İYİ Partili Cihan Paçacı’nın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ifadelerinin ardından 'ittifakta çatlak' tartışmasını değerlendiren İyi Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, “Bir bardak suda fırtına koparacak önemde olduğunu düşünmüyorum. Millet ittifakının ruhunu yaşatmamamızı millet istiyor. Bu isteği doğrudan doğruya karşılamak için mükellefiz” dedi.

İYİ Parti’den ittifak açıklaması: Millet İttifakı’nı millet istedi

AYCAN KARADAĞ

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, gündeme dair açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Dervişoğlu, son günlerde sıkça tartışılan İYİ Partili Cihan Paçacı’nın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ifadeleri sonrası 'ittifakta çatlak' tartışmasını değerlendirdi.

Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı'ndan farklı bir yanı olduğuna dikkat çeken Dervişoğlu, “CHP ile ittifakı kurarken gerek genel gerek yerel seçimde yaptığımız protokole bağlıyız. Kendi içinde oluşmuş şartları vardır. Bir bardak suda fırtına koparacak önemde olduğunu düşünmüyorum. Millet ittifakının ruhunu yaşatmamamızı millet istiyor. Bu isteği doğrudan doğruya karşılamak için mükellefiz. Sıradan bir ittifak değil milletin talebi ile oluşmuş bir ittifaktır. Yarın bir seçim olmadığı için yapılan bir protokol yok” diye konuştu.

İzmir Büyükşehri Belediye Meclisi'nde dönem dönem yaşanan fikir ayrılıklarının 'çatlak' olarak değerlendirilmesi yönündeki soruya yanıt veren Dervişoğlu, "Bunlar doğal şeyler. Partilerin sözcüleri, yetkilileri beyanda bulunur. Bu ittifakın millet tarafından istendiğini söyledik. Bağlayıcı olan liderlerin söylemidir. İzmir'de millet ittifakı olarak seçimi gördük. O yerel seçimlerde gerçekleşen bir ittifaktı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız bir açıklamada bulundu sandıklar açıklandıktan sonra . İttifak sandığın açılmasının arından ittifak fiilen bitmişti. Ancak millet ittifakın sürdürmesini istiyor. Biz de ittifakın ruhunu yaşatıyoruz. Bizim CHP ile görüş ayrılıklarımız, fikir ayrılıklarımız olabilir ancak bu Millet İttifakına zarar veremez. Sayın Tunç Soyer zaten ‘Ben sadece İzmir'de yaşayan insanların değil, pelikanların da belediye başkanıyım' dedi. Vatandaşlarımız da pelikanlardan daha fazla ilgi görme talebini sıklıkla güncelliyor” ifadelerini kullandı.

İZMİR HALKI İLE İNATLAŞMAK FAYDA VERMEZ

Kültür Zirvesi yapıldığı bir günde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un İzmir Alsancak Tekel Fabrikası’nın Kültür-Sanat Kompleksine Dönüşümü” için tanıtım toplantısı yapmasını zirveyi gölgeleme çalışması olup olmadığı yönünde gelen soruya ise Dervişoğlu şu yanıtı verdi: “Merkezi yönetim ile yerel yönetim arasında sorunların çözümü adına uyum olmalı. Hükümetin İzmir ile rekabet etmek gibi bir sorunu var. AKP bu sorunu aşmalı. İzmir’in sorunların çözümü noktasında ortak adımların atılması noktasında geri durulmamalı. İzmir’in yurtdışından temin ettiği kredinin onaylanması anlamında sorunlar var. O kredinin alınması için hükümetin doğru adımı atmasını bekliyoruz. İzmir halkı ile inatlaşmak bu iktidara hiçbir fayda getiremeyecektir.”

DİYANET İŞLERİ SİYASİ TARTIŞMALARIN DIŞINDA TUTULMALI

Diyanet İşleri ve başkanının yer aldığı tartışmaları ile ilgili Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir kurumun siyasi bir tartışmalarla yıpratılmasını doğru bulmadığını belirten Dervişoğlu, “Siyasi tartışmaların odağı yapılmamalı. Bu tartışmaları yerinde bulmuyorum. Diyanet İşleri Başkanın da kendisini tartışmanın odağının taşıyacak açıklamalardan uzak durması gerektiğini düşünüyorum. İç siyasi tartışmaların odağına taşınıyor bu birliğimize zarar verir. Diyanet işleri başkanlığının bu siyasi tartışmaların dışında tutulması gerekir. Diyanet İşleri Başkanının da hiç kimsenin himayesine muhtaç bulunmadığını buradan bildirmek istiyorum. Atatürk’ün tüm mirasını nasıl sahip çıkıyorsak Diyanet İşlerini de sahip çıkıyoruz” diye konuştu.

Seçim barajının düşürülmesi hakkında da konuşan Dervişoğlu, “Seçim kanunundan bahsediliyor. Sadece baraj yönüne tartışıyoruz. O kanunun bütünüyle önümüz alıp bakarak Türkiye’nin yararına mı zararına mı ona bakma gerek. Kanun Temsilde adalet ve istikrarı için hazırlanmalı. Cumhurbaşkanlığı sisteminde istikrardan bahsetmek mümkün değil. Bu iktidarı gitmekten kurtaramayacak. İktidar yasa yapma gücünü milletin iradesini yönlendirmek amacıyla bir silaha dönüştürürse iyi bilinsin ki hiçbir silah sahibine ait değildir” dedi.