Tarafsızlık statüsünün benimsediği 1815 Viyana Kongresi’nden bu yana hiç savaşmayan İsviçre’nin “tarafsızlık” statüsü tarihi bir sınavla karşı karşıya. NATO ile işbirliğinin artırılması için çalışmalara başlandı.

İsviçre de dümeni NATO’ya kırıyor: Asırlardır süren tarafsızlık hikâyesi bitiyor mu?

Tolga UĞUR

İsveç, Finlandiya derken asırlardır tarafsızlık statüsünü koruyan İsviçre de dümeni NATO’ya kırıyor. Reuters’taki John Revill imzalı yazıda İsviçre’nin meşhur tarafsızlık stratejisinin Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası en büyük sınavıyla karşı karşıya olduğu kaydedildi. Buna göre, İsviçre Savunma Bakanlığı Güvenlik Politikaları Başkanı Paelvi Pulli, NATO ülkeleriyle ortak askeri tatbikatları da içeren güvenlik seçenekleri hakkında bir rapor hazırlığı üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Pulli, “Tarafsızlık statüsü konusunda değişikler olabilir” derken, hükümet tarafından tartışılan güvenlik politikalarının detayları açıklanmadı.

Pulli, İsviçre’nin 20. yüzyıldaki iki dünya savaşının da dışında kalmasını sağlayan tarafsızlık statüsü kendi başına bir amaç olmadığını ama İsviçre’nin güvenliğini artırmayı niyetlendiklerini söyledi. Pulli, diğer opsiyonlar arasında NATO ve İsviçreli komutanlar ile politikacılar arasında üst düzey ve düzenli toplantılar yapılmasını içerdiğini söyledi.

BİR TARİHİN SONU MU?

Habere göre, ittifaka bu kadar yakınlaşmak uzun süredir özenle korunmuş olan taraf tutmama geleneğinden bir kopuşu işaret ediyor. Tarafsızlık politikasının destekçileri, İsviçre’nin barışçıl bir şekilde geliştiğini ve Batı’nın Sovyetler Birliği ile yaşadığı soğuk savaş da dahil olmak üzere arabulucu olarak özel bir rol sürdürdüğünü belirtiyor.

Pulli, NATO’ya tam üyeliğin tartışıldığını ancak NATO’ya katılmak üzere olan ve tarafsızlık konusunda uzun bir tarihi olan İsveç ve Finlandiya’nın aksine, raporun İsviçre’ye üyelik adımını atmasını önermesinin mümkün görünmediğini ifade etti. Raporun, eylül ayının sonunda tamamlanması bekleniyor.

Rapor, tartışılması için parlamentoya sunulacak ve İsviçre güvenlik politikasının gelecekteki yönüne yönelik kararlar için bir temel teşkil edecek. Rapor, Meclis’te oylamaya sunulmayacak.

1815’TEN BU TANA TARAFSIZ

İsviçre, tarafsızlık statüsünün benimsediği 1815 Viyana Kongresi’nden bu yana bir uluslararası savaşta savaşmadı. 1907 Lahey Sözleşmesi, İsviçre’nin uluslararası silahlı çatışmalara katılmayacağını, savaşan tarafları birlik ve silahla desteklemeyeceğini veya topraklarını, savaşan tarafların kullanımına sunmayacağını belirledi.

Ancak Ukrayna savaşı sonrası Batılı ülkeler ve ABD, İsviçre’yi de sıkıştırırken Konfederasyon Başkanı Ignazio Casis, Ukrayna’ya yardım için üçüncü ülkelere silah teslimatını reddetti. Ama konuya daha geniş bir bakış açısı getirerek, tarafsızlığın bir “dogma” olmadığını ve saldırgan tarafın yararına olacağını belirtti.

TARAF OLMAYIZ, BAĞ KURARIZ

İsviçre’nin hâlihazırda NATO ile bağları bulunuyor. Geçen sene, bazı NATO ülkeleri tarafından satın alınan ya da kullanılan Lockheed Martin ve F-35A avcı uçaklarının alınmasına karar verildi. Savunma Bakanı Viola Amherd, “(İsviçre) Herhangi bir birliğe, tarafsızlık statüsünden dolayı katılamaz. Ancak birlikte çalışabiliriz ve satın aldığımız sistemler bunun için iyi bir temel oluşturuyor” dedi. Tüm bu adımlar, 2002’ye kadar Birleşmiş Milletler’e katılmamış ve kendi silahlarının büyük bir kısmını üreten bir ülke için önemli adımlar.

KREMLİN’DEN TEHDİT

Rusya’nın Bern Büyükelçiliği Sözcüsü Vladimir Khokhlov, bu kararların İsviçre için radikal bir politika değişikliği anlamına geleceğini ve Moskova’nın tarafsızlık statüsünün bırakılmasının göz ardı edemeyeceği ve sonuçları olacağını söyledi.

İsviçre’de ordu, ev yönetim işbirliğini artırmaya çalışsa da halk NATO’ya karşı. Ukrayna savaşı sonrası, olası NATO üyeliğine sıcak bakanların oranı artsa da nisan ayında yapılan ankete göre, İsviçre toplumunun sadece yüzde 33’ü NATO’ya katılmayı destekliyor.