İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun katılımı ile işten atılan Kale Pratt işçilerine destek eylemi gerçekleştirdi

İşten atılan Kale Pratt işçilerine destek: Bu adaletsizliklere karşı direnmek haktır

ARDA ÖZARDA

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun katılımı ile Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan ve Gaziemir Serbest Bölge önünde direnişe başlayan Kale Pratt işçilerine destek eylemi gerçekleştirdi. Eyleme, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, işten atılan SF Tekstil ve Bergama Belediyesinden atılan işçiler de destek verdi.

"Sendikal hak ve özgürlükler ayaklar altına alınıyor"

Eylemede konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu şunları dile getirdi:

"İşverenin bu hukuk dışı tutumu maalesef ülkemizde bir istisna değil. Türkiye’de sendikal hak ve özgürlükler, hem yasal düzenlemeler aracılığıyla, hem de uygulamada ağır bir biçimde ihlal ediliyor. Hemen her şey işçilerin sendikalı olmasını engellemek üzerine kurulmuş. Her şey ama her şey işverenlere sendikalaşmayı engellemek üzere her türlü serbestliği vermek üzerine kurulmuş. Her yıl on binlerce işçi, kendi özgür iradeleriyle bir sendikaya üye olmak istediği için işten atılıyor. Sendikal haklarını kullanan işçiler baskı, tehdit ve hatta şiddet ile karşı karşıya kalıyor.

İşverenler rahatlıkla Anayasa’yı, yasaları çiğneyebiliyor. Sendikal hak ve özgürlükler ayaklar altına alınıyor. Böylece Türkiye’de her yüz işçiden sadece 10’u sendikalı ve sadece 6’sı toplu sözleşme hakkından faydalanıyor. Bu sayede Türkiye’de yüzde 1’lik azınlık ürettiğimiz değerin nerdeyse yarısına el koyabiliyor."

"Ülkemiz işverenler için sömürü cenneti"

"Bu sayede dünyanın en uzun çalışma saatleriyle, işçi sağlığı ve iş güvenliği hiçe sayılarak işçi çalıştırılabiliyor. Bu sayede az işçiye çok iş yaptırılarak, çalışanlara karşı tehdit olarak kullanılmak üzere işsizler ordusu yaratılabiliyor. Bu sayede işçinin ekmeği işverenin ve iktidarın iki dudağının arasından çıkacak söze bırakılabiliyor. Bu sayede ülkemiz işverenler için sömürü cenneti, işçiler için cehenneme çevriliyor. İşverenlere suç işleme serbestliği verilerek, işçiler örgütsüz bırakılarak sadece işyerlerinde değil tüm ülkede işçilerin yarattığı değerlere el konuluyor. İşçiler örgütsüz kılınarak işsizlik sigortası fonu bir işveren fonuna dönüştürülüyor."

"Buradaki direniş işçi sınıfının meselesidir"

"İşçiler örgütsüz kılınarak krizin faturası emekçilere çıkarılıyor, zamlarla ve vergilerle kaynaklar işçilerden alınıp patronlara aktarılıyor, gelir dağılımı işverenler lehine bozuluyor. İşçiler örgütsüz bırakılarak kıdem tazminatı hakkımıza el uzatılmak isteniyor. İşçiler örgütsüz bırakılarak tüm ülkede yağma ve talan düzeninin sürmesi amaçlanıyor. İşte bu nedenle burada direnen arkadaşlarım sadece kendi hakları için değil, işçi sınıfının tamamı için ve hatta memleketin geleceği için direniyorlar. Buradaki direniş sadece işten çıkarılan 94 arkadaşımızın meselesi değildir, DİSK’in meselesidir, işçi sınıfının meselesidir ve memleket meselesidir.Bu adaletsizliklere karşı direnmek, mücadele etmek haktır. Ve hak olmanın da ötesinde görevdir. Ben haklarına sahip çıkarken aslında Türkiye işçi sınıfı için ve memleket için onurlu görevin sorumluluğunu üstlenen direnişçi arkadaşlarımızı bir kez daha selamlıyorum."