İşveren cumartesi günleri  bizi ücretsiz çalıştırıyor

SORU: Çalıştığım işyerinde işveren çay molalarımızın 15 dakikalık süresini ve yemek saatinden 15 dakikayı da keserek ayda iki cumartesi bizi ücretsiz çalıştırıyor, bunun kanunda yeri nedir acaba?

YANIT: Sorunuzda çok açık belirtmemiş olmanızla birlikte eğer sormak istediğiniz “Ara dinlenmeleri iş süresinden sayılır mı?” sorusu ise İş Kanunu’nda ara dinlenmesi olarak belirtilen süreler (yemek ve çay molaları) iş süresinden (çalışılan süreden) sayılmaz.

Ancak işverenin ara dinlenmesi sürelerini işçilere kesintisiz olarak kullandırması da yasal bir zorunluluktur. Bu süreler İş Kanunu’nun aşağıdaki 68’inci maddesi ile düzenlenmiştir:

“Ara dinlenmesi Madde 68 - Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;
a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika,
b) Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dâhil) süreli işlerde yarım saat,
c) Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat,
Ara dinlenmesi verilir. Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir. Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralıklı olarak kullandırılabilir. Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.
Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.”
Diğer taraftan işverenin sizi ayda iki cumartesi ücretsiz çalıştırmasının gerekçesi nedir, anlayamadım. İş Kanunu2na göre haftalık iş süresi 45 saattir. İşyerleri bu süreyi günde 9 saat çalışarak 5 günde tamamlıyor ise cumartesi ve pazar tatil yapar. 45 saat tamamlandığı halde işçiyi cumartesi işe çağıran işveren bu süreleri ücretsiz değil, tam tersi fazla mesai ücreti ödeyerek (yüzde 50 zamlı) ücretlendirmelidir. Bununla birlikte, şayet siz haftanın 5 günü 9 saat değil de örneğin günde 7,5 saat çalışıyor iseniz 5 günün sonunda toplam 37,5 saat çalışmış olacağınızdan 45 saati cumartesi günü de çalışarak tamamlamak zorunda oluyorsunuz ki bu fazla mesai sayılmaz.

KOD 29’DAN İŞTEN ATTILAR, NE YAPMALIYIM?

SORU: 22 senedir bir firmada çalışıyorum, bir kavgadan dolayı beni Kod 29’dan tazminatsız attılar, ne yapmam gerekiyor?

YANIT: Siz sorunuzda olayı açıkça belirtmemişsiniz; ama sanırım işyerinde cismane (yumruk yumruğa) bir kavga sonucu işten çıkarılmışsınız. Bu tür olaylarda İş Kanunu 25/2’nci madde, yani “işçinin işyerinde ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları” çerçevesinde yaptırım uygulanır. Bu yaptırım da ağırlıklı olarak tarafların tazminatsız olarak işten çıkarılmasıdır. İşverenler bu kadar ağır olan ve iş hukukunda “son çare” olan bu yaptırımı işyerinde düzeni sağlamak adına kullanırlar. İşinizi bunca yılın karşılığı olan kıdem tazminatınızı almaksızın kaybetmeniz gerçekten çok üzücü. Ne yapılacağı konusuna gelince;

Elbette ki dava açabilirsiniz; ancak açacağınız davada haklılığınızı kanıtlamanız gerekecektir. Yargıtay’ın, bazı kararlarında kavgayı ilk başlatanı sorguladığı gibi, işverenin sadece kavganın taraflarından birine yaptırım uyguladığı ve dolayısıyla işverenin “eşit işlem yapma borcuna” aykırı davrandığı gerekçesi ile işten çıkarılan işçi lehine kararlar verdiği de görülebilmektedir. Buna örnek bir karar özetini aşağıda bulabilirsiniz:

“Buna göre ilk haksız hareketin davacıdan kaynaklandığı sonucuna varmak mümkün olmadığı gibi bu konudaki Mahkemenin kabulü bir an için yerinde görülse dahi kendisine yönelen haksız harekete karşılık davalının diğer işçisinin Ceza Mahkemesinin kararı ile sabit görülen eylemlere başvurması gibi bir hak ve yetkisi de bulunmamaktadır. Davacı ile tartıştığı anlaşılan işçilerin halen aynı işyerinde çalışmayı sürdürdükleri anlaşılmaktadır. Tüm yapılan tespitler nazara alındığında, davacının da aralarında bulunduğu işçilerin işyeri içerisindeki birbirlerine karşı yönelen haksız eylemlerinden ötürü yalnızca davacının iş akdine son verilerek, işverence eşit işlem borcuna aykırı davranılmış olmakla işveren feshi haksız fesih niteliği taşımakta olup, kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.” ( Y. 9.H.D. E. NO.2009/45107 K. 2012/6474 T.29.02.2012)

Dolayısıyla dava açabilirsiniz; ancak somut olayınızın mahiyetine bağlı olarak olumlu bir sonuç alıp alamayacağınızı bir hukukçu ile birlikte değerlendirmeniz uygun olacaktır.