İsveç Kralı 16. Carl Gustaf hakkında yazılan bir kitap bu hafta, ülkeyi öyle bir karıştırdı ki herkes kralın yatak odasına girenleri konuşuyor.

İsveç Kralı 16. Carl Gustaf hakkında yazılan bir kitap bu hafta, ülkeyi öyle bir karıştırdı ki herkes kralın yatak odasına girenleri konuşuyor. Yılsonu yaklaşırken sendikaların yürüttüğü toplu sözleşmelerde ortaya çıkan fiyasko sonuçlar, ırkçı partiyi arkadan arkadan destekleyen hükümetin yürüttüğü beceriksiz ekonomik politikalar, iyice büyüyen evsizlik problemi ne de cadılar bayramı heyecanı, artık hiç biri, kimseyi ilgilendirmiyor. Piyasaya çıkmadan tabloid gazetelerine düşen kitapla ilgili ayrıntılar, “Kral”ı “çıplak” bıraktı. 30 sayfa olarak çıkan Aftonbladet gazetesi, olayın patlak verdiği gün 13 sayfasını bu habere ayırdı. Kraliyet ailesine gönülden bağlı pek çok İsveçli için bu kitap bir yıkım oldu. İşin garibi basın anlaşmış gibi, “Kral 16. Gustaf-İsteksiz Kral” adılı kitaba, “skandal kitap” dedi. Bu yaklaşımla bir şekilde anlatılanlar değil de kitabın kendisi skandal ilan edildi.
Kitabın üç yazarı, Gazeteci Thomas Sjöberg ve Deanne Rauc ve Araştırmacı Tove Meyer, yaklaşık 2,5 sene bu kitabın üzerinde çalışmış. Yazarlar bu süre içinde İsveç Gizli Servisi SÄPO tarafından dinlendiklerinden şüpheleniyorlar. Kitapta, gizli servisin, kralın yaşadığı aşk trafiğinden haber olduğu da anlatılıyor. 80’lerin sonunda kral ve arkadaşlarının verdiği bir seks partisine davet edilen İsveçli bir genç kız, Kral Gustaf’un son derece müstehcen fotoğraflarını çekiyor. Genç kızın peşine düşen SÄPO, tehditle negatifleri kızdan alıyor ve olayı örtbas ediyor. Şimdiye kadar olayla ilgili olarak SÄPO’dan bir yalanlama gelmedi. Hatta Kral 16. Gustof bile kitapta anlatılanlara bir yalanlama yapmadı. Kitabın piyasaya çıktığı gün, Stockholm dışındaki kraliyetin yazlık konutunun bahçesinde bir basın açıklaması yapan Kral Gustaf, sadece 7 dakika konuştu. İlk sözü “Kitabı henüz okumadım, ama okuyacağım, ne dememi bekliyorsunuz?” oldu. Ara ara kekeleyen Kral, “Anladığım kadarıyla bu kitap geçmişle ilgili, siz gazetecilerin yaptığı gibi biz de sayfayı çeviriyoruz ve önümüze bakıyoruz” dedi. Son olarak da Çin’e düzenlenmesi planlanan resmi gezisine gideceğini söyleyip arkasını döndü ve yürüyerek basından uzaklaştı. Bu yılgın tavır, Kral Gustaf’un aktarılan iddiaları kabul ettiği izlenimi yarattı.
Kral tarafından da “Yok böyle şeyler” diye eleştiri almayan kitap, piyasaya çıktığı ilk gün 20 bin satıp o günün gecesinde tükendi. Yayın, evi ikinciyi baskıyı 30 bin tane olarak piyasa hazırladığını duyurdu. İlk baskı için internet üzerinden 2 bin satış gerçekleşti. İnternetten kitabı alan okuyucuların yüzde ellisinin üzerini 60-70 yaş grubu kadınlar oluşturdu. İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde kralın beşikten 1973’teki taç giyme törenine kadar geçen hayatı anlatılıyor. Diğer bölüm ise kralın özel hayatından şimdiye kadar açıklanmamış yönleri aktarıyor. Kralın içinde taşıdığı tamamen başka bir kişiliği ayrıntılarıyla anlatan ikinci bölüm, kralın saraydan kaçıp striptiz kulüplerine gidişlerini buralarda edindiği kriminal arkadaşlarını deşifre ediyor. Özel yemekli davetlerin seksüel faaliyetlerle bitişleri o gece orada olan kadınlar ve tanıklar tarafından aktarılmış. Kralın eski sevgilileri, bazıları kimliklerini açıklayarak, yaşadıkları aşkı anlatıyorlar. Bu kadınların en çarpıcı iddiası da Kraliçe Silviya’nın olanlardan haberdar olduğu yönünde.
Kral 16. Gustaf hakkında daha önce sarayın resmi izniyle kitap yazan ya da biyografi kaleme alan diğer yazarlardan peş peşe “skandal kitap”la ilgili olarak yorumlar geliyor. Bu yazarlardan Herman Lidnqvist’in söyledikleri ise açıklamalar arasında en ilginç olanı; yazar, aktarılanları bildiğini, hatta bunların pek çok kişi tarafından bilindiğini ama şimdiye kadar böyle şeyleri kaleme alabilmenin İsveç’te mümkün olmadığını söylüyor. Üç çocuk babası İsveç Kralı’nın gizli servisi bile peşine takan seks trafiği neden şimdi yayınlanabiliyor? Şimdiye kadar İsveç’te basın yayın özgürlüğü yok muydu? Yoksa zaman zaman dile getirilen “İsveç, kraliyeti kaldıracak” söylentileri bu sefer gerçeğe mi dönüşecek de buna zemin hazırlanıyor. Her şey bir yana, el attığı konularla tüm dünyaya demokrasi dersi vermeye kalkan, batılı ülke İsveç’te daha neleri yazmak yasak da biz şimdilik bilmiyoruz?