İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, RTÜK'te boşalan bir üyelikle ilgili, "Bu üyelik İYİ Parti'ye düşerken, bunu bizim elimizden çalacaklarını zannettiler. Ondan sonra da birtakım siyasi entrikaların, manevraların yaşandığı hissiyatı yarattılar." dedi.

İYİ Parti: RTÜK üyeliğini bizden çalmaya kalktılar

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, RTÜK'te 1 Temmuz'da bir üyeliğin boşaldığını ve bu kontenjan boşluğunun doldurulması için kurul tarafından TBMM'ye bildirimde bulunulması gerektiğini, ancak kurum başkanının sürece dışarıdan müdahil olmaya kalkıştığını ifade etti.

Kurumların TBMM üzerinde vesayet oluşturma heveslerini kınadığını söyleyen Dervişoğlu, "O istifanın olduğu gün üyelik İYİ Parti'nin hakkıydı. Ama Meclis aritmetiğinde birtakım değişiklikler olacağını varsayarak ve umut ederek süreci bugünlere taşıdılar. İstifa ile üyeliğin boşalması söz konusu olduğunda, Meclis Başkanlığı'na bu durumu bildirmekten imtina ettiler. Yazıyı Meclis'e göndermediler. Dolayısıyla da TBMM Başkanlığı konuyla ilgili harekete geçmedi." diye konuştu.

"ÇALMAYA KALKIŞTILAR"

Tatile giren Meclis'in 1 Ekim'de açıldığını hatırlatan Dervişoğlu, "1 Ekim itibariyle de üyelik yine İYİ Parti'nin hakkıydı. Yine RTÜK tarafından TBMM'ye bir bildirimde bulunulmadığı için hak ettiğimiz üyeliği bizden önce saklamaya, sonra çalmaya kalkıştılar." değerlendirmesinde bulundu.

Bu süreçte bağımsız bir milletvekilinin AKP'ye katıldığını dile getiren Dervişoğlu, şunları söyledi:

"Aritmetik, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin lehine değiştiği günün akşamında da 'üyeliği Adalet ve Kalkınma Partisi hak ediyor' diye düşünmek suretiyle TBMM Başkanlığı, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanlığı'na aday üyelerin bildirilmesi için yazı yazdı. İYİ Parti olarak sürece müdahalemiz o aşamada başladı. Öncelikle biliyorum ki, bir RTÜK üyeliği İYİ Parti'nin başını göğe erdirmeyeceği gibi Adalet ve Kalkınma Partisi'ni de yerin dibine sokmaz ve TBMM'de, RTÜK üyeliğinden kaynaklı hile diye tabir edilecek adımların atılması hem Parlamento tarafından hem de aziz milletimiz tarafından yadırganacak ama hiç öyle olmadı. Gördüğümüz ve anladığımız kadarıyla iktidar grubu açısından RTÜK üyeliği ziyadesiyle önemliymiş. Bu üyeliği elde edebilmek adına da her türlü hukuksuzluğa imza atmak gibi bir yanlış yola sapmak durumunda kalmışlar."

AKP'li bir başka milletvekilinin bağımsız olmasıyla, hakkın İYİ Parti’ye geçtiğini belirten Dervişoğlu, “Bu hesaplamalar, bu aritmetik değişiklikleri kafanızı karıştırıyor da olabilir. Böyle bir durumda neyi, nasıl uygulayacağınıza dair de birtakım tereddütler yaşayabilirsiniz. Meclis Başkanlığı'nın bu tereddüdü yaşadığını zannediyorum." dedi.

İlgili kanuna değinen Dervişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kanun her siyasi parti grubuna düşen üyeyi belirliyor ve 'orada siyasi parti gruplarının halihazırdaki oranı dikkate alınmak suretiyle üye seçimi yapılır' diyor. Bu üyelik İYİ Parti'ye düşerken, bunu bizim elimizden çalacaklarını zannettiler. Ondan sonra da birtakım siyasi entrikaların, manevraların yaşandığı hissiyatı yarattılar. Oysa bunlara hiç ihtiyaç yoktu. Hem Genel Kurul’da hem komisyonda yaptığımız konuşmada kimseden adalet dilenmediğimizi, sadece adaletin temin edilebilmesi için hukukun uygulanması gerektiği hususuna vurgu yaptık."

TBMM Başkanlığının bu durumu çıkmaz bir iş olarak gördüğünü savunan Dervişoğlu, bunun için TBMM Başkanlık Divanı'nın toplandığını ve tavsiye kararı alındığını söyledi. Dervişoğlu, bu kararda 1 Temmuz tarihini istifa tarihi olarak tespit edip, buna bağlı olarak RTÜK üyeliğinin hangi partiye düştüğünün hesaplanacağının bildirildiğini aktardı.

Bir tavsiye kararının kanunun önüne geçirilmesinin asla mümkün olamayacağını savunan Dervişoğlu, 1 Temmuz'da da üyeliğin İYİ Parti'nin hakkı olduğunu iddia etti.

Üyeliği İYİ Parti'ye vermemenin bir hukuksuzluğun altına imza atma çabası anlamına geldiğini ileri süren Dervişoğlu, söz konusu üyeliğin İYİ Parti'den alınması için panik havası oluşturulduğunu savundu. Dervişoğlu, "Buradan açık ve net olarak ifade ediyorum: Bu üyeliğin Adalet ve Kalkınma Partisi'ne verilmesi, bugünün şartlarını doğru değerlendirdiğimizde ciddi bir hukuksuzluk anlamı taşıyor. Hukukçu olan Meclis Başkanımızın böyle bir hukuksuzluğa alet olmaması gerektiği hususuna vurgu yaparken, aynı zamanda da böyle bir hukuksuzluğun parçası olmaması noktasında temennilerimi kendisine iletiyorum." ifadelerini kullandı. (AA)