İsveç Başkanı’nı Fredrik Reinfeldt’in ne işinde, ne evinde huzuru kalmadı. Bu hafta açıklanan “Bugün seçim olsa” anketleri, Reinfeldt hükümetini, iktidarı sol blok partilere kaptırmış gösteriyor. Önceki hafta, 20 yıllık evliği biten Reinfeldt için şu sıralar sular hiç durulmuyor. Başbakan’ın üç sağ partiyle birlikte kurduğu koalisyonda da çatırdamalar başladı.

Dünya Kadınlar Günü öncesinde duyurulan Başbakan’ın eşinden ayrıldığı haberi, İsveç kamuoyunda bir kuzey sağduyusuyla karşılandı. Ayrılık haberi üzerine gazetelerin politika uzmanları, bu durumun Başbakan’ın politik hayatında olumlu ya da olumsuz bir etki yapmayacağı yorumlarını kaleme aldılar. İlişki uzmanı psikologlardan, Reinfeldt çiftinin çok ağır görevleri olduğunu, hayatlarını gözler önünde yaşadıklarını, bunun yanı sıra çocuklarının sorumluluğunu da taşıdıkları için yıpranmanın doğal olduğunu duyduk. 18-16-11 yaşlarında üç çocukları olan Reinfeldt çifti, karşılıklı anlaşmalı olarak ayrılmışlar. Ama ortak çocukları olan eşlerin ayrılık öncesi 6 ay düşünme yasal zorunluluk süresini beklemek durumunda kalmışlar. Reinfeldt’ler, 1989’da Muhafazakâr Parti’nin gençlik kollarında tanışmışlar. Başbakan’ın karısı da hâlâ aktif olarak siyasette yer alıyor. Filippa Reinfeldt, eski kocasının genel başkanı olduğu partiden Stockholm Belediyesi İl Genel Meclisi üyesi.

Boşanma sonrası Başbakan Reinfeldt’ten konuyla ilgili olarak hiçbir beyan gelmedi. Bu hafta boyunca, pek çok farklı yerde, hızlı toplanmış kalabalıklara konuşan Reinfeldt’in tüm dikkati 2014 seçimlerine kilitlenmişti. En son anketlere dayandırılan, bugün seçim olsa sol blok, kırmızı-yeşiller, iktidardaydı haberlerine Başbakan’dan, iki yıl sonraki seçimlerinden sağ bloğun iktidar olarak çıkacağı cevabı geldi. Yenice genel başkan değiştiren Sosyal Demokrat Parti’nin yakaladığı seçmen desteği şimdi, sağ iktidarı hükümetten indirecek güçte. Eski kaynak işçisi, yeni Genel Başkan Stefan Löfven, ortaya koyduğu iş politikaları ve sendikalarla gittiği işbirliğiyle çok puan topladı.

Solun güç toplamasıyla birlikte, hükümetteki sağ iktidarın küçük ortaklarında, barajın altında kalacağız kaygısı başladı. Hıristiyan Demokratlar, Halk Parti ve Merkez Parti, Başbakan Reinfeldt’in Muhafazakâr Parti’sine tam destek veren hazır askerler olmaktan vazgeçtiler. Ofansif politikalarla seçmenlerini geri kazanmaya çalışıyorlar.

Bu konuda en keskin çıkışı Halk Parti’nin Lideri Jan Björklund yaptı. İsveç’in Suudi Arabistan’la işbirliği içine girip o ülkede açılacak bir silah fabrikası kompleksi için teknik destek vermesine hükümet ortağı Halk Parti’den sert bir tepki geldi. Suudi Arabistan’la yapılan işbirliğinde, Başbakan Reinfeldt, devlet kurumlarının sınırlarını zorlamak ve devlet içinde devletten habersiz iş yapmakla itham ediliyor. Suçlamalar üzerine Başbakan’ın yaptığı ‘Ben masumum’ konuşmasından iki saat sonra Björklund, buna inancının olmadığını dile getirerek Başbakan Reinfeldt’e büyük çelme taktı.

İş piyasasına girmeye çalışan gençlerin düşük ücretlerle çalıştırılması konusunda da Halk Parti’nin ısrarlı itirazları devam ediyor. Öte yandan Hıristiyan Demokratlar, eşi olmayan, yalnız kadınların da çocuk sahibi olmasını destekleyen yasal düzenlemeye hükümet ortaklarının desteğine rağmen karşı çıkıyor. Koalisyonun küçük ortaklarından Merkez Parti, muhalefetteki sol blokla birlikte hareket edip Filistin’in İsveç tarafından devlet olarak tanınması için bastırıyor. Bütün bunlara, halk oylamasıyla Avro’ya mı geçsek, ev sahipliği için başvurusu yapılan 2022 Kış Olimpiyatları’na devlet destek verecek mi kavgaları da ekleniyor. Hükümet ortağı partiler, bu koalisyon için kendilerini kurban etmeyecekler, aynı zamanda iktidarda tutunmaya çalışacaklar. Daha fazla kavga, küçük ortaklar için kazançlı olacak. Konu başlıkları iyi ama sorun şu ki sağlı sollu İsveç siyasetindeki partiler kavga etmeyi bilmiyor. Bu edeple terbiyeyle atışılmaz. Hâlbuki şöyle bir hafta, Türk siyaseti yakından izlense neler öğrenilir, neler.