İsveç'in koronavirüs mücadelesi neden eleştiriliyor, hükümetin yanıtı ne?

Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı ülkeler kendi eylem planlarını uygularken, İsveç, salgın ile mücadelede 'İsveç Modeli' adını verdiği bir plan uyguluyor. İsteç'te uygulanan strateji 'sürü bağışıklığı' olarak da adlandırılıyor.

Salgına karşı yaklaşımı tepki çeken İsveç’te koronavirüs salgınına rağmen alışveriş merkezleri, restoranlar ve kafeler açık tutuluyor. İsveç’te bulunan hastanelerde ise sağlık personeli haricinde hiç kimse maske takmazken, restoran ve kafelerde vatandaşların sorumluluk alarak sosyal mesafe kurallarına uyması ve dikkatli olmaları isteniyor.

1400 kişinin virüs nedeniyle hayatını kaybettiği ve 13 bin 216 vakanın tespit edildiği İsveç'in koronavirüse karşı aldığı önlemler ise şöyle:

>> Hasta ya da koronavirüs semptomları görülen kişiler evlerinde kalmak zorunda.

>> Risk grubunda bulunan herkes kendini izole edecek.

>> 50'den fazla katılımın olduğu etkinliklere yasak getirildi.

>> Daha küçük etkinlikler için ise riski azaltmak için izin alınmalı.

>> Restoranlar insanların aralıklı oturmasını sağlamalı. Restoranlarda self servis yasak. Yemek garson tarafından servis edilmeli.

>> Huzur evlerine ziyaret yasağı.

>> Koronavirüs semptomu olan her sağlık çalışanı test yaptırmak zorunda.

>> Aile büyükleri ziyaret etmekten kaçınılmalı.

BİLİM İNSANLARI TEPKİLİ

Ülkedeki 22 araştırmacı bu stratejiyi kamuoyu önünde eleştirdi ve politikacıları acil değişiklik yapmaya çağırmıştı.

Forbes'un habere göre, Dagens Nyheter'de yayınlanan makalede; bir dizi üst düzey İsveç üniversitesinden ve araştırma enstitüsünden bilim insanının, İsveç Halk Sağlığı Kurumu ve hükümete stratejileri hakkında sert eleştiriler yaptığı belirtilmişti. Makalede halkın seçtiği politikacıların artık "hızlı ve radikal önlemlere" müdahale etmesi gerektiğini de ifade ediliyordu.

Uzmanlar ülkenin yanı başındaki çok daha kısıtlayıcı önlemler uygulayan Finlandiya'da enfeksiyon ve ölümlerdeki yavaşlamaya dikkat çekiyor ve benzerlerinin acilen yapılmasını öneriyorlardı.

HÜKÜMET TEPKİLERE NE YANIT VERDİ?

İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’nin uyguladıkları modeli eleştirenlere karşı tepkisi sert olurken, İsveç'te de kısıtlamalar olduğunu, dış dünyaya yansıdığı gibi İsveç'te hayatın normal akışında devam etmediğini iddia etti.

İsveç Dışişleri Bakanı, Sosyal İşler Bakanı Lena Hallengren ve Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Johan Carlson, İsveç’in başkenti Stockholm’da bulunan yabancı gazeteciler bürosunda basın toplantısı gerçekleştirdi. Linde, gazetecilerin İsveç modelini eleştirmesine cevap vererek, ''Koronavirüs salgını nedeni ile İsveç’in birçok yerinde şirketler büyük zararda ve kapanan birçok şirket var. İsveç'te hayatın normal akışında devam ediyor şeklinde algılanmasının bir söylenti'' olduğunu söyledi.

Halk Sağlığı Kurumu Başkanı, İsveç'te 22 bilim insanının İsveç modeli stratejisini eleştirmesine cevap vererek, bilim insanlarının aynı fikirde olmasının bilime aykırı olduğunu iddia etti. Başkan, birçok bilim insanının da stratejilerini desteklediğini öne sürdü.

Sosyal İşler Bakanı, yaşlı bakım evlerinde koronavirüse bağlı ölümlerin yüksek olmasını değerlendirerek, yaşlı bakım evlerindeki hazırlıkların iyi olmadığını ifade etti. Bakan, ”Stratejileri ve ülkeler arasındaki farklılıkları değerlendirmek için de çok erken olduğu” açıklamasından bulundu.

Halk Sağlığı Kurumu Devlet Epidemiyoloğu Anders Tegnell, ''Yaşlılarımızı korumakta başarısız olduk'' itirafından bulunurken, İsveç Başbakanı Stefan Löfven, ise geçtiğimiz günlerde ''Yakınlarınızla vedalaşın, binlerce insan virüsten ölecek’’ itirafında bulunmuştu.

'80 YAŞ ÜSTÜ HASTALARI YOĞUN BAKIMA ALMAYIN' TALİMATI

İsveç'te bir hastanenin, yeni tip koronavirüs (Covid-19) taşıyan 80 yaş üstü hastaların yoğun bakıma alınmaması yönünde doktorlara talimat verdiği ortaya çıkmıştı.

Aftonbladet gazetesinin haberinde, araştırmalarıyla tanınan Karolinska Üniversite Hastanesinin, Covid-19 taşıyan 80 yaş üstü hastaların yoğun bakıma alınmamasına ilişkin doktorlara bir belge gönderdiği belirtilmişti.

Aynı belgede, doktorlardan, kronik hastalığı bulunan 60 yaş üzeri hastalara da yoğun bakıma alınma önceliği verilmemesi istenmişti.

Olayın basına sızmasıyla eleştirilerin hedefi olan hastane tarafından yapılan açıklamada ise, "Tıbbi öncelik her zaman hastanın yoğun bakımla başa çıkma ve iyileşme beklentisine dayanır. Hastanın iyileşme beklentisi yüksek değilse yoğun bakım tedavisi uygulanamaz" ifadelerine yer verilmişti.

Kaynak: AA, İHA, NTV