İsviçre halkı 'Holding Sorumluluk Girişimi'ni yüzde 50,7’lik destekle onayladı. Kanton destek çoğunluğu sağlanamadığı için girişim amacına ulaşamadı.

İsviçre’de sivil halk girişimi holdingleri sarstı

Nurettin Elibal/İsviçre

Holding Sorumluluk Girişimi İsviçre halkının 29 Kasım 2020 de yapılan halk oylamasında yüzde 50,7’lik desteğini kazandı. İsviçre’de 20 tam ve 6 yarım kanton bulunmaktadır. Girişimi sekiz buçuk kanton desteklerken on dört buçuk kanton ise reddetti.

GİRİŞİMİN KAZANIMLARI

Oylama sonrası bir basın açıklaması yapan girişim koordinatörlerinden Dick Marty ve Monika Roth şunları söyledi: ‘’Bütün çabalarımıza rağmen kantonların tercihlerinde çoğunluğu sağlayamadık, çok üzgünüz. Bu oylama sonucu ile birçok şeye ulaştık. Birkaç yıl önce çok az sayıda insan İsviçre’li holdinglerin insan haklarını ihlal ettikleri ve çevreyi kirlettiklerini konuşurken, bugün İsviçre seçmeninin %50,7’si artık İsviçre holdinglerinin sebep oldukları sorunlara karşı sorumluluk almak zorunda olduklarını onayladı.’’

Basın açıklamasında ayrıca şu bilgiler verildi:

“Holding sorumluluk girişimimiz yürüttüğü kampanya boyunca dokuz milyon nüfuslu İsviçre’de 80 000 kampanya bayrağı astı, 500’000 destek posta kartı gönderildi, 450 yerel destek birlikleri çalışma yürüttü ve de kilise çevrelerinden, serbest meslek sahiplerinden binlerce destekçimiz fedakârca koşturdu. Geniş bir aktif siyasetçi ve 130 sivil toplum kuruluşu desteği ile İsviçre’de önemli bir iz bıraktık.”

isvicre-de-sivil-halk-girisimi-holdingleri-sarsti-811346-1.

UZLAŞMA ÇABALARI SONUÇSUZ KALDI

Girişim koordinatörlerinin basın açıklamasında, holding birlikleri ve federal hükümetin - girişimin oylamaya kadar sunduğu - bütün uzlaşmacı teklifleri reddettikleri ve oylama kampanyasını yaydıkları yanlış bilgilerle kazanmaya çalıştıkları belirtildi. Bu bilgi kirliliği ile yürütülen kampanya sonucu iktidarın kantonlar çoğunluğunu kazanmış olmasının büyük hayal kırıklığı yarattığı vurgulandı.

HALK GİRİŞİMİ NEYİ AMAÇLIYORDU?

İsviçre’li büyük holdingler ve onların yavru şirketleri İsviçre dışındaki faaliyetlerinde bugüne kadar insan haklarına ve çevreye verdikleri zararların sorumluluklarını almaları, gelecek dönemde de zarar vermelerinin önüne geçilmesi ve faaliyetlerinin federal anayasadaki düzenlemelerle denetlenmesi amaçlanıyordu. Bu nedenle iki anayasal düzenleme isteniyordu. Ön koruyucu tedbirler: Şirketler şeffaf olarak faaliyetlerinin sonuçlarını gözden geçirmek, tedbirler almak, hesap vermek zorunda olmalıdırlar. Sorumluluk alanları: Şirketlerin verdiği zararların mağduru insanlar İsviçre’de bu firmalara karşı tazminat davaları açabilme olanağına kavuşmaları.