“Yok yok, çok güzel kaybettik… Yıllardır böyle güzel kaybetmiyorduk…”

Teoslu Osman aradı…

Heyecanlıydı.

“Ne güzel kaybettik ama değil mi?” dedi.

“Eh, iyi kaybettik,” dedim.

“Yok yok, çok güzel kaybettik… Yıllardır böyle güzel kaybetmiyorduk…”

“Doğru söylüyorsun, tamam, süper kaybettik… Ama bunda sevinilecek bir şey var mı? Haberin yok galiba, hissenin yüzde 52’sini Başzahit aldı… Yoksa sen de hiç kaybetmeyenlerden misin?”

“Yok, öyle değil… Biz istikrarlıyız, sürekli kaybediyoruz… Daha güzel nasıl kaybedilir; her seferinde onu deniyoruz…”

“Onda bir hisse iyidir diyorsun yani…”

“İyidir ne kelime… Hem hisse filan önemli değil burada… Ağaç önemli…”

“Ağaç?”

“Ağaç işte! Bildiğin ağaç… Çınar ağacı, kavak ağacı… Telli kavak… Onun gibi…”

“Ne olmuş ağaca? Bahar mı geldi, yeşillendi mi?”

“Yok canım… O kadar acele etme… Tohum vardı ya… Bir filiz daha verdi…”

“Ne kadar verdi?”

“Üç santim verdi, beş santim verdi, ne yapacaksın? Diyelim bir santim verdi… Burada santim önemli değil, ışığa çıkmak önemli…”


*

Şimdilik herkes iyi niyetini, samimiyetini gösterdi…

Utangaç sevgililer, Gezi’de olduğu gibi birbirlerine el verdiler… Az buçuk birbirlerine sokuldular, yakınlaştılar… Tehlikenin farkına varmış gibi davrandılar.

Kürtler yüzde onun hangi kalın diliminde, Türkler ne kadar çekingen? Yüzdeler mi önemli, niyetler ve eğilimler mi?

En önemlisi de, daha güzel kaybetmenin bir yolu var mı?

Kürt halkının kırk yıllık mücadelesinin yarattığı kibir, doksan yıllık egemenliğin Türk solunda yarattığı kibirle çatışacak mı?

Çatışmayabileceğinin örneklerini görüyoruz. Ama çatışabileceğinin örneklerini de görüyoruz…


*

“Gezi’yi artık kimse atlayamaz,” dedi Osman Teoslu… “Daha doğrusu Gezi’yi atlayan kötü kaybeder. Güzel kaybetmez… Gezi olmamış gibi davranan burun üstü düşer… Tıpkı Kürtlerin kırk yıllık mücadelesini görmeyenler ya da hafife alanlar gibi… Burun üstü düşerler…”


“Ne yapacağız peki, Teoslu? Kaybetmeye devam mı edeceğiz?”

“Elbette, ne sanıyorsun? Biz kaybettikçe özgürleşiyoruz… Gezi’den yürüyeceğiz, Gezi’ye gideceğiz, Gezi’ye çekeceğiz… Gezi daha yeni başlıyor, biliyor musun? Bu kadar haklı ve samimi bir hareketin sararıp solacağını sanmak ahmaklıktır…”


*

Seçimlerde kim kazandı derseniz…

En iyi ve en çabuk öğrenen kazandı…

Gezi kazandı…

Gerçekten kaybedenlere gelince…

Onlar gezinin ceremesini daha çok çekecekler…

Kibrimizi öldürürsek…

Bu daha başlangıç…