İsveç basını, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları üzerine oldukça sıkı çalıştı

İsveç basını, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları üzerine oldukça sıkı çalıştı. Seçim günü akşamı, İsveç gazetelerinin önde gelenleri, 10 Ağustos’taki henüz resmi olmayan sonuçları, internet sitelerinden anonslamaya başladılar. Geç saatlerde, önce internet sitelerinde, bir sonraki gün de gazetelerde yer alan değerlendirme ve seçim analizleri, İsveçli okuyucular için ayrıntılarla doluydu.

Yazılı basının ağır topu Dagens Nyheter, Türkiye’de cumhurbaşkanlığı için bir seçim yapıldığını “Türkiye’nin buldozeri” başlığıyla yayımladığı bir haberle 10 Ağustos günü, dış haberler sayfalarından duyurdu. Gazete, haberinde, bir Recep Tayyip Erdoğan portresi çizdi. Erdoğan’ın İstanbul’da çok zor geçen çocukluğu ve şimdi, ülkedeki “güçlü adam” konumu ile paralellik kurulup bu yüzden Erdoğan için eleştirinin aşağılamayla eşit olduğu yazıldı. Gazete değerlendirmesinde “Sürekli bir hücum politikası izliyor” dediği Erdoğan için yöneltilen tüm eleştirilere “çok sert şekilde geri vuruyor” yorumu yapıldı.

İsveç basının politika ve kültür ağırlıklı bir başka gazetesi Svenska Dagbladet, seçim gecesi resmi olmayan sonuçlar ibreyi gösterdikten hemen sonra “Erdoğan, halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı” başlığıyla önce internet sitesinde uzun bir haber yayımladı. Haberde “Türkler, halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı’na kavuştu. Seçimi sürpriz olmadan Recep Tayyip Erdoğan kazandı. Başbakan olarak 11 sene boyunca dini, muhafazakâr Türkler arasında güçlü bir iktidar temeli kurdu. ‘Vatandaş seçimini yaptı’ dedi Erdoğan, seçim sonuçları belli olduğunda ve ardından Sultan Ahmet Camii’ne gidip dua etti” denildi.

Svenska Dagbladet, 60 yaşında seçim kazanan Erdoğan’ın hedefini, iki görev süresini cumhurbaşkanlığı koltuğunda tamamlamak olarak duyurdu.  Gazete “Bunun anlamı Erdoğan, 2023’e kadar cumhurbaşkanlığı makamında oturacak. 2023, Mustafa Kemal Atatürk’ün laik Türkiye’nin temellerini atışının yüzüncü senesi. Neredeyse iki metre uzunluğundaki ‘büyük usta’;  taraftarları ona bu şekilde hitap ediyor, Atatürk’le birlikte ülkenin büyük reformcuları olarak tarihe geçmek istiyor” diye yazdı.

Aynı gazete, Erdoğan iktidarının Türkiye’nin ekonomik gücü ve uluslararası statüsünü arttırdığını belirtti. Diğer taraftan geçen sene Gezi Parkı’na yapılan müdahale hatırlatıldı; “Erdoğan, göstericilerin üzerine polislerini sürdü. Bu da onun ne kadar sertlik yanlısı bir tutum takınabileceğinin kanıtı. Şimdi yürütülen yargı ve polisteki temizlikler de bunu gösteriyor” dendi.

Yazılan çizilenlerin ve yapılan röportajların ortak ve keskin bir sorusu vardı. Recep Tayyip Erdoğan nasıl bir cumhurbaşkanı olacak? Özellikle İsveç Radyosu’ndaki Stüdyo 1 Programı’nın yapımcıları Erdoğan, dünya için yeni bir Putin mi sorusunun cevabını zorladı. Yayına katılan Yavuz Baydar ve İstanbul eski İsveç Başkonsolosu olan Lund Üniversitesi Ortadoğu uzmanı İngmar Karlsson’a sorular yöneltildi. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak çok güçlü bir iktidar mı olacağı ya da beklenin altında bir oy oranı aldığı için daha dengeli bir iktidar mı kuracağı sorusuna İngmar Karlsson, Erdoğan’ın yerel seçimlerde de oy oranını düşürdüğünden bahsederek “Bu da gösteriyor ki ülkede iki uçluluk yaratma taktiği istediği gibi yürümüyor” yorumunu yaptı.

Karlsson, “Gül’le iyi – kötüyü oynuyorlardı. İyi polis, kötü polis rolleri yapılıyordu. Şimdi Erdoğan, cumhurbaşkanı olunca Anayasa Mahkemesi’yle sürekli bir sürtüşme yaşayacağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığının iktidarını yükseltmek istiyor. Son zamanlarda onun karşısında durabilen tek bir isim vardı. Anayasa Mahkemesi ve onun başındaki güçlü biri, Kılıç. Yasaklandıktan sonra Youtube ve Twitter’ı Kılıç açtırdı. O, aynı zamanda, 2007’de AKP’nin kapatılmasını engelleyen adamdı” diye konuştu.