Türkiye’de yaşanan kadın hakları ihlalleri, Taksim Meydanı’nda erkeklerin mini etekli protestosuyla İsveç basınında da haber oldu. 22 Şubat’ta irili ufaklı haberlerle İsveç gazeteleri, mini etek protestosunu gördüler. Yaşananları en kapsamlı toparlayan Dagens Nyheter gazetesi, haberi, “Türk erkekleri kadın hakları için mini etek giydi. Genç bir kadının öldürülmesi Türkiye’de protesto dalgası uyandırdı” spotuyla verdi. Gazete, önceki hafta sonu yapılan yürüyüşün ve protestoların Twitter’da kurulan “sendeanlat” grubu tarafından organize edildiğini duyurdu. “Grup, 20 yaşındaki bir kadının tecavüz denemesinden sonra öldürülmesi üzerine bir araya geldi. Kadının vücudu bir dere kenarında yakılmış olarak bulundu. Vahşi cinayet bir protesto fırtınasına dönüştü. Türkiye’de olay sonrası bir Twitter paylaşımında yer alan ‘Kızına dışarı çıkma diyeceğine oğluna nasıl davranması gerektiğini öğret’ ifadesi slogan oldu” denildi. Haberde Eğitim Sen İkinci Başkanı Yasemin Yücel’in “Bu cinayet tek bir olay değil, Türkiye’de günde 5 kadın öldürülüyor” açıklamasına yer verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kürtaj hakkının kısıtlanması yönünde yasa önerisi getirdiğinin hatırlatıldığı haberde, Erdoğan’ın bugüne kadar ettiği eşitsizlik temeline dayalı sözleri toparlandı. Tayyip Erdoğan’ın “Kadınlarla erkekler eşit değildir” sözü, fıtrat zorlamasına girilmeden duyurulurken Erdoğan’dan “Her Türk kadını üç çocuk doğurmalı” çağrısı geldiği de gazetede yer aldı.

Bu hafta İsveç’te konuşulan başka bir isim de İbrahim Baylan oldu. Türkiye kökenli, İsveç’in Enerji Bakanı İbrahim Baylan’ın bu koltukta vereceği siyasi sınavı, hafta içinde başladı. İsveç’in enerji politikalarını belirlemek ve partiler arası bir uzlaşmayı yakalamak için Baylan, Parlamento’daki diğer partilerle görüşecek. Bu görüşmelerde, Parlamento çatısı altındaki tek bir partinin, hükümet tarafından görüşüne başvurulmayacak. Sosyal Demokrat Parti ve Çevre Partisi’nin birlikte götürdüğü azınlık hükümetinde Sosyal Demokratlardan bakanlık koltuğuna oturan İbrahim Baylan, hükümetin ortak kararı olarak bakanlığının ırkçı parti İsveç Demokratlarıyla görüşmeyeceğini duyurdu.

İsveç’in sol azınlık hükümeti, Aralık Anlaşması denilen bir uzlaşma zeminin de kendine iktidar şansı yarattı. Başbakan Stefan Löfven, 3 Aralık’ta bütçesini Meclis’ten geçiremeyince erken seçim kararı almış, mart ayında yapılacağı duyurulan seçimleri Aralık Anlaşması dondurmuştu. Buna göre Parlamento çatısı altındaki 8 partiden 6’sı üç ağır konuda; emeklilik, savunma ve enerji başlıklarında ortak ilerleme kararı aldı. Sağ bloktaki dört parti, iki sol partinin koalisyonundan oluşan Başbakan Löfven’in hükümetine destek sözü verdi.

Şimdi Baylan’ın görevi, Aralık Anlaşması’nı çatırdatmadan İsveç’in yeni enerji politikalarını belirlemek olacak. Hükümetin bu ayın başında açıklayacağı enerji komisyonuyla 1,5 ila 2 sene zarfında Parlamento’daki sağ partilerin politikalarını da içeren İsveç’e bir enerji yol haritası çizilecek. Çevre Partisi’nin hükümet ortağı olması, özellikle sağ kanatta yer alan Halk Partisi’ni endişelendiriyor. Halk Parti Lideri Jan Björklund, açıkça “Çevre Partisi’nin iktidarda olduğu bir hükümetle enerji görüşmelerini yürütmek istemezdik” diyor. Halk Partisi tarafından çevre ve iklim konularında aşırı bulunan Çevre Partisi’nin hedefi önümüzdeki dört yıl içinde İsveç’teki en az iki nükleer santralın kapatılmasını sağlamak.

İsveç’in ilk nükleer reaktörü, 1963’te, başkent Stockholm’ün güneyinde açılmış. 2007’ye kadar, nükleer enerji, elektrik üretiminin yüzde 51’lere kadar varan bir oranını karşılamış. 1980’de İsveç’in sahip olduğu 12 nükleer reaktörün 2010 yılında tamamen kapatılması halk oylamasıyla karara bağlanmış ama bunu iktidardaki sağ hükümet gerçekleştirememişti.