İstiklal Caddesi’ne bombayı bırakan Albashır’in emniyet ifadesinden detaylar paylaşıldı
Geçen Pazar günü İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirilen bombalı saldırının ardından gözaltına alınan şüpheliler adliyeye sevk edildi. Caddeye bombayı bırakan Ahlam Albasır’in emniyette verdiği ifadeden olduğu belirtilen bazı detaylar ajanslara yansıdı.
İstiklal Caddesi’ndeki saldırıda bombayı bırakan Ahlam Albashır ve olayla ilgili gözaltına alınan diğer şüpheliler, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Albashır’in, adliyeye sevk edilmeden önce emniyette verdiği ifadeden olduğu belirtilen bazı detaylar basına yansıdı.
Albashır’in ifadesinde YPG/PYD bağlantılarına ilişkin bazı anlatımlarda bulunduğu aktarılıyor. İstiklal’deki bombalı saldırının ertesi günü PKK ve YPG’den saldırının kendileriyle bağı olmadığına ilişkin açıklamalar yapılmıştı.
DHA’nın haberine göre Albashır, emniyetteki ifadesinde Türkiye'ye gelmesinden patlama gününe kadar geçen süreci anlattı.
“İDLİB’TEN HATAY’A GELDİM”
Münbiç'teyken 'Hacı' kod adlı kişi tarafından önce Cerablus'a gitmek üzere görevlendirildiğini ancak bu görevi kabul etmediğini bunun üzerine Türkiye görevi verildiğini anlattığı öne sürülen Albashır'ın, "Hacı 2022 Temmuz ayında bana Cerablus'a gitmem için görev verdi. Ben o görevi kabul etmedim. Sonra bölgenin zenginlerinden biri olan aynı zamanda YPG'nin sözde İstihbarat biriminden olduğunu öğrendiğim Hasan diye biri bana geldi ve Hacı seni yanına çağırıyor sana çok önemli bir görev verecek dedi. Ben de Hasan'la birlikte Hacı'nın yanına gittim. Hacı bana 'Madem Cerablus'a gitmiyorsun o zaman Bilal'le birlikte Türkiye'ye gideceksin' dedi. Ben de Türkiye'ye gelmeyi kabul ettim. Hacı bize 400 lira para ve 2 tane telefon verdi. Giriş için bütün ayarlamaları yaptıklarını söyledi. Sonra İdlib'te Bilal'le buluştuk. Bilal'i ilk defa İdlib'te gördüm. 27 Temmuz'da Hatay'a geldim. Oradan da doblo tarzı bir araçla İstanbul'a geldim. Bilal bana Türklerden nefret ettiğini söyledi. Bilal'in telefonuna bir konum geldi. Araç şoförü diğerlerini indirdi beni ve Bilal'i de konumdaki adrese Ferhat Habeş isimli adamın evine götürdü" dediği iddia edildi.
SOYLU VE EMNİYET ‘AFRİN’ DEMİŞTİ
Albashır’ın yakalanmasından sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıklamalarında saldırganın “Afrin’den geçtiği” vurgusu yapılmıştı. İçişleri Bakanı Soylu, “Eylemin talimatının Kobani'den geldiği konusunda bir değerlendirmemiz var. Eylemi yapanın Afrin'den geçtiği konusunda bir değerlendirmemiz var” demişti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü de, Albashır’in yakalanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Şahıs yapılan sorgusunda, PKK terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini ve Afrin–İdlib üzerinden ülkemize eylem yapmak için kaçak yollarla giriş yaptığını beyan etmiştir” ifadelerini kullanmıştı.
AFRİN VE İDLİB’E DAİR SORU İŞARETLERİ
Albashır’in ifadesinde bahsettiği Suriye’nin Afrin ve İdlib bölgeleri, coğrafi olarak her ne kadar birbirlerine yakın olsalar da farklı güçler tarafından yönetiliyor.
İdlib bölgesi, cihatçı örgütler tarafından kontrol ediliyor. Eskiden El Kaide'ye bağlı olan Nusra Cephesi militanlarının kurduğu cihatçı Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), bölgenin en güçlü yapısını oluşturuyor.
Afrin’in durumu ise daha farklı. Albashır’in ifadesinde bahsettiği Temmuz ayında Afrin, Türkiye destekli grupların denetimi altındaydı. Ancak Afrin, geçen ekim ayında HTŞ kontrolüne geçti.
"BİLAL HİÇ DIŞARI ÇIKMADI BEN 2 KERE KEŞİF İÇİN TAKSİME GİTTİM"
Yine DHA’nın haberine göre, İstanbul'a geldikten sonra Ferhat Habeş'e ait atölyede çalışmaya başladıklarını, bu süreçte Bilal'in hiç dışarı çıkmadığını, kendisinin de saldırıdan önce 2 kere Yasir K. ile birlikte keşif yapmak için Taksim'e gittiğini söylediği belirtilen Albashır'in, "O süreçte hiç gezmedim. Bilal de hiç dışarı çıkmadı. Son bir ay içerisinde 2 kere Taksim'e geldim keşif yapmak için. En son saldırıdan 11 gün önce gittim Taksim'e. Her seferinde Yasir isimli kişi götürdü beni. Pazar günü öğleden sonra Bilal, Yasir ve ben birlikte yola çıktık. Taksim'e geldik. Bilal bana kahverengi çantayla beyaz poşeti almamı söyledi. 'İşim var sen git ben geleceğim' dedi. Sonra ben aldım onları yürüdüm. Oturduğum yere geldim. 40 dakika orada oturdum. Sonra çantaları bırakıp abiye kıyafetlerin olduğu bir mağazaya gittim. Fakat tam o sırada Hacı bana fotoğraf ve video gönderdi. Videoyu izlediğimde benim bankta oturduğum anların fotoğraflarını gördüm. Korkuya kapıldım ve aynı banka geri döndüm. Sonra Hacı beni aradı, 'Çantaları bırak ve oradan uzaklaş' dedi. Ben kalkıp uzaklaşmaya başladım sonra da patlama meydana geldi" dediği ifade edildi.
FOTOĞRAF VE MAĞAZA DETAYI
Ancak haberde geçilen bu ifadenin aksine, Albashır’ın yerinden kalkıp bir mağazaya gittiğine dair herhangi bir bilgi bulunmuyor.
Öte yandan Albashır'in 'Fotoğraflarımı çekip Hacı'ya gönderdiler' ifadesi üzerine çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen polisin, iddia edildiği gibi kimsenin Albashır'in fotoğraflarını çekmediğini belirlediği aktarıldı. Bunun üzerine Albashır’in, "‘Korktuğum için yaptım’ süsü vermek için böyle bir ifade kullandım" dediği belirtildi.
"YASİR TELEFONUMU KIRDI"
Saldırıdan sonra da Esenler'de kaldığı adrese geri döndüğünü bu sırada onu almaya Ahmet Jarkas'ın geldiğini söylediği aktarılan Albashır'ın "Sonra ben Esenler'deki eve gittim. Ahmet geldi beni aldı. Orada benim telefonumu kırdı ve Küçükçekmece'ye götürdü. Biz burada olduğumuz süre boyunca çanta hep Bilal'in yanındaydı" dediği öne sürüldü.