İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, sanayide enerji kesintileri ile ilgili, "Bir haftalık enerji kesintisi, kabaca baktığınızda 5 milyar dolarlık bir kayıp anlamına gelir. Bunun ötesinde ihracat yapmayan yurt içine çalışan firmaları da düşündüğünüzde kesintilerden kaynaklı ekonomik maliyetin 10 milyar dolar olacağını hesap ediyoruz" dedi.

İYİ Partili Usta: Bir haftalık enerji kesintisi, 5 milyar dolarlık bir kayıp anlamına gelir

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, "Bugünlerde yaşadığımız enerji kesintisinin temel nedeni İran'dan doğal gaz akışının kesilmesi değildir, bu sadece gerçekleşmesi beklenen enerji krizinin tetikleyici unsuru olmuştur" dedi.

Usta, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin büyük bir enerji krizi yaşadığını, bunun temel sorumlusunun "Bu kışı elektrik ve doğal gazda sıkıntısız atlatacağız" yönündeki açıklamalarıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Fatih Dönmez'in olduğunu söyledi.

Türkiye'nin toplam 12 gaz giriş noktasının bulunduğunu, bunların toplam kapasitesinin de 390 milyon metreküp olduğunu belirten Usta, teknik yetersizlik ve ithalat anlaşmalarının yapılamamasından dolayı 270 milyon metreküplük kısmının kullanılabildiğini, bu girişlerde İran'ın payının ise sadece yüzde 10 olduğunu savundu.

Yaşanan krizi İran'a dayandırmanın doğru olmayacağını vurgulayan Usta, "İran, bu gaz kesintilerini de ilk kez uygulamıyor. Geçmiş 22 yılda İran bu tür kesintileri defalarca uygulamış. Dolayısıyla İran mazeretinin arkasına sığınmak vatandaşı yanıltmaktır. Gerekçe İran olmadığına göre bunun arkasında daha büyük yapısal sorunlar var demektir" dedi.

Usta, süresi sona eren anlaşmaların yenilenmesinde son derece geç kalındığını, sorunun ana kaynağının da bu olduğunu söyledi.

2021 yılında Rusya ile 8 milyar metreküp, Azerbaycan ile 6.6 milyar metreküp, Nijerya ile de 1.3 milyar metreküp doğal gaz anlaşmasının sona erdiğini, bunların telafisinin kısmen yapılabildiğini anlatan Usta, şöyle devam etti:

"Rusya ve Azerbaycan ile 15.9 milyar metreküplük anlaşmanın 9.4 milyar metreküplük kısmı yenilendi. Buradan bir açık verdik. Uzun vadeli kontrata bağlanmış anlaşmamız yıllık 48 milyar metreküp ancak 2021 yılında tüketimimiz 61 milyar metreküp oldu. Kalan ilave kısmın nasıl karşılanacağı belirsiz. Dolayısıyla bizim kontrata bağlanmış doğal gazımız bu yıl için ekim ayına kadar yetecek. İlave kontratlar yapılmaması durumunda bugün konuştuğumuz sıkıntının çok daha fazlasını ekim ayında konuşacağız."

Erhan Usta, bir diğer yapısal sorunun ise gelecek öngörüsünün olmayışı olduğunu savundu.

Pandemi döneminde iş yerlerinin kapalı olması nedeniyle kullanılan doğal gazın hesaplamaları ile hareket edildiğini, iş yerlerinin yeniden faaliyete geçmesi sonrası artan tüketimin bu açığı doğurduğunu ileri süren Usta, şunları kaydetti:

"'Karadeniz'de, şurada burada doğal gaz keşifleri yapıldı' denilerek rehavete kapılındı ve bu nedenle Türkiye bugün doğal gazsız kaldı. Kışa girerken depolarımızın doluluk oranı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının açıkladığı gibi dörtte üç değil, yüzde 45 seviyesindeydi. Çünkü veriler kendi söyledikleri oranları yalanlıyor. Bugünlerde yaşadığımız enerji kesintisinin temel nedeni İran'dan doğal gaz akışının kesilmesi değildir, bu sadece gerçekleşmesi beklenen enerji krizinin tetikleyici unsuru olmuştur. Enerji piyasamızın temel sorunu hem elektrikte hem de doğal gazda emre amade arz kapasitemiz ile en yüksek talebimizin başa baş seviyede olmasıdır. Bugün ülkemiz maalesef hem elektrik hem doğal gaz kapasitemizi karşılayacak yeterli arz kapasitesine sahip değildir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın günlerdir kapısında beklettiği sanayicilere itiraf edemediği en önemli gerçek Türkiye'nin bundan böyle her yaz elektrik kesintileri, her kış da eş zamanlı elektrik ve doğal gaz kesintileri yaşayacağıdır. Enerji krizini çözmenin yolu, sanayicilerin fabrikalarını kapatmak olmamalıdır."

Usta, AKP'nin hep geçmiş dönemleri kınadığını, kendisinin de bugün aynı sınavlardan geçtiğini ileri sürdü.

Geçmişte birkaç ilde elektriklerin birkaç saatliğine kesildiğini, bugün ülke genelinde eş zamanlı elektrik ve doğal gazın kesildiğini iddia eden Usta, bu durumu Türkiye'nin hiçbir dönemde yaşamadığını savundu.

Yaşanan kesintilerin ciddi ekonomik kayba da yol açtığını belirten Usta, şöyle konuştu:

"Şu anda ayda 20 milyar doları bulan bir ihracatımız var. Bir haftalık enerji kesintisi, kabaca baktığınızda 5 milyar dolarlık bir kayıp anlamına gelir. Bunun ötesinde ihracat yapmayan yurt içine çalışan firmaları da düşündüğünüzde kesintilerden kaynaklı ekonomik maliyetin 10 milyar dolar olacağını hesap ediyoruz. Bunun ötesinde başka sıkıntılar var. Firmaların taahhütleri var ve bu taahhütleri yerine getiremeyecekler. Krize engel olamadıkları gibi, krizi de yönetemediler. Bu krizin geleceği belliydi. İyi bir iletişim ile sanayicinin hazırlık yapması, taahhütlerini ona göre vermesi ya da direkt enerji tedarikinde bulunulabilirdi. Bu yapılmadı. Üstüne üstlük hiçbir sıkıntının olmayacağı açıklamaları yapıldı. Fakat bugün büyük sıkıntı yaşıyoruz."

İMAMOĞLU'NA ELEŞTİRİLER

Usta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kar yağışı sırasında Sarıyer'de bir balıkçıda İngiliz Büyükelçisi ile yemek yemesine ilişkin eleştirileri de değerlendirdi.

Türkiye'de bir enerji krizi yaşandığını öne süren Usta, "Ülke bu kadar büyük bir enerji krizi yaşarken konuşmamız gereken bir kişinin yemek yiyip yemediği meselesi olmamalıdır. Bu kadar büyük enerji krizi var, Enerji Bakanı aç mı duruyor ya da Sayın Erdoğan yemek yemiyor mu? Otoyollar kapandı bu ülkede, onlar nasıl yemek yiyorsa birileri de yemeğini yiyecekti." dedi.

Usta, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ertelenen Diyarbakır ziyareti öncesi yaptığı konuşmasına ilişkin de "Ben bugün sadece enerjiyi konuşmak istiyorum. En son ittifaklarla ilgili yaptığım açıklama sonrasında MHP Grup Başkanvekilliğinden alındım. Bir açıklama yaptım ve sonrasında da ihraç oldum. Dolayısıyla bu ittifak işleri genel başkanların işidir. Bunları genel başkanlar konuşsun. Benim ağzım yandı o işten." ifadelerini kullandı.