünyada ekonomik krizlerin en belirgin sonucu, ekonominin hızla küçülmesi, buna bağlı olarak istihdamın daralması ve işsizliğin artması. Türkiye’de de aynı tablo ortaya çıktı.

Geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,4, ikinci çeyreğinde ise yüzde 5,6 büyüyen ülke ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 2,4, ikinci çeyreğinde ise yüzde 1,5 küçüldü. Diğer yandan istihdam oranı, geçen yılın ilk çeyreğinden bu yılın ikinci çeyreğine kadar yüzde 2,4 azaldı. Aynı dönemde işsizlik ise yüzde 4,1 arttı.
Bu yılın ilk 8 ayında işsizlik sigortasına başvuran kişi sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48,8 artış gösterdi. Geçen yılın ilk 8 ayında 903 bin 759 işsiz, işsizlik sigortasından faydalanmak için başvuruda bulunmuştu. Bu yılın aynı döneminde bu sayı, 441 bin 300 artışla 1 milyon 345 bin 59 oldu.

***

Ülkelere göre en zengin yüzde 20 ve en yoksul yüzde 20 arasındaki kazanç farkı

iste-ekonomik-krizin-bilancosu-4-milyon-calisan-yoksullukla-bogusuyor-649680-1.

UZUN SÜRELİ İŞSİZ SAYISINDA BÜYÜK ARTIŞ

Rapora göre, küçülen ekonomi ve daralan sektörler iş arama sürelerinin de uzamasına neden oldu. 1 yıl ve daha fazla süredir iş arayanların, yani uzun süreli işsizlerin sayısında büyük artış yaşandı. Temmuz 2018’de bu sayı 810 bin iken, Temmuz 2019’da yüzde 31 (257 bin kişi) artışla 1 milyon 67 bine ulaştı.
Gençlerde ise 1 yıldan fazla süredir iş arayanların sayısı yüzde 54 arttı. Bu sayı geçen yıl 159 bin iken, bu yıl 86 bin artarak 245 bine yükseldi.

***

ÇÖZÜM: GÜVENCELİ VE KALICI İSTİHDAM POLİTİKALARI

Genel-İş’in raporunda şu değerlendirmelere yer verildi:

♦ “Türkiye’deki gelir eşitsizliğinin önüne geçilebilmesi ancak koruyucu sosyal politikalarla mümkün.

♦ Üretimin geliştirilmesi; tarım, gıda ve sanayi üretiminde kalıcı ve güvenceli üretim ve istihdam politikalarının uygulanması için önlemler alınmalı.

♦ Çalışan yoksulluğunun artmasına neden olan güvencesiz ve geçici istihdam politikalarının yerine güvenceli ve kalıcı istihdam politikaları uygulanarak insanca geçim ücretleri sağlanmalı.

♦ Çalışanlar üzerindeki vergi yükü azaltılmalı, vergi adaleti sağlanmalı.”

cukurda-defineci-avi-540867-1.