Google Play Store
App Store

Seçmen desteği eriyen, istifa depremleriyle sarsılan, dümeni Dervişoğlu, Akşener ve Saray arasında sıkışan İYİ Parti adeta can çekişiyor. Uzun zamandır pusulası yön bulmakta zorlanan parti, Meclis dışındaki özgül ağırlığını yitirdi, seçmen kitlesi ise buharlaşıyor.

İYİ Parti tükenirken seçmeni buharlaşıyor
Fotoğraf: tccb.gov.tr
Mehmet Emin Kurnaz
Mehmet Emin Kurnaz
mehmeteminkurnaz@birgun.net

Genel seçimlerinden önce muhalefet blokunda iddialı yer tutan İYİ Parti geçtiğimiz 1 yıllık süreçte adeta darma dağın oldu. Parti tabanının en önemli motivasyonu Erdoğan ve AKP karşıtlığı üzerine şekillenirken kurulduğundan bu yana arzu edilen sıçrama bir türlü gerçekleşmedi. Seçim dönemlerinin en kritik virajlarında peş peşe gelen hatalar partiyi uçuruma sürükledi. 31 Mart’ta tabanını da konsolide edemeyen partinin Meclis’te kalan 36 milletvekili dışında ağırlığı tükendi. ‘Rejime destek mi vereceği, sert muhalefet mi yapacağı, yoksa iktidarın çizdiği sınırlarda ılımlı eleştirilerle mi yetineceği’ne karar veremeyen partinin pusulası bir türlü yön de bulamadı. Son genel seçimde yüzde 10’a yakın oy alan İYİ Parti tabanı 10 ayda eridi, istifa depremleri yaşanırken bünyesi sarsıldı. Bugün elde kalanlar ise diğer siyasal aktörler tarafından paylaşılmaya çalışılıyor. Erdoğan, Akşener, Bahçeli ve Dervişoğlu ekseninde bu sürece nasıl gelindiğini hatırlatalım.

ADIM ADIM ÇÖKÜŞ

14 Mayıs öncesi Altılı Masa’da kimin aday olacağı tartışmaları yaşanırken eski Genel Başkanı Meral Akşener, İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a adaylık teklifi götürerek masayı dağıttı. Tabandan gelen baskıyla bu iki ismin Cumhurbaşkanı yardımcılığına getirileceği formülünü kabul ederek yeniden masaya oturan Akşener, seçime haftalar kala kamuoyunun muhalefete olan güvenini sarstı. Seçimin kaybedilmesinin ardından yapılan parti kongresinde tüm sorumluluğu muhalefete yükleyen Akşener, ittifak siyasetlerinin sona ermesi gerektiğini savunarak yerel seçimlere “Hür ve müstakil” gireceklerini duyurdu.

PLANLAR TUTMADI

31 Mart’a giden süreçte adaylar tartışılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan için en kritik nokta İstanbul seçimlerinin kazanılmasıydı. Erdoğan, 23 Haziran’da yenilenen İBB seçimiyle birlikte İstanbul’u iki kez kaybetmişti. Hem muhalefetten rövanş almak hem de rejimin tahkimini sağlamak isteyen Erdoğan en önemli hazırlığını İstanbul seçimine yaptı. Akşener’in eleştiri okları ise Erdoğan’dan çok, 14 Mayıs öncesi ‘abla-kardeş’ pozları kestiği, Cumhurbaşkanı adayı olması için masaları devirdiği İBB Başkanı İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’a yöneldi. Akşener ve kurmayları, her iki belediye başkanı hakkında ağır ithamlarda bulunmaktan geri durmadı. 81 ilde kendi adaylarını çıkaran parti, seçimin kritik bölgelerinde dahi işbirliğine yanaşmadı. Akşener ve parti yönetiminin tavrını gören CHP, ‘taban ittifakı’ stratejisini devreye koydu. Halk, iktidara karşı kazanması en muhtemel adaya yöneldi.

PARTİ EN DİBİ GÖRDÜ

31 Mart’ın en büyük kaybedenlerinden İYİ Parti hiçbir büyükşehirde başkan çıkaramadı. Nevşehir dışında il kazanamayan parti, ancak 23 ilçe ve 4 belde belediyesinde ipi önde göğüsleyebildi. Partinin 14 Mayıs’ta yüzde 9,90 olan oy oranı yerel seçimde yüzde 3,77’ye kadar geriledi. Akşener, seçimden sonraki ilk açıklamasında “muhasebe ve özeleştirimizi yapacağız” diyerek olağan üstü kongreye gideceklerinin sinyalini verdi. Tüm bunlar yaşanırken partinin “merkez sağ” olma iddiasını sürdüren, bilhassa İstanbul ve Ankara’da ittifak yapılması gerektiğini savunan isimler birer birer istifa etti. Sandık yenilgisi ise parti içindeki çatlakları daha da derinleştirdi.

DERVİŞOĞLU NE İSTEDİ?

Nisan sonunda gerçekleşen kongrede yeniden aday olmayan Akşener’in dönemi kapandı. Çekişmeli geçen kurultay yarışında Akşener ve yakın ekibinin desteklediği İzmir Milletvekili ve Grup Başkanı Müsavat Dervişoğlu, yapılan üçüncü tur oylamada partinin ikinci genel başkanı oldu. Akşener’in İYİ Parti’yi Erdoğan’a yakınlaştıran politikasının tabanda ters teptiğini düşünen Dervişoğlu liderliğindeki yeni parti yönetimi, Akşener’in aksine Erdoğan ve rejimle uzlaşmayacakları mesajını verdi. Dervişoğlu, yeni Anayasa için iktidara kapıları kapatırken geçtiğimiz haftalarda “1982 Anayasası’nda askeri vesayet değil, Recep Tayyip Erdoğan vesayeti” olduğunu söyleyerek “İşe Anayasa’dan Erdoğan vesayetini kaldırmakla başlayalım, Tayyipizm’den kurtulalım” dedi.

AKŞENER NE YAPTI?

Kongrenin ardından uzunca süredir ortalarda görünmeyen Akşener, Tansu Çiller’in eşi Özer Çiller’in cenazesinde boy gösterdikten hemen sonra soluğu Saray’da aldı. Akşener’in Erdoğan ziyareti, en büyük krizi parti içinde yarattı. Genel Başkan Dervişoğlu, “Benim muhatap alınmam gerekirdi” derken partinin önde gelen isimleri sosyal medya hesaplarından Dervişoğlu’nun Erdoğan’a karşı sözlerini paylaşarak Akşener’e gönderme yaptı. İYİ Parti kongresinde Genel Başkan Adayı olan Tolga Akalın ise "Akşener-Erdoğan fotoğrafı, 1 yıl önce başlayan sürecin bugünkü hali" ifadelerini kullandı. Akşener’in Erdoğan’la yakınlaşması, iktidara karşı muhalefet etmeyi planlayan İYİ Parti yönetimini altüst etti.

Saray’daki görüşmenin asıl dikkat çeken yönü ise Erdoğan ve Saray ittifakının içine sürüklendiği krizden çıkış yolu bulma çabaları oldu. Kendi cephesini genişletemeyen, ittifak siyasetinin sınırlarına gelen Saray yönetimi karşı cepheyi zayıflatma stratejisini bir kez daha yola koydu. Erdoğan, kendisine muhalefet edecek İYİ Parti’nin kalan etkisini de Akşener’i yanına çekerek kırmayı düşündü. Akşener de geçmişte Erdoğan’a muhalefet eden birçok sağcı aktör gibi onun eksenine girmekten imtina etmedi. Krizlere rağmen rejimi ayakta tutmak isteyen iktidar, Sinan Oğan’dan Akşener’e en geniş milliyetçi cepheyi elinde tutmanın peşine düştü. Bahçeli de dünkü grup toplantısında Erdoğan ve Akşener görüşmesini destekleyen açıklamalarda bulundu. Bahçeli, İYİ Parti kongresinde Akşener’in yeniden aday olması gerektiğini de savunmuştu.

PARTİ NE OLACAK?

En başa dönersek tabanı büyük oranda eriyen, istifalara engel olamayan, kendisine net bir politik hat çizemeyen partide krizler devam edecek gibi görünüyor. Dervişoğlu’nun partiyi sürükleyecek bir liderlik profilinin olmadığı biliniyor. Buna rağmen partiye yeni bir eksen çizmeye çalışan Dervişoğlu, kendisinin muhatap alınmamasına tepki gösteriyor. Bu şartlarda Dervişoğlu’nun ne kadar süre elde kalanları kaybetmeden bir arada tutabileceği, Akşener’in partideki etkisinin ne oranda kaldığını ve partinin politik hattının nereye evrileceğini ilerleyen günlerde daha net göreceğiz.

∗∗∗

1 YILDA İSTİFA EDEN EDENE...

14 Mayıs’ta Meclis’te 44 milletvekiliyle temsil edilen İYİ Parti’nin 36 milletvekili kaldı. 8 milletvekilinin yanı sıra partinin önde gelen pek çok ismi istifa etti. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden bu yana partiden istifa eden önemli isimler şöyle:

Parti kurucularından Aytun Çıray ve Ahat Andican İBB Meclisi Üyesi Taylan Yıldız, büyükelçi Aydın Adnan Sezgin, 27. Dönem İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Akşener’in önceki dönem başkanlık divanında hukuk ve adalet politikaları başkanı olarak yer alan Bahadır Erdem de istifa eden isimler arasında yer aldı. Erdem daha sonra CHP’ye katıldı.

Ankara Milletvekili Adnan Beker’in ardından İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, İYİ Parti’nin kuruluş amaç ve ilkelerinden uzaklaşıldığını söyleyerek 6 Aralık’ta istifa ettiğini duyurdu. Yanıkömer de daha sonra CHP’ye geçti.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu, Ankara Milletvekili Yüksel Arslan, Adana Milletvekili Bilal Bilici, Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydemir ve Bilge Yılmaz da partisinden de istifa ettiğini açıklayanlar arasında yer aldı.