Google Play Store
App Store

Zonguldak’ta 14 yaşındaki çocuğun doğum yapmasının ardından gözler diğer vakalarda. Giderek artan istismar olaylarına karşı yetkililerin geç müdahalesi dikkat çekerken hak savunucuları şiddetin önlenmesi için çağrı yaptı.

İstismara karşı daimi çalışma şart

Tuğçe ÇELİK 

Çocuğa yönelik şiddet ve istismar haberlerine her gün bir yenisi ekleniyor. Bunun son örneği ise Zonguldak’ta yaşandı. Hastaneye giden 14 yaşındaki çocuk doğum yaptı. Olayın ardından konu emniyete taşındı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın konunun emniyete intikal etmesinin ardından harekete geçmesi ise tepki topladı. 14 yaşındaki çocuk ve bebek koruma altına alınırken saldırgan erkek ise tutuklandı.

ULUSAL ÖLÇEKLİ POLİTİKA YÜRÜTMELİ

Yaşanan skandalın ardından gözler diğer istismar olaylarına çevrildi. TÜİK’in verilerine göre, Türkiye’de 2023 yılında 15 yaşın altındaki 130 çocuğun doğum yaptığı kayıtlara geçti. Çocuk hakları savunucuları 18 yaşından küçük çocukların gebelik durumunun cinsel istismar boyutuyla değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’na çağrı yapan avukatlar, çocuk istismarı ve gebeliklerinin önlenmesi için etkin, ulusal ölçekli politikaların yürütülmesi gerektiğini söyledi.

HAMİLELİK FARK EDİLMEMİŞ

Zonguldak Barosu Genel Sekreteri ve Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Nalan Atay konuyla ilgili hukuki sürecin devam ettiğini belirtti. Atay, şu ifadeleri kullandı: “Kız çocuğu 14 yaşında, şüpheli erkek şahıs ise 33 yaşında. Kız çocuğu hamile olduğunun farkında olarak hastaneye gitmiş.

Avukat Nalan Atay - Zonguldak Barosu Genel Sekreteri

Eğitim hayatı devam eden bir lise öğrencisi aynı zamanda. Ancak durum okulda hiçbir öğretmeninin dikkatini çekmemiş. Aile Bakanlığı'na bu konuda yapılmış bir ihbar yok. Çocuk, Bakanlığın izlediği bir öğrenci değil. Aile de doğumla birlikte hamile olduğunu öğrenmiş. Çocuk istismarı ve çocukların ihmali toplumsal bir sorun haline geldi. Altında yatan da çok sebep var. 14 yaşındaki bir kız çocuğu hamilelik sürecinde fiziksel olarak muhakkak bir değişim göstermiştir. Bunun fark edilmemiş olması çok büyük bir kusur. Biz sürecin takipçisiyiz.”

***

ACİLEN EYLEM PLANI YAPILMASI GEREKİYOR

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Avukat Süreyya Kardelen Yarlı ise şu ifadeleri kullandı: “Aile Bakanlığı’nın bu tür olaylarda sonradan müdahil olması önemli olsa da olaylar olmadan önce Bakanlığın sahada ne kadar çalışma yaptığı bilhassa erken yaşta zorla evlilik ve çocuk gebelikleri ile ilgili hangi istatistiksel çalışmaları yaptıklarını güncel olarak bilmiyoruz. Ülkemizin çocuk politikası açısından en büyük sıkıntılarından birinin hâlâ zorla evlilik ve çocuk gebelikleri olduğunu kabul etmeliyiz. Özellikle Suriye’den gelen göçle birlikte göçmen kız çocuklarında cinsel istismar, erken yaşta zorla evlilik ve çocuk gebelik vakalarını sık görüyoruz. Eğer ki çocuk gebeler doğumu hastanede değil de evde yapıyorsa bunun üstünü aile içinde kapatmak ve çocuğu aile içinde yetişkin bir kadın üstüne kaydettirmek kolay oluyor. Bu noktada hem Aile Bakanlığı’nın hem de Adalet Bakanlığı’nın daha sıkı ve daha uzun süreli çalışması gerekiyor.”

Avukat Kardelen Yarlı - İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi

Yarlı, yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

• Acilen ulusal bir eylem planı tasarlanmalı

• Çocuğa yönelik erken yaşta zorla evliliğe teşvik eden aile bireylerine karşı etkin soruşturma yürütülmeli ve ağır cezalar verilmeli

• İstismar olaylarının yaşanmaması için daimi bir çalışma yürütmeli.”

***

TÜİK VERİLERİ ŞAİBELİ

TÜİK'in 2023 Doğum İstatistikleri Raporu’na göre, 15- 17 yaş arasında 6 bin 505, 15 yaş altında 130 çocuk doğum yaptı. CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, AKP döneminde gerçekleşen kız çocukları doğum oranlarının, yaş grubu belirsiz doğumlar kategorisine kaydırılarak düşürüldüğünü gösterdi.