Google Play Store
App Store

Antalya’da tiyatro eğitmeni Ümit Ziya Altı’nın yargılandığı istismar davasının ikinci duruşmasında yeni bir gelişme yaşandı. Sanığın başka bir kadına daha cinsel saldırıda bulunduğu yönünde tanık ifadesi dosyaya girdi.

İstismar davasında bir tanık daha

İlayda SORKU

Kadına yönelik şiddet ve istismar her geçen gün artarken saldırganların yargılamasına da devam ediliyor. Antalya’da, 13 yıl önce tiyatro eğitmeninin istismarına maruz bırakıldığını belirten Y.E.’nin açtığı davanın ikinci duruşması, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İddianamede de sanık Ümit Ziya Altı, 2011-2012 yılları arasında 13 yaşındaki Y.E.’ye yönelik sistematik cinsel istismarda bulunduğuna yönelik ifadeler yer aldı.

Duruşmada, sanığın geçmişte kendisine de istismarda bulunduğunu açıklayan bir başka kadın, tanık olarak ifade verdi. Tanıkların dinlendiği duruşmanın ardından mahkeme, 3 Ekim 2025 tarihine ertelendi. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden gönüllü avukat Müjde Tozbey, duruşmadaki tanık ifadelerine dikkat çekti. Tozbey, BirGün’e yaptığı açıklamada “Bu tanıklık, failin yalnızca Y.E.’ye değil, başka kadınlara da benzer biçimde yaklaşmış olduğunu gösterdi. Böylece dava, yalnızca bireysel bir istismar iddiasından çıkıp, failin cinsel şiddet pratiğinin sürekliliğini açığa çıkaran bir sürece dönüştü” dedi.

Altı’nın, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘cebir, tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından yargılandığını anımsatan Tozbey, “Ancak buna rağmen tutuksuz yargılanıyor olması, adalet sisteminin kadınların ve çocukların beyanlarını hâlâ ikincil konumda gördüğünü gösteriyor. Bir önceki duruşmada savcının tutuklama ya da en azından adli kontrol uygulanması yönündeki talebi mahkeme tarafından reddedildi” diye konuştu.

“Sanık, kendisini ‘tiyatro hocası’ ve ‘yazar’ kimlikleriyle tanıtıyor” ifadeleriyle sözlerini sürdüren Tozbey, özetle şöyle devam etti: “Bu kimliklerini özellikle muhafazakâr çevrelere hitap eden içerikler aracılığıyla bir tür dokunulmazlık zırhına çevirmeye çalışıyor. İfadesinde yaşananları ‘aşk/hayranlık ilişkisi’ gibi göstererek suçu görünmez kılmaya çalışıyor. Mağdurun açıklamalarını ise ‘itibar suikastı’ olarak nitelendiriyor. Bu da hepimizin ezberlediği, faillerin sorumluluktan kaçmak için sıklıkla başvurulan klasik bir savunma stratejisi. Oysa burada söz konusu olan, failin çocuk yaşta bir kişiye yıllar boyunca uyguladığı sistematik cinsel şiddettir.”

∗∗∗

‘ÜST SINIRDAN CEZA ALMALI’

Y.E. ise yetkililere çağrı yaparak şöyle konuştu: “Hem kendim hem başka istismar mağduru çocuklar için bu mücadelemin gerektiğini düşünüyorum ama çok zorlanıyorum. Sanığın tüm ifadeleri birbiriyle çelişiyor, tanıkların ifadeleri birbirleriyle ve dosyanın somut delilleriyle çelişiyor. Biz o yüzden eğer usulsüz bir durum ortaya çıkmazsa karar neyimize olacağına ve en üst sınırdan cezalandırılacağına inanıyoruz.”