İsveç’te seçimlerden sonra, yaklaşık bir aydır yeni hükümet kurulamıyor ve ülke, bir haftadır başbakansız. 9 Eylül’de yapılan seçimlerin ardından Parlamento’ya giren dört sağ blok parti ile üç sol blok parti arasındaki milletvekili sayısı farkı sadece bir olunca 2018 Eylül Seçimi ‘Kaybedeni olmayan seçim’ olarak ülke tarihine geçti. Parlamento’daki sol blok, bir milletvekilli üstünlüğüyle kendini iktidarın sahibi ilan edemezken sağ partiler de daha fazla muhalefette oturmak istemiyorlar.

Çevre Partisi ile dört yıldır bir azınlık hükümeti yürüten Sosyal Demokrat Parti’den Başbakan Stefan Löfven, önceki hafta salı günü, güvenoyu alamadı ve İsveç başbakansız kaldı. Sağ blok partilerle ırkçı parti İsveç Demokratları, birlikte hareket edip Löfven’i düşürdü. Bu hafta ise Meclis Başkanı Andreas Norlen, hükümeti kurma görevini, sağ bloğun en büyük partisi olan Muhafazakâr Parti’ye verdi.

Meclis Başkanı Norlen “Akla en yatkın çıkış yolu, Başbakan’ı indirenin kendisine, iktidarı alabilmek için hükümet koşullarını araştırma görevinin verilmesiydi” diyerek Muhafazakâr Parti’nin Başkanı Ulf Kristersson’a iki hafta süre tanıdı. Hükümet kurma görevi verilen Ulf Kristersson, çözülmesi çok zor bir siyasi denklem bekliyor. Kendi partisiyle birlikte sağ bloktaki dört partinin milletvekili sayısı, Kristersson’un hükümet kurup bütçesini Meclis’ten geçirmesi için yetmiyor. Ulf Kristersson’un bloklar arası bir anlaşmaya ihtiyacı var. Sağ blok, bir azınlık hükümeti için sol bloktaki üç partinin bir veya ikisinden, destek almak durumunda.

Sağ bloktaki her parti, Parlamento’daki sol blokla olduğu gibi çalışmak istemiyor. Sağ kanattaki Liberal Parti ve Merkez Parti, Sol Parti’yle hiçbir ortaklığa girmeyeceklerine dair seçmenlerine söz vermiş durumundalar. Irkçı parti İsveç Demokratları ile de “Çalışmam” diyen iki parti, Sol Parti’yi çok uçta buluyor. Sürdürülen bu muhalefet sebebiyle sağ partilerin de desteğini alabilmek için Sosyal Demokrat Parti, en son azınlık hükümetine Sol Parti’yi alamamıştı. Sol Parti, iki ortağını hükümet dışı tutulmasına rağmen desteklemişti. Bu desteğinin karşılığı olarak da hükümete “İsveç’te çocuklar için yazılan reçeteli ilaçlar, eczanelerden ücretsiz temin edilecek” politikasını uygulamaya sokturdu. Çocuklu aileler, Sol Parti sayesinde yaklaşık üç yıldır çocukları için gerekli ilaç masrafından kurtulmuş durumdalar.

Liberaller ve Merkez Parti’nin kabullenemediği Sol Parti’nin, bir başka uygulaması üyelerine getirdiği “28 bin 400 kron” kuralı. Parti, kendisine üye olan Sol Partililerden, ellerini geçen maaşın vergiden sonra 28 bin 400 kronun üstünde olan bölümü alıyor. Sol Parti üyesi, vergiden sonra 29 bin kron kazanıyorsa 600 kronunu partiye vermek durumunda.
Muhafazakâr Parti’nin lideri Ulf Kristersson, “Hükümet konusunda basit çözümler olmadığı açık ve ortada. Tüm hükümet formülleri oldukça sert. Herkes şimdiye kadar dediklerinde sıkı bir şekilde sözünde durursa İsveç’te herhangi bir hükümet kurulmayacak” diyor.

Sosyal Demokratların mesajı ise açık. Geçiş dönemi hükümetini yönetmeye devam edecek Löfven “Sosyal Demokratlar bir sağ blok hükümetine asla destek olmayacak. Bunun sebebi oldukça basit, bu demokratik olmayan bir temel olur.

Lojik olmayan bir uygulama sağ bloğun oyları fazla da olsa az da olsa onların iktidarda olması anlamına gelir” diyor.

Lövfen, bloklar üzeri götürdükleri politikayı kırmadıklarını sadece bunu absürt yapmaktan uzaklaştırdıklarını söylüyor.